Tutuklu gazeteci Barış Pehlivan: Tecrit hücremde acil durum butonu var
Libya'da yaşamını yitiren MİT mensubunun haberini yaptığı için 6 Mart'ta tutuklanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan Habertürk gazetesi köşe yazarı Fatih Altaylı’ya kaldığı Silivri Cezaevi’nden bir mektup gönderdi.
"Tutuksuz yargılanan gazeteci kardeşimiz Barış Terkoğlu, aynı suçtan tutuklu yargılanan bir diğer gazeteci Barış Pehlivan’ın Silivri’den bana yolladığı bir mektubu ulaştırdı" diyen Altaylı, bugünkü köşesinde bu mektubu paylaştı.
9 Eylül’de hakim karşısına çıkacak olan Barış Pehlivan’ın kendisine yazdığı mektupta "Devlet hiç kumpas kurdu mu size?" diye sorduğunu yazan, Altaylı, Pehlivan’ın mektupta "Tecrit hücremde acil durum butonu var. İşte hukuk da o buton gibi benim için. Kendimi güvende hissetmem için kağıt üstünde var. Ama varoluş amacı, ihtiyacım olduğunda kullanabileceğim anlamına gelmiyor" ifadelerini kullandığını paylaştı.
Fatih Altaylı’nın yazısındaki "Mahpushane Mektubu" bölümü şöyle:
"Odatv internet sitesi 200 güne yakın bir süredir yasaklı.
Ve daha vahimi iki çalışanı yargılanıyor.
Niyeyse biri tutuklu, biri tutuksuz.
Bir garip adalet anlayışı var memleketimin.
Hem güldüren, hem ağlatan.
Ben de paylaşayım dedim:
‘HUKUK DA BU BUTON GİBİ, VARLIĞI KULLANABİLECEĞİM ANLAMINA GELMİYOR’
"Tecrit hücremde acil durum butonu var.
Düşünürüm bazen; içeride başıma bir şey gelse o butona basıp yardım çağırabilecek halde olur muyum?
İşte hukuk da o buton gibi benim için.
Kendimi güvende hissetmem için kağıt üstünde var. Ama varoluş amacı, ihtiyacım olduğunda kullanabileceğim anlamına gelmiyor.
Bir de zaten benim kalkanım değil, aksine korumasız bırakmak için üzerime doğrulan bir silahsa "hukuk" , masallar yasalardan daha inandırıcı geliyor.
Sahi, devlet hiç kumpas kurdu mu size?
Bana iki kez kurdu, hapse girdim.
Hapiste kalasınız diye hiç özel yasa çıkarıldı mı adınıza?
Benim için çıkarıldı, kaldım.
Şimdi...
187 günlük tecritten sonra 9 Eylül’de tekrar hakim karşısında olacağım.
Farkındayım; gazetecilik uğruna ödenen bedelde ne ilkim ne de son...
Yüzyıllar önce Voltaire demiş:
‘Bir gün her şey çok iyi olacak, umudumuz bu;
Bugün her şey çok iyi, yanılgımız da bu.’
Bu umut ve gerçekçilikle Silivri'den selamlar...
Barış Pehlivan"
‘NE DİYEYİM, BİLEMEDİM…’
"Ne diyeyim bilemedim.
Özneye göre suç icat edilmeyen günleri görürüz inşallah.
Ben 57 senedir pek görmesem de!
Bir gün.
İnşallah!"
‘ÜLKEMİZ BİZİ HER GÜN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMADIĞINDA ADAM OLURUZ’
Yazısında ayrıca çocuğa cinsel istismarda bulunan Uşşaki tarikatı şeyhini ve Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilimi yazan Altaylı, "Bu arada yıllardır bu sapık adamın peşine takılıp giden tarikat, şimdi açıklama yapıyor: "O zaten bizim şeyhimiz değildi." Neyinizdi peki! Biliyorum da söylemeyeyim burada. Rezillik ortaya çıkıncaya kadar pek memnundunuz oysa kendisinden. Size yol gösteriyordu, tabii gösterdiği başka şeyler de olmuş o ayrı. Şimdi birileri de çıkıp buna rezile "sahte şeyh" falan diyecektir. Sakın demeyin. Sahte mahte değil. En hakikisinden şeyhti düne kadar. Yakalanıncaya kadar hakiki, yakalanınca sahte. Yemezler" diye yazdı.
Türkiye’nin Yunanistan ile Akdeniz’deki gerilimini ise "gaz" olarak niteleyen Altaylı, yazısının sonuna şu notu düştü:
"Ne zaman adam oluruz?
Ülkemiz bizi her gün hayal kırıklığına uğratmadığı zaman…"
(HABER MERKEZİ)