Uzmanlar uyarmıştı: Yağmur sırasında İstanbul Havalimanı'na yıldırım düştü, iki işçi yaralandı

Uzmanlar uyarmıştı: Yağmur sırasında İstanbul Havalimanı'na yıldırım düştü, iki işçi yaralandı
İstanbul'da çevre, meteoroloji ve kentleşme uzmanlarının uyarılarına rağmen Arnavutköy ilçesine inşa edilen yeni havalimanına, dün geceki sağanak yağışta yıldırım düştü. İki işçi hafif yaralandı. Alanın girişini ve tünelleri de su bastı.

Artı Gerçek - İstanbul'un kuzeyinde dün akşam saatlerinde aniden bastıran ve iki kişinin ölümüne yol açan yağmurdan en çok etkilenen yerlerden biri de, uzmanların meteorolojik açıdan riskli olduğu konusundaki uyarılarına rağmen Arnavutköy'e inşa edilen yeni havalimanı (İstanbul Havalimanı) oldu. Yağış sırasında iki işçi yıldırım nedeniyle yaralandı; havalimanı girişindeki tüneller su altında kaldı.

BULUNDUKLARI YERE YILDIRIM İSABET ETTİ

Airport haberin aktardığına göre, dün gece İstanbul Havalimanı'nda THY'nin yer hizmetleri şirketi Turkish Ground Services'te (TGS) görev yapan iki TGS personelinin bulunduğu yere yıldırım isabet etti. Bir personelin kolundan hafif yaralandığı belirtildi. Yaralanan işçilerin durumlarının iyi olduğu, kontrol amaçlı hastaneye götürüldükleri öğrenildi.

TÜNELLERİ SU BASTI

İYİ Parti İstanbul İl Teşkilatı Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kıdık'ın "İstanbul Havalimanı yer altı tünellerini su basmış. Umarım ciddi bir sorun yaşanmaz. Bu gibi durumlar doğal afetler olmasına rağmen, havalimanları, metrolar, hastaneler en kötü durumlar düşünülerek yapılmalı" diyerek paylaştığı görüntülerde ise havalimanına çıkan tünellerdeki su baskını böyle görüntülendi:

VIP GİRİŞ BÖLGESİ DE SU ALTINDA KALDI

İstanbul Havalimanı'nun VIP giriş bölgesi de su altında kaldı. Sağanak sırasında, İstanbul Havalimanı'nın operasyonlarında aksamalar yaşandı; çok sayıda uçak rötar yaptı.

UZMANLAR UYARMIŞTI

Çevre örgütlerinin Kuzey Ormanları'ndaki tahribat nedeniyle karşı çıktığı İstanbul Havalimanı, şehir planlamacıları ve meteoroloji uzmanları tarafından da eleştirilmişti.

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 2014 yılında hazırladığı raporda, “Proje alanı doğrudan deniz üzerinden gelen rüzgarlara açıktır. Uçuş için uçağın gelen rüzgârı önden alması gerekir, yandan ya da arkadan alması tehlikelidir. Ayrıca Türk Hava Kurumu Teknik Birimi’nin, Karadeniz tarafından gelen rüzgarlar nedeniyle projeye onay veremediği bilinmektedir" denilmişti.

TMMOB, "Bu nedenlerle raporda kullanılan meteoroloji istasyonlarının verileri proje alanındaki değerleri yansıtmamaktadır. Yılda 150 milyon kişinin taşınacağı bir havalimanında meteorolojik parametrelerin gerçekliğe uygun olarak ölçülebilmesi için proje alanında bir meteoroloji istasyonu kurulmalı ve en az 5 yıllık bir ölçümden sonra projenin yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir. Raporda ayrıca iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler (hortum, aşırı sağanak yağışlar ve fırtınalar) de değerlendirilmemiştir. İklim modelleri ile bu riskler değerlendirilebilmektedir" eleştirisi getirmişti.

ÇED RAPORU BEKLENMEDEN BAŞLAYAN İNŞAAT

Ancak inşaat, "yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü ise yoğun bulutlu olan bu kıyı bölgesinde hava taşımacılığı ve piste iniş ve kalkışların fiziksel çevre şartları bakımından sorun yaratabilir" denilen ÇED raporu beklenmeden başlamıştı.

TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır da, İstanbul Havalimanı için yapılan yer tercihini şu sözlerle eleştirmişti:

"Deniz ve karanın birleştiği alanlarda denizden uzak iç kesimlerde olduğundan daha farklı bir termodinamik yapı vardır. Neredeyse ilkokulda öğretildiği gibi; karalar denizlerden daha hızlı ısınıp daha hızlı soğurlar. Rüzgar ise havanın yatay hareketidir. Isınan hava yükselir ve yerini civardaki en soğuk hava alır.

Bu bilgilerden sonra İstanbul Havalimanını irdelersek; karaların daha hızlı ısınması nedeniyle, karaya göre daha soğuk olan deniz üzerinden sürekli olarak bir rüzgar akışı olacaktır. Sorunuzda belirttiğiniz gibi uçaklar hem kalkışta hem de inişte hakim rüzgarı karşısına alır. Yan rüzgarlar ise belli bir hızdan sonra uçuş emniyetini risk edeceği için istenmeyen bir durumdur. Bu nedenle yan rüzgarlara karşı hava limanlarının en az yüzde 95 oranında işletmeye uygunluğu aranır. Ülkemizde bir çok hava limanının bu değerin altında olduğu bilinmektedir. " (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar