‘Yenidoğan çetesi’ davası devam ediyor: 'Bebeğin zaten öleceğini bekliyorduk, eks olduğunda doktor yoktu'

‘Yenidoğan çetesi’ davası devam ediyor: 'Bebeğin zaten öleceğini bekliyorduk, eks olduğunda doktor yoktu'
‘Yenidoğan Çetesi’ davasının ilk duruşmasına tutuksuz 25 sanığın sorgulanmasıyla devam ediliyor. Halime Alkari isimli bebeğin ölümünden sorumlu tutulan hemşire Ecem Koç: Bebeğin öleceğini bekliyorduk. Bebek eks olduğunda doktor yoktu.

Müzeyyen YÜCE-


İSTANBUL - İstanbul'da bebekleri önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, ihmal sonucu en az 10 bebeğin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri iddiasıyla 22'si tutuklu 47 sanığın yargılamasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan ve cuma gününe kadar sürecek duruşmada aralarında hastane sahiplerinin de bulunduğu 25 tutuksuz sanık ifade verecek.

‘İŞLETME’ NEDİR BURADA ÖĞRENDİM’

Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra sanık avukatları da hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan ilk olarak Çorlu Reyap Hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışan Ecem Koç savunma yaptı. Hakkında ‘112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, dolandırıcılık ve Halime Alkari isimli bebeğin ölümüne sebep olarak ihmalen adam öldürme’ suçlaması yöneltilen Koç, “Toplam 5 yıl yenidoğan hemşireliği yaptım. Fırat beyi iki yıldır tanıyorum, kendisi sorumlu doktorumuzdu. ‘İşletme’ nedir, burada öğrendim” dedi.

‘BEBEĞİN ZATEN ÖLECEĞİNİ BEKLİYORDUK’

İddianamede Halime Alkari isimli bebeğin ölümünden sorumlu tutulan, ancak suçlamaları reddeden Koç, bebeğin hastaneye getirildiğinde zaten kötü durumda olduğunu söyledi. Anne karnında oksijensiz kalmış bir bebek olarak 112 aracılığıyla Tekirdağ Şehir Hastanesi’nden Reyap Hastanesi’ne getirildiğini belirten Koç,

“Doktorların söylediğine göre zaten yaşamla bağdaşmayan bir bebekti. 55 gün hastanede kaldı, entübe şekildeydi. Bebeğin öleceğini bekliyorduk. Bebek eks olduğunda doktor yoktu. Doktor olmadığı için müdahaleyi biz hemşireler ile yaptık. Fırat beyi arayarak bebeğin eks olduğunu, adrenalin yaptığımızı ama geri dönmediğini söyledim. İlk defa doktorsuz kalmıştık, kendisi her zaman müdahalelerde gelirdi. Ben bebeğe müdahaleye yardımcı olan, doktor ile iletişimde olan kişiydim. Eks saati uzatılmış ancak benim bundan haberim yok” ifadelerine yer verdi.

SAVCI: ÇELİŞKİYE DÜŞÜYORSUN

Mahkeme başkanının hesap hareketlerine ilişkin sorusunu yanıtlayan Ecem Koç, “Medisense şirketinin nasıl bir şirket olduğunu bilmiyorum. Bahar Hanım’a belli aralıkla bin, bin 500 TL arasında para gelirdi. Bu paraları da Bahar Hanım kıdemli hemşirelere dağıtırdı. Herhangi bir çıkar söz konusu değildir” diye konuştu.

Fırat Sarı’nın Halime bebekle ne sıklıkla ilgilendiğini soran savcıya da yanıt veren Koç, “Halime bebekle her gün hastaneye gelip çok ilgilendiğine şahit oldum” dedi. Savcı bunun üzerine, “Önceki ifaden ile çelişkiye düşüyorsun. Önce doktorun olmadığını, hastane yönetimine de şikayette bulunduğunuzu söyledin. Şimdi de her gün gelirdi diyorsun” diye konuştu. Sanık Koç da savcının sorunu, “Her gün ilgilenirdi, ama hastaneye gelme saati belli değildi. İhtiyacımız olan o an olması gerekirdi, olmadığı için tepki gösterdim. 7/24 bir doktor olması talebimiz vardı” şeklinde yanıtladı.

