YARSAV Başkanı: Yargıcın görevi siyasileri yüceltmek değil

YARSAV Başkanı Pehlivan, bağımsız yargı için harekete geçilmezse yargı bunalımının daha da derinleşeceğini söyledi.

YARSAV Başkanı: Yargıcın görevi siyasileri yüceltmek değil

HABER MERKEZİ- Önceki gün yapılan HSK atamaları için Yargıçlar Sendikası Başkanı Karşıyaka Hakimi Ayşe Sarısu Pehlivan atama mazeretlerinin sadece makam sahibi olanların yakınları için kullanılmasına tepki gösterdi.

Yargıçların görevini de hatırlatan Pehlivan, "Adaletin gerçekleşmesi için hukuku uygulamak ve görüntü itibariyle de bunu yani tarafsız ve bağımsız olarak uyguladığını göstermek... Siyasileri korumak, yüceltmek değil!" dedi.

Saray’da yapılan son hakim ve savcı kura töreninde yargı mensuplarının Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ayakta alkışlamaları gündemdeki sıcaklığını korurken, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızının 24 saat içinde üst üste yapılan atamaları gündeme damgasını vurdu. Zira pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan kura töreninde Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu Elazığ hakimliğine atanmıştı. Hatinoğlu’nun bu atamanın üzerinden 24 saat bile geçmeden Ankara yargıtay tetkik hakimliğine atandı.

YARGIÇ YURTTAŞIN ADALETE ERİŞİMİNİ SAĞLAMALI

Zerrin Güngör’ün daha önce de, Erdoğan’ın önünde cüppe iliklemeye çalışmasıyla ve Erdoğan’ın karadeniz gezisine katılarak beraber çay toplaması tartışma yaratmıştı. Tüm bu tartışmalar "yargının bağımsızlığı" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Yargıçlar Sendikası Başkanı Karşıyaka Hakimi Ayşe Sarısu Pehlivan yargıçların görevini bir kez daha hatırlattı: "Adaletin gerçekleşmesi için hukuku uygulamak ve görüntü itibariyle de bunu yani tarafsız ve bağımsız olarak uyguladığını göstermek... Siyasileri korumak, yüceltmek değil!"

Evrensel'e konuşan Ayşe Sarısu Pehlivan'ın değerlendirmeleri şöyle:

Millet adına karar veren, yargı yetkisini kullanan yargı mensupları tarafsız olmak, adaletin gerçekleşmesi için hukuku uygulamak ve görüntü itibariyle de bunu yani tarafsız ve bağımsız olarak uyguladığını göstermek zorundadır. Görevi siyasileri korumak, yüceltmek olmayıp yurttaşın adalete erişimini sağlamak olduğunu göstermek zorundadır.

Kura töreni ve hemen akabinde çıkarılan mazeret kararnamesi bu anlattığım şeyleri yapamayacak bir yargı düzeni olduğunu teyit ediyor. Bu görüntülerden bana göre en çok rahatsız olması gereken siyasiler olmalıdır. Zira siyasilerin taraf olduğu davalarda verilen kararlar, hukuka uygun olsa bile "yanlı karar verildiği" şeklinde tartışılmasına yol açar. Yargı bu kadar yükü, zannı taşıyamaz.

Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bir an önce gerçekten bağımsız ve tarafsız yargının inşası için herkesin, başta siyasiler olmak üzere HSK’nin, yargıçların, soruşturma yapan cumhuriyet savcılarının buna uygun davranması, buna uygun kararlar vermesi ve uygulaması gerekir. Aksi halde bu yargı bunalımından çıkamayıp sürekli derinleşen diplere doğru düşmeye devam ederiz.

Kararnamede eş birleştirmelerinin olduğu söyleniyor, doğrudur ama bu mazeretler bir kısım için geçerli kabul ediliyor da makam sahibi olanların yakınlar için kullanılıp kimsesizler için kullanılmıyorsa, bunu da kendi vicdanlarına hesap verebiliyorlarsa, benim bir yargıç olarak söyleyebileceğim bir şey kalmamıştır.