Yavaşça'nın hikayesinden 30 yıl kilim dokuyan emekçi bir yaşam çıktı
Ali İhsan Yavaşça dalga geçmeye çalışanlardan şikayetçi olmamış.
Ankara'da sağlık sorunları nedeniyle hastane dönüşü, kendisini videoya alarak dalga geçmeye çalışan Mustafa Tarık Er'in sosyal medyaya görüntüyü atmasıyla gündem olan 80 yaşındaki Ali İhsan Yavaşça'nın 30 yıl boyunca, 10 metrakarelik dükkanda kilim dokuyarak altı çocuk büyüttüğü emekçi bir yaşam hikayesi olduğu öğrenildi.
Er, kendisini polis gibi tanıtarak, "Amcacım yaş kaç dışarıda geziyorsunuz. Normalde ceza kesmemiz gerekiyor bu sefer sizi affedelim" demişti. Yavaşça ise "Hastaneye geldim, otobüs almadı beni. Polise söyledim" yanıtını vermişti. Yavaşça ise Er'den şikayetçi olmadı.
Ankara'da sosyal medyaya yansıyan videosuyla gündeme gelen Yavaşça görüntüyü çeken ve konuttan çıkmama cezası verilen Er hakkında, "Aksi bir şey demedi. Verilen cezayı da öyle öngörmüşler. Kanuna göre ceza vermişler. Ama şikayetçi değilim" dedi.
Yavaşça "O gün hastanede beni muayene ettiler. Otobüse binip eve gelecektim; ama 65 yaş üstü kartım iptal olmuş, o yüzden geri indim. Ben de bir çorba içmek istedim; ama çorbacı da kapalıydı. Yaya olarak dolmuşa gitmek üzere yürüyordum. Bu sırada iki genç ellerinde cep telefonuyla 'Sen nereye gidiyorsun amca' dediler bana. Ben de durumumu anlattım. 'Çabuk buradan git seni götürür ceza yazarız' dedi. Ben de 'peki' dedim. Çocuklarda resmi kıyafet falan da yoktu. Korkmadım da. Sonra dolmuşa bindim eve geldim" diye konuştu.
'BABAMIN ÖZELİNDE BİR DERS OLUR'
Ali İhsan Yavaşça'nın kızı Handan Çağlayan, babasının durumunu, "Babam annemi kaybedince çöktü. Son olayda çok üzüldü, çok korktu. Üzülmesi bir yana orada ‘bir soruşturma, seni tutuklamıyoruz’ gibi konuşmalardan çok korkmuş" şeklinde ifade etti.
Keçiören Kaymakamı’nın emriyle yetkililerin gelerek, babasını hastaneye götürdüklerini söyleyen Çağlayan, "Hastanede çok güzel ilgilendiler. Tahlilleri falan yapıldı. Bir sorun çıkmadı. Ama babam çok korkmuş olaydan. Hatta hastaneyken korkusundan ‘kızım ne olur beni eve götür’ bile dedi. Keşke olmasaydı, umarım babamın özelinde bu bir ders olur" diye konuştu.
ALINTERİ İLE EMEK DOLU BİR YAŞAM
Öte yandan Ali İhsan Yavaşça 4 yıl önce Ankara Ulus’taki dokumacı dükkanını ziyaret eden Milliyet gazetesi muhabirine anlattığı bilgisi öğrenildi. 8 Temmuz 2016 tarihinde yayımlanan söyleşide Yavaşça'nın hayatından kesitler şöyle anlatılıyor:
"1960 yılında askerliğini yapmak için geldiği Ankara’dan bir daha memleketi Gaziantep’e dönmeyen Yavaşça, başkentte evlendi. Yavaşça, "O tarihten beri artık yuvam Ankara oldu" dedi. Dokumacılık işinden önce bir süre lokantacılık ile geçimini sağlayan Yavaşça, ilk olarak 1987’de abisinin memleketten gönderdiği dokuma kilimleri satarak dokumacılık mesleğine giden adımı attı.
Hacı Bayram’da kilimler satan Ali İhsan Amca, geçimini bir süre bu şekilde devam ettirdi. Borca girerek kilimler aldığını söyleyen Yavaşça, başına gelen hırsızlık olayı sonrasında batmanın eşiğine geldiğini anlattı. Hırsızlık olayı sonrası borçlarını ödeyecek gücü olmadığı için satıcılıktan baba mesleği olan dokumacılığa geçen Yavaşça, al-sat yerine memleketinden getirdiği dokuma tezgâhı ile gece gündüz çalışarak borçlarını ödediğini söyledi.
Ali İhsan Amca, 10 metre kare iki göz odada bulunan bodrum katını hem atölye, hem bir ev haline dönüştürdü. Dükkânını ilk kiraladığında çöplerin atıldığı harabe bir yer olduğunu söyleyen Yacaşça, "Burayı dükkân olarak temizlettim, yerleştim" dedi.
Durumu olmadığı için çalıştığını kaydeden Yavaşça, "Durumum yok, eski zanaat unutulmaya yüz tuttu. Yardım bekliyorum" diye konuştu. Ucuz halı, kilim geldiği için de işlerinin bozulduğunu aktaran Ali İhsan Amca, 6 aydır iş yapamadığının altını çizerek insanların artık el emeği ürünleri tercih etmemesinin dokumacılığı öldürdüğünü anlattı. Yavaşça, yetkililerden mesleğine ve kendisine sahip çıkmalarını istedi.
6 çocuk ve 11 torun sahibi olan 76 yaşındaki Yavaşça, Keçiören’de eşi Hatice Yavaşça ile yaşıyor. Eşinin sağlık sorunları olduğunu belirten Ali İhsan Yavaşça, halen çalıştığını dile getirerek "Gözüm eskisi gibi görmüyor. Eskiden işleme, süsleme ayrıntıları yapabiliyordum. Ancak şimdi gözüm o kadar iyi görmüyor" dedi. Bacaklarındaki ağrıları dolayısıyla zorluk çektiğini ve tedavi gördüğünü ifade eden Yavaşça, çocuklarının eşinin yanında olduğu zamanlarda eve gitmeyerek dükkânda yattığını söyledi.(Gazete Rüzgarlı)