Vali 'insan gücü' halk 'patlayıcı' diyor
Kayaların dinamitlerle havaya uçurulduğu yönündeki görüntülerin basında yer almasının ardından Batman ve Diyarbakır Barosu'ndan bir heyet Hasankeyf’te incelemelerde bulundu.
Bahar KILIÇGEDİK
ARTI GERÇEK-Hasankeyf antik kentinde binlerce yıllık kayaların dinamitle yıkılması görüntülerinin basında yer almasının ardından toplumun farklı kesimlerinden yükselen tepkiler sürüyor. Diyarbakır ve Batman baroları yönetim kurulu üyelerinden oluşan bir heyet, Hasankeyf’e giderek incelemelerde bulundu.
Heyette yer alan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Hasankeyf’te esnaf ve halkla görüşerek yıkıma dair bilgi aldı. Ardından sular altında kalacak tarihi alanı ziyaret etti. Dinamitlerle uçurulan yerleri inceledi. Antik kentte yaptığı incelemelerin ardından basın açıklaması yapan Baro Başkanı Ahmet Özmen, son birkaç gündür Hasankeyf’in tarihi yerleri, kale kısmı ve tarihi höyüklerinin dinamitlerle yıkılmasının gündeme geldiğini söyledi. Tarihi yerlerde, kayaların ana gövdelerden patlayıcılarla ayrıldığı yönünde bilgiler aldıklarını belirten Özmen, "Aldığımız bilgiler çok üzücü" dedi.
HEYET VALİ İLE GÖRÜŞTÜ
Açıklamanın ardından Batman’a geçen heyet, Vali Ahmet Deniz’i makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından Artı Gerçek’e konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Vali Ahmet Deniz’e heyetin gözlem ve tespitlerini aktardıklarını söyledi.
VALİ DİNAMİT KULLANILDIĞINI KABUL ETMEDİ
Hasankeyf’te kayalıkların dinamitle patlatılma olayını Vali Deniz’e sorduklarını ifade eden Özmen, yaptıkları görüşmenin detaylarını anlattı: "Vali bey, söz konusu alanda herhangi bir patlayıcı madde kullanılmadığını söylüyor. Ana gövdeden kopma riski olan kaya parçalarının insan gücü kullanılarak ayrıldığını, kayaların ayrılma işleri bittikten sonra da bir kafes inşa edileceğini söylüyor. Çalışmaların başında bir bilim kurulu ekibinin olduğunu, bütün kazıların, kaya parçalarının sökümünün kameralar eşliğinde kayıt edildiğini ifade etti.
KÜÇÜK ÇAPTA PATLAYICILAR KULLANILIYOR
Vali’nin söz konusu bölgede patlayıcı madde kullanılmadığını ifade ettiğini anlatan Özmen, "Valilik kesinlikle bir dinamit kullanılmadığını söylüyor. Fakat oradaki vatandaşlar da dinamit değil, daha küçük çaplı patlayıcı maddelerin kullanıldığını beyan ettiler. Tabi patlayıcıların ne olduğu noktasında vatandaşın bilgisi yok. Ama bir patlama olduğunu söylüyorlar. Yani belirlenen kurallar çerçevesinde, kaya parçalarının ana gövdeden koparılması noktasında herhangi bir patlayıcı madde kullanılmaması yönünde bir karar var. Kişisel olarak vardığım kanaat, çalışma yürütenlerin patlayıcı madde kullanılmaması yönünde karar olmasına rağmen yine de küçük çaplı patlayıcı madde kullanıldığı yönünde" dedi.
400 HÖYÜK SUYA GÖMÜLECEK
Vali Deniz'e prensip olarak barajın yapımına yıllardır karşı olduklarını, hala da karşı durduklarını aktardıklarını ifade eden Özmen, şunları söyledi: "Şu anda sadece Hasankeyf kalesinin üzerinde bulunduğu höyüğün beton ve cam bir kafese alınma projesi var. Böyle bir tedbire başvurmak yerine, barajın yapımından vazgeçilmesi gerekiyor. Bu tedbirin, etkili bir teknik yöntem olduğunu bir an için kabul etsek de sadece bu bir höyük için geçerli. Sadece orada bir höyük değil, 400’ün üzerinde höyük var. Henüz hiçbirinde arkeolojik çalışma yapılmamış, tarihi gün yüzüne çıkarılmamış. Burası sadece Hasankeyflilerin, Kürt halkının mirası değil, bütün dünyanın ortak mirasıdır. Dünya halklarının bu ortak mirasa sahip çıkması gerekir" diye konuştu.
BU TARİHİ ZENGİNLİK 50 YILLIK BARAJA KURBAN EDİLMEMELİ
Barajın yapımının durdurulması yönünde taleplerini dile getirdiklerini ifade eden Özmen, "Ancak barajın yapılacağı noktasında bir kanaati var merkezi idarenin. Zaten yıl sonunda da su tutulmaya başlanacak. Şu an bu baraj alanında, gölet altında kalan yerde 70 bin civarında insan yerinden edilecek. Hem bu kadar insanın yerinden edilmesi, hem tarihi kültürel bir geçmişin tahribatı hem de barajın doğaya olan olumsuz etkisi söz konusu. Çünkü su tutan alanda, baraj alanında bundan sonra herhangi bir belirtisinin olmayacağını hepimiz biliyoruz. 50 yıl ömrü olacak bir baraj için 12 bin yıllık tarihi yok etmeye kimsenin hakkı yok. 50 yıl ömürlük olan bir baraj için bu kadar zenginliğin yok edilmesi bizler açısından kabul edilebilir bir pozisyon değil" dedi.