'Yenidoğan Çetesi' davası 18 Şubat'a ertelendi
Yenidoğan çetesi davasının ikinci duruşmasında mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve duruşmayı 18 Şubat'a erteledi. Duruşma sırasında Mahkeme Başkanı ile tartışan sanık Fırat Sarı'nın avukatı duruşma salonundan çıkarıldı.
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL- İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla 26’sı tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması sona erdi. Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Heyet, tutuklu sanıkların durumuna ilişkin dosya üzerinden incelemenin 15 Şubat’ta yeniden yapılacağını açıklarken, duruşma 18 Şubat Salı gününe ertelendi.
SAVCININ DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan ikinci duruşmanın ikinci gününde, sanık avukatları tarafından duruşma savcısı Kadir Kocakaya’nın dosyadan el çektirilerek yeni bir savcı görevlendirilmesine ilişkin talepler Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca reddedildi.
SANIK AVUKATLARI BEYANDA BULUNUYOR
Duruşmanın dün yapılan oturumunda sanık avukatları reddi hakim talebinde bulunmuştu. Söz konusu talep incelenmek üzere 23 Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilirken, duruşmada bugün usul gereği sanık avukatlarının savunmaları alınıyor.
MAHKEME BAŞKANIYLA TARTIŞAN FIRAT SARI’NIN AVUKATI SALONDAN ÇIKARILDI
Duruşmanın dün yapılan oturumunda Fırat Sarı, avukatının istifa ettiğini duyurarak savunmasını kendisi yapmıştı. Sarı için atanan avukat Sinan İnan, beyanda bulunması için dosya hakkında bilgi sahibi olması ve müvekkili ile yalnız görüşmek zaman verilmesi için talepte bulundu. Mahkeme Başkanı ise söz konusu talebin ara kararda değerlendirileceğini söyledi. İnan, dün yapılan heyetin reddi talebi hakkında mahkemenin kararının ne olduğunu sordu. Başkan ise avukata, "Duruşmayı takip etseydiniz" şeklince cevap verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı ile avukat arasında tartışma yaşandı. Mahkeme Başkanı ise avukat İnan’ın ‘duruşmanın intizamını bozduğu’ gerekçesiyle salondan çıkarılmasına karar verdi. Avukat İnan, polis nezaretinde duruşma salonundan çıkarıldı.
‘BEBEK KATİLİ’ İFADELERİNE SUÇ DUYURUSU
Duruşma, iddianameye göre çetenin iki numaralı ismi olduğu iddiasıyla yargılanan İlker Gönen’in avukatı Aydın Mantar’ın beyanlarıyla devam etti. Dava sürecinde yaptıkları tüm itirazların reddedildiğine dikkat çekerek, “Adil yargılamaya ilişkin bir umudumuz kalmadı” diyen Mantar, “Adil yargılamayı geçtim, ama ben yargılama yaptıracağım bu davada. Bu insanlar arasında kasten insan öldürecek kimsenin olmadığını biliyoruz. Ayrıca ‘bebek katili’ ifadesini kullanan herkes hakkında suç duyusunda bulunduğumuzu, bulunacağımızı ifade ediyorum. Müvekkilimin can güvenliği sağlanana kadar tahliye talep etmeyeceğimi de yineliyorum” ifadelerini kullandı.
'REDDİ TALEP EDİLEN ÜYE HAKİM MÜZAKEREYE KATILAMAZ'
Sanıklardan Murat Mantuş’un avukatı Burak Mengü de savcı tarafından sunulan mütalaaya karşı savunma yaptı. Dün yapılan duruşmada sanık avukatlarından Aydın Mantar’ın bir üye hakim hakkında yaptığı reddi hakim talebini hatırlatan Mengü, “Reddi talep edilen üye müzakereye katılamaz. Ama usule uygun karar verilmiyor” dedi.
FİRARİ SANIK ALİ AKSU’NUN AVUKATI: 'SGK’YA 15 MİLYON ÖDEME YAPTIK'
İlk duruşmada hakkında çıkarılan tutuklama kararı sonrası firar eden ve henüz yakalanamayan sanıklardan Birinci Hastanesi sahibi Ali Aksu’nun avukatı da savunma yaptı. Soruşturma aşamasında müvekkil hakkında bir tutuklama kararı verilmediğini, dosyada herhangi bir değişiklik olmamasına karşın Aksu hakkında tutuklamayla birlikte yakalama kararı çıkarıldığını söyleyen avukat, “Müvekkilim tüm sağlık sorunlarına rağmen duruşmada ifade vermiştir. Bu tutuklama kararını anlamış değiliz. Müvekkilim büyük bir iş adamıdır. Zaten bu olaylar sonrasında 'lanet olsun bu işe. Nedir benim bu olaylardan çektiğim' dedi. Zira sadece kamu zararı değil, hastanenin kamudan aldığı tüm para müvekkil tarafından iade edildi. Müvekkilim bu aşamada SGK’ya 15 milyon TL ödeme yapmıştır. Tutuklama kararının kaldırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
ARA KARAR: ‘SANIKLARIN TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA…’
Sanık avukatlarının mütaalaya karşı savunmaları sona erdi. Mahkeme heyeti duruşmaya 1.5 saat ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Duruşmanın dün yapılan oturumunda sanık avukatlarının reddi hakim talebi incelenmek üzere 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilirken, dosyadaki tanık ifadelerinin reddi hakim talebi incelemesi sonrası alınmasına karar verildi. Mahkeme heyeti ayrıca tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Heyet, tutuklu sanıkların durumuna ilişkin dosya üzerinden incelemenin 15 Şubat’ta yeniden yapılacağını açıklarken, duruşma 18 Şubat Salı gününe ertelendi.
DÜNKÜ DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
'Yenidoğan Çetesi’ davasının ikinci duruşmasının dün yapılan oturumunda çete lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Fırat Sarı, medyada yapılan haberlerin kendisini hedef gösterdiğini savundu. Sarı, kapatılan hastanelerden sonra kimlerin kâr marjının artığını, kimlerin önünün açıldığını sordu. Sağlık Bakanlığı’nın yapılan işlemlerden haberdar olduğu iddiasında da bulunan Sarı, dönemin İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu hakkında ise “İl Sağlık Müdürü, Sağlık Bakanı oldu” dedi.
SANIKLAR HAKKINDA İSTENEN CEZALAR
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Ayrıca 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.