Ya az hukuk ya tam despotluk

'Şimdi Erdoğan’ın önünde iki yol var: Birkaç tahliye tavizi verip AB’yi bir süre oyalamak ya da 'Nasılsa bana mecburlar' zannıyla AİHM’in son kararını da çöpe atıp tam diktatörlüğe yürümek…'

Ya az hukuk ya tam despotluk

Can DÜNDAR

ARTI GERÇEK- Erdoğan, 2013’teki Gezi isyanı ve 17 Aralık rüşvet operasyonundan sonra hukuku tamamen askıya almaya karar verdi.

Bunun yasal zeminini 2017 Anayasa değişikliği ile kurdu. Kendisini başkan ilan ettiği o referandumda, hâkimler ve savcıları atayan kurulun yapısını değiştirdi. Artık kurulun tüm üyeleri AKP-MHP bloku tarafından belirlenecekti.

O zaman ısrarla karşı çıktığımız o referandumun ve bu değişikliğin vahim sonuçlarını, şimdi çok daha net görebiliyoruz.

Erdoğan’ın yargıdaki infaz çetesini yöneten Akın Gürlek, hemen o referandumdan sonra, 2018’de Demirtaş-Sırrı Süreyya kararıyla işbaşı yaptı. Verdiği karar Anayasa Mahkemesi’nden döndüğü halde terfi edip - Özgür Özel’in tabiriyle- "tekerlekli adalet giyotini" olarak mahkeme mahkeme gezdirildi; Erdoğan muhaliflerine ceza yağdırdı.

Baktılar ki, Anayasa Mahkemesi, ayaklarına dolanıyor, bir başka "adalet cellatı" olan İrfan Fidan’ı, Anayasa Mahkemesi üyeliğine atamaya karar verdiler. Fidan’ı aday gösteren 107 üye, Yargıtay’ın nasıl iktidar emrine girdiğini açıkça gösterdi. CHP lideri dünkü grup toplantısında "Yargıtay’a 107 militan atadılar" dedi. Fidan’ın Anayasa Mahkemesi üyesi yapılmasıyla, adaletin zirvesi tamamen iktidar emrine girmiş olacak.

İktidara, bunlar yetmedi; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı’nı da oradaki Türk yargıç eliyle Türkiye’ye getirtip AKP rozeti takmaya çalıştılar.

AİHM’nin dünkü Demirtaş kararı, yargıdaki militanlaşmaya dönük bir "Yeter artık" çıkışıdır. Bunca zaman, "mültecileri tutsun, bizden silah alsın, ticaret yapalım" diye Erdoğan’ın hukuk katliamına gözyuman Avrupa’nın bile kayıtsız kalamayacağı bir noktaya gelindi. AB hükümetleri, artık tabandan gelen yaptırım baskısı altında…

Şimdi Erdoğan’ın önünde iki yol var: Birkaç tahliye tavizi verip AB’yi bir süre oyalamak ya da "Nasılsa bana mecburlar" zannıyla AİHM’in son kararını da çöpe atıp tam diktatörlüğe yürümek…

İlki ihtimal dâhilinde olsa da ikinciye hazırlanmakta yarar var.

chp Demirtaş aihm yargı Can Dündar Adalet