Yargıtay: Soylu, 'alçak' ve 'uşak' dediği Baskın Oran’a tazminat ödemeli

Yargıtay: Soylu, 'alçak' ve 'uşak' dediği Baskın Oran’a tazminat ödemeli
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, eski İçişleri Bakanı Soylu’nun, Prof. Dr. Baskın Oran'ın “Kürtler üzerine trajikomik deneyler” başlıklı yazısına dair sözlerinin kişilik haklarına saldırı olduğuna hükmetti. Yerel mahkemenin "ifade özgürlüğü' kararı bozuldu.

Artı Gerçek - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Kürtler üzerine trajikomik deneyler” başlıklı yazısı sonrası Prof. Dr. Baskın Oran hakkında kullandığı ifadelerin kişilik haklarına saldırı olduğuna hükmetti. Yerel mahkemenin kararını yeniden yargılama yapılması için bozan 4. Hukuk Dairesi, kararında "Soylu'nun manevi tazminat ödemesine hükmedilmesi gerektiğini" belirtti. İmzaları tamamlanarak taraflara yeni tebliğ edilen kararın bir yıl önce, Soylu'nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde verilmesi de dikkat çekti.

BASKIN ORAN NE YAZMIŞTI?

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler eski Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Baskın Oran, 23 Haziran 2017’de T24’te yayımlanan “Kürtler üzerine bazı trajikomik deneyler” başlıklı yazısında, hak ihlallerini sıralayarak "Uygulamalar vs. demiyorum, “deneyler” diyorum. Herhangi bir ülkedeki özel bir grubu bütünüyle çileden çıkarmak için ancak böylesine laboratuvarımsı deneyler yapılabilir de ondan" ifadelerini kullanmıştı.

SOYLU'DAN 'ALÇAKÇA KURGULAMIŞ BİR UŞAK' PAYLAŞIMI

Soylu ise Oran’ın yazısı hakkında Twitter hesabından "Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Kısa Dalga yayın yönetmeni Kemal Göktaş'ın haberine göre, Oran’ın avukatı Oya Aydın, bu paylaşımı sonrası Soylu hakkında 10 bin TL manevi tazminat talebi istemiyle dava açtı. Avukat Aydın dava dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:

“Davalı, davacı akademisyenin görüşlerinin yanlış olduğunu düşünüyorsa, bu konudaki görüşlerini, öz ile biçim arasındaki dengeyi bozmadan, hakaret ve aşağılama kelimelerine başvurmadan dile getirebilirdi. Kaldı ki, söz konusu yazıda müvekkil, bir görüş ve kanaat açıklamasında dahi bulunmadan, sadece ulusal basın organlarında çıkan haberlerle ülkede yaşanan hak ihlallerinin listesini vermiştir. Bu nedenle hakarete uğraması, tehdide maruz kalması, değil demokratik hukuk devletinde herhangi bir düzende kabul edilemez. Bu nedenle hukuka aykırılığın tespiti ve zararın giderimi için mahkemece tazminat ödenmesine karar verilmelidir.”

'BEN BU SÖZLERİ SOYLU’YA DESEM NE OLURDU?'

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Soylu’nun avukatı Uğur Kızılca bu dava dilekçesine, Oran’ın söz konusu yazı ile “şiddete teşvik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör örgütü propagandası suçlarını işlediğini" öne sürdü. Avukat Kızılca ayrıca Soylu’nun sözlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını da savundu.

Prof. Dr. Oran ise duruşmada hakime “Ben Soylu’ya ‘Kendisini devlet adamı diye pazarlamış, yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Süleyman Soylu’ diye hitap etseydim ne olurdu? Sadece onu düşünerek karar veriniz, yeter” dedi.

Ancak mahkeme, Oran’ın tazminat talebini reddetti. Mahkemenin ret kararında, "Soylu’nun Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı sıfatının gereği olarak halkın kaygılarına dikkat çektiği, suç unsuru taşıdığını değerlendirdiği eylemler nedeniyle suç duyurusunda bulunmasının öncelikle ve evleviyetle kendisinden bekleneceği" ileri sürüldü. Mahkeme kararında ayrıca Soylu’nun bu açıklaması ile “genel çıkarı ilgilendiren konularda halkı bilgilendirdiği, böylelikle halkın bilgi edinme hakkına da hizmet ettiği, Devlet tüzel kisiliğine, güvenlik güçlerine yönelik ağır eleştirilere cevap hakkının bulunduğu” da savunularak “kamusal çıkar amacıyla getirilen eleştirilere davacının katlanması gerektiği” ifade edildi.

YARGITAY KARARI BOZDU: 'KİŞİLİĞİNE YÖNELİK SALDIRI'

Davanın istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi de yerel mahkemenin ret kararının kaldırılmasını oybirliğiyle reddederken, kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararı sürpriz biçimde bozdu.

Daire'nin kararında, Soylu’nun sözlerinin davacı Oran’ın kişiliğine yönelik saldırı niteliğinde olduğu belirtilerek mahkemenin uygun miktarda manevi tazminata hükmetmesi gerektiği kaydedildi. Daire bu gerekçeyle yerel mahkemenin kararını yeniden yargılama yapılması için bozdu.

SOYLU BAKANLIKTAN AYRILINCA GÖNDERİLDİ

Daire’nin bozma kararı 2’ye karşı 3 üyenin oyu ile alındı. Yargıtay’ın 22 Eylül 2022’de verdiği 2022/10613 numaralı kararının yazımı, imzalarının tamamlanması ve davacı Oran’a tebliğ edilmesi ise bir yılı buldu. Kararın Soylu’nun bakanlık görevinden ayrılmasının ardından yerel mahkemeye gönderilmesi dikkat çekti. (Kaynak)

Öne Çıkanlar