‘TELEFON TAPELERİNİ HATIRLAMADI’

Ecem Koç’un savunmasının ardından sanıklardan çocuk doktoru Mehmet Salih Kara, sanık kürsüsüne getirildi. Sanıklar arasında Fırat Sarı ile İlker Gönen haricinde kimseyi tanımadığını ifade eden Kara, savcılıkta verdiği ifadesinin geçerli olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı sanık Kara’ya sorular yöneltti. İddianameye yansıyan telefon tapelerindeki konuşmaları sorulan Kara, birçok görüşmeyi ‘hatırlamadığını’ söyledi.

‘22 TUTUKLU SANIK İFADE VERDİ’

Davanın altı gün süren geçen haftaki duruşması 18 Kasım’da başladı, 22 tutuklu sanık savunmasını yaptı. SGK’dan fazla para alabilmek için yapılan bazı usulsüzlük iddialarını kabul eden sanıklar, kasten öldürme gibi suçlamaları reddetti. Aralarında Türkiye Barolar Birliği (TBB) olmak üzere birçok il barosu ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte iddianamede yer almayan bazı mağdur ailelerin de davaya müdahillik talepleri mahkeme tarafından kabul edilmedi.

‘HESABIMA ŞİRKETTEN GELEN PARALAR EMEĞİMİN KARŞILIĞIDIR’

Sanıklardan hemşire Serenay Şenkalaycı ifade verdi. Kendisinin ‘işletme’ bünyesinde değil, hastaneye bağlı çalıştığını kaydeden Şenkalaycı, mahkeme başkanın hesap hareketlerini sorması üzerine şu yanıtı verdi:

“Hastane dışında Medisense şirketinden para geliyordu. Ancak bu paralar mesai ücretleridir, emeklerimin karşılığıdır. Hesabına gelen paralar kaldığım mesailere göre değişiyordu.

‘İLKER GÖNEN DANIŞMAN DOKTORDU’

İlker Gönen’in, hastanenin danışman doktoru olduğunu ifade eden Şenkalaycı’ya mahkeme başkanı ‘Neyi danışıyordunuz?’ diye sordu.
Şenkalaycı da bu soruyu, “Her üçüncü basamak yoğun bakım ünitesinde Neonatolog uzmanı danışman doktor bulundurulması zorunludur. Hastanın tedavi sürecine, kritik hastaların durumlara ilişkin kendisine danışılırdı. Her görüşmemizde yanımda uzman doktor bulunurdu. Her gün gelip hastaları kontrol ederdi” şeklinde yanıtladı.

‘BOŞVER, EKS OLACAK’ TAPESİ: ‘KALP MASAJI YAPILMIŞ BEBEĞE PASİF ÖTANAZİ NASIL YAPILIR?

Bunun üzerine mahkeme başkanı, İlker Gönen ile Serenay Şenkalaycı’nın tapelerini okudu, Gönen’in "Tamam olsun, boşver, eks olacak" ifadelerini sordu. Bu konuşmada bahsedilen bebeğin (iddianamedeki uzman raporunda ‘pasif ötenizi’ yapıldığı iddia edilen) Kerem bebek olduğunu ifade eden Şenkalaycı, o günü şu sözlerle anlattı:

“Toplum vicdanını rahatlatmak adına bir açıklama yapmak isterim. Bahsedilen bebek Kerem bebek. Bebeğin doğumuna uzman doktor ile birlikte ben de girdim. Bebek durumu kötü olarak doğdu. Yaklaşık 15 dakika kadar doğumhanede bebeğe müdahale ettik. Ardından, uygun koşullarda yenidoğan ünitesine sevkini gerçekleştirdik. Ancak bebek yenidoğana yattığında çok kötüydü. İlker Gönen’i sorumlu doktor ile birlikte aradık. Kerem bebeğin tedavisine ilişkin tavsiye verdi. Tapelerde ‘bebeğe 20 dakika daha müdahale edin, bunu da kayıt altına alın’ demek istiyor. Tapelere doğru şekilde yansıtılmamış.”

Mahkeme başkanının uzman raporuna göre bebeğe ‘pasif ötanazi’ yapıldığı iddiasını sordu. Şenkalaycı, bunun üzerine, “Kalp masajı uygulanmış bir hasta için nasıl pasif ötanazi yapılsın? Bu değerlendirme çok yanlış.”

Öne Çıkanlar