YSK’nin ‘yedek üyeler’i hukukçuları ikiye böldü

Yedek üyelerin toplantıya katılması ve oy kullanması seçim hukuku açısından mümkün mü? Bu konuda hukukçular farklı görüşlere sahip.

YSK’nin ‘yedek üyeler’i hukukçuları ikiye böldü

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK - Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini yenileme kararı tartışılmaya devam ediyor. Tartışma konularından birisi de yedek üyelerin oy kullanmış olması. Konu, hukukçuları da ikiye böldü.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Levent Gönenç, eski AKP Bursa Milletvekili ve hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır, eski Yargıtay savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, CHP YSK temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu ve HDP YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, YSK'nin tartışmalı kararına ilişkin değerlendirmede bulundu.

YSK, AKP’nin İstanbul seçimlerine dair itirazını değerlendirmek üzere 6 Mayıs günü toplandığında tam üye sayısına sahipti. 11 üyenin de katıldığı toplantıdan, Büyükşehir Belediye Bakanlığı seçiminin yenilenmesi kararı çıktı. Karara, 7 üye evet, 4 üye ret oyu vermişti.

YSK NASIL KARAR VERİYOR?

YSK’nin oluşumu, 7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulu'nun Teşkilat ve Görevleri hakkında kanunun 4. Maddesinde düzenleniyor. Buna göre, "Kurul, yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşuyor. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayılarının salt çoğunluğuyla seçiliyor."

Aynı maddenin 3. fıkrasına göre, Başkan ve Başkanvekili, Kurul üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğuyla seçiliyor. Asıl ve yedek üyeler ise kura ile belirleniyor.

Bu düzenlemeler, seçimlerin genel yönetim ve denetiminin düzenlendiği Anayasa’nın 79. Maddesinde de yer alıyor.

SEÇİM HUKUKUNDA YERİ VAR MI?

YSK kararları 2014 yılından bu yana yedek üyelerin de katıldığı oylamalarda alınıyor. Peki yedek üyelerin toplantıya katılması ve oy kullanması seçim hukuku açısından mümkün mü?

Bu konuda hukukçular farklı görüşlere sahip.

DR. GÖNENÇ: YEDEK ÜYELERİN OY KULLANMASI ANAYASAYA AYKIRI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Levent Gönenç, yaptığı açıklamada, öncelikle YSK'nin yapılan itirazların bir kısmını süre aşımı, bir kısmını da yasal dayanaktan yoksun olması gerekçeleriyle iptal etmesi gerektiğini belirtiyor.

Gönenç, YSK kararları kesin ve bağlayıcı olsa da kararların gerekçelerinin hukuken tartışmaya açık olduğunu vurguluyor.

İŞTE KAFA KARIŞIKLIĞININ SEBEBİ

"YSK 7 asıl ve 4 yedek üyeden oluşmasına rağmen nasıl olup da 11 üye ile toplanıp 7 üyenin oyuyla yenileme kararı alabilir?" diye soran Gönenç, yedek üyelerin oy kullanamayacağını belirtiyor. Gönenç’e göre, aynı anlama gelen, birisi eski diğeri günümüz Türkçesiyle ifade edilen bir terimin aynı maddede kullanılması kafa karışıklığına yol açıyor.

YSK'nin toplantı yeter sayısını düzenleyen 298 sayılı kanunun 113. Maddesinde şöyle deniliyor:

"Yüksek Seçim Kurulu, seçimin sonunda verilecek tutanaklara karşı yapılan itirazların incelenmesinde tam sayısı ile toplanır. Diğer hususlarda kurulun mürettep adedin çoğunluğu ile toplanabilir. Her iki halde de salt çoğunlukla karar verir. Oyların eşitliği halinde Başkanın bulunduğu taraf tercih olunur."

O DÖNEM YSK’NİN ÜYE SAYISI 11 + 6 İDİ

"Mürettep adet" teriminin günümüz Türkçesine göre"üye tam sayısı" terimine denk düştüğünü söyleyen Gönenç, 113. maddenin gerekçesinde ise 5545 sayılı kanuna atıf yapıldığını hatırlatıyor.

5545 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 122. Maddesinde, "Yüksek Seçim Kurulu'nun itirazları karara bağlayabilmesi için adedi mürettebi olan 11 kişi ile toplanması şarttır" deniliyor.

Ancak buradaki "11 üye" asıl üyeleri tarif ediyor. Çünkü o dönemde YSK'nin asıl üye sayısı 11, yedek üyesi sayısı ise 6 idi. Gönenç, "mürettep" teriminin asıl ve yedeklerin toplamı olan 17’yi değil, sadece asıl üye sayısı olan 11’i ifade ettiğini ve itirazların 7 asıl üye ile incelenmesi gerektiğini belirtiyor.

YEDEK VE ASIL ÜYELER ARASINDA BİR AYRIM OLMALI

Öte yandan, anayasa koyucunun "yedek" ve "asıl" üyeler arasında bir ayrım yapmasının bir anlamı ve amacı olması gerektiğine işaret eden Gönenç, seçim süreçlerindeki hukuki uyuşmazlıkların hızlı ve etkin bir biçimde sonuçlandırılması gerektiğini, bu nedenle de asıl üyelerin katılamaması durumunda sürecin sekteye uğramaması için yedek üyelik statüsününbelirlendiğini söylüyor. Gönenç, yedek üyelerin ancak asıl üyelerin toplantılara katılamaması durumunda devreye girmesi gerektiğini savunuyor.

Geçmişte yedek üyelerin toplantıya katılsa da oy kullanamadığını hatırlatan Dr. Levent Gönenç, "Yedek üyelerin toplantıya katılmakla kalmayıp oy kullanmaları açıkça Anayasa ve yasaya aykırıdır. Zira genelge ile hatta yasa ile Anayasada yer alan ‘asıl-yedek’ ayrımına aykırı bir kural öngörülemez" diyor.

ESKİ AKP’Lİ YALÇINBAYIR: KARAR YOK HÜKMÜNDE

AKP'nin kurucularından, eski Bursa milletvekili ve hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır da YSK kararının yok hükmünde olduğunu belirtiyor