Umut Davası'nda Mehmet Ağar ilk kez ifade verdi: O tuğlayı çekemem meselesi yanlış anlaşıldı
Uğur Mumcu suikastinin de aralarında olduğu 22 faili meçhul cinayeti kapsayan "Umut Davası"nda Mehmet Ağar ifade verdi. Güldal Mumcu'nun "O tuğlayı çekin" talebine "Çekemem" dediği belirtilen Mehmet Ağar, bu konuşmayı yalanladı.

Artı Gerçek - Ankara'da 24 Ocak 1993'te evinin önünde düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden Uğur Mumcu ile Ankara Barosu eski Başkanı Muammer Aksoy, akademisyen Bahriye Üçok ve siyasetçi Ahmet Taner Kışlalı'nın ölümünün de aralarında bulunduğu 22 faili meçhul cinayeti kapsayan davanın 13'üncü duruşması bugün (22 Eylül Pazartesi) görüldü.
Kamuoyunda "Umut Davası" olarak adlandırılan yargılamada ifade vermesi için eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'a ilk kez resmi tebligat yapılmıştı. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, bugünkü duruşmaya SEGBİS ile katıldı ve soruları yanıtladı.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bu yılın başında Mumcu Ailesi’nin talebi üzerine Ağar’ın tanık olarak dinlenmesine karar vermişti. Ancak daha önceki duruşmalarda Ağar’a tebligat yapılamadığı belirtilmişti.
Mumcu Ailesi tarafından mahkemeye sunulan dilekçede Uğur Mumcu suikastı ardından aileyi ziyaret eden Mehmet Ağar arasındaki tarihi diyalog aktarılmış ve bunun Mehmet Ağar'a sorulması istenmişti. Mahkeme bu talebi kabul etmiş ve Ağar duruşmaya çağrılmıştı.
Ailenin avukatı Emin Değer'in de tanık olduğu o konuşma şöyle:
Güldal Mumcu: Karşımıza sürekli engeller çıkarılıyor. Bir duvar örülüyor sanki.
Mehmet Ağar: Evet bir duvar örülüyor.
Güldal Mumcu: O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın.
Mehmet Ağar: Çekemem.
Güldal Mumcu: Tuğlayı çekin kenara çekilin.
Mehmet Ağar: Yapamam, onu da yapamam.
Güldal Mumcu: Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki.
Mehmet Ağar: Kusura bakma yapamam.
Mahkemede o diyalog sorulan Mehmet Ağar şunları söyledi:
“Meskun olay sırasında ben Erzurum Valisi'ydim, Emniyet Genel Müdürü değildim. Fevkalede üzüntü duydum. Güldal Hanım da bilirler, kendisi mülkiyeden sınıf arkadaşımdı. Ankara Emniyet Müdürü olduğum dönemde müşterek bir dostumuz vasıtasıyla tanıdığımız rahmetli Uğur Bey'in evine zaman zaman gidip gelirdim, görüşürdük kendisiyle. Hatta o dönemlerde kendisinin istememesine rağmen bazı kritik dönemlerde koruma ekibi de gönderirdim. Ve 2,5 yıl görev dönemimde hiçbir olay da olmadı. Kendisiyle temel meselelerde yaklaşımımız aynıydı.
Bu konu bana geldiğinde hatırladığım kadarıyla Emniyet Genel Müdürü olduğum dönemdi. Geldiler, ziyaret ettiler. Orada benim söylemediğim bir şeyi söylenmiş gibi oldu. Bu konu tamamen yanlış anlaşıldı. Öyle bir söz söylemedim. Yalnızca keşke bu cinayeti ucundan yakalasak, arkasından Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy cinayetleri de çözülürdü. Ben neden korkacağım? Duvar da çekerim tuğla da çekerim. Burada söylemek istediğimiz, kamuoyuna yanlış yansıtılmıştır."
UĞUR MUMCU'NUN KIZINDAN, AĞAR'IN SÖZÜNE TEPKİ
Aile avukatı Yalçın Akbal'ın, "Peki, bu dava ile ilgili engellemeye sebep oldunuz mu ya da denk geldiniz mi?" sorusuna Ağar, "Hayır asla öyle bir şey söz konusu olamaz. Tam tersi, olayın çözülmesi için irade vardı. Öyle birşey olabilir mi, düşünülebilir mi? Kendileri de bilir, samimi bir ilişkimiz, hukukumuz vardı. Sonuçlandırmayı keşke Allah bize nasip etseymiş" diye yanıt verdi.
Mumcu'nun kızı Özge Mumcu ise "Hayır, böyle bir şey yoktu" dedi.
Ağar, hakimin, "Uğur Mumcu ile samimiyetiniz nasıldı?" sorusu üzerine, "Beynelmilel terör meselesini konuşurduk, böyle bir ilişkimiz vardı" yanıtını verdi.
"GLADYO, MILADYO BUNLAR BİZİM İŞİMİZ DEĞİL"
Avukat Akbal, Uğur Mumcu'nun bahsettiği "Gladyo" adlı örgütün 1993'ten sonra eylemlerini artırdığını belirterek, "Mahkeme kayıtları da gösteriyor ki Mehmet Ağar'ın da bu örgütün figürlerinden biri olduğu ifade ediliyor" dedi. Bunun üzerine Ağar, "Gladyo, mıladyo bunlar bizim işimiz değildir. Biz, yasal çerçeve içinde cumhuriyet başsavcılarının gözetimi altında yaparız bütün operasyonları. Bunların hepsi de devlette kayıt altındadır. Bunların hepsi hayali meselelerdir. Uzaktan yakından bizimle alakası yok" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanık Oğuz Demir ve ailesinin bulunduğu yerin araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı ve bakanlığa bağlı konsolosluklar ile elçiliklere müzekkere yazılmasına karar verdi.
Dava, 9 Şubat 2026'ya bırakıldı.
UMUT DAVASI NASIL AÇILDI?
Uğur Mumcu cinayetinin üzerinden 32 yıl geçmesine karşın hâlâ aydınlatılmış değil. "Umut Davası" 2000 yılı başında İstanbul'da Hizbullah örgütüne ait bir eve yapılan baskına dayanıyor. Ele geçirilen belgelerin ardından 22 faili meçhul cinayetin dosyası yeniden açıldı. Soruşturmanın ardından açılan davada, sanıkların "Tevhid Selam Kudüs Ordusu" ve "İslami Hareket" örgütleriyle bağlantılı oldukları iddia edildi.
Mumcu'nun aracına bombayı koyduğu iddia edilen firari Oğuz Demir ise 2000 yılındaki bir operasyonda yakalanmak üzereyken kaçmayı başardı. Demir'in baskını önceden haber aldığı da iddia ediliyor.
Mumcu Ailesi ve avukatları, Ağar'ın 1993 yılına kadar emniyette aktif görevlerde 1993-1996 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğünde, sonrasında da Adalet ve İçişleri bakanlıkları görevlerinde bulunması nedeniyle söz konusu faili meçhul cinayetlere dair kritik bilgileri olduğunu belirtiyor. (HABER MERKEZİ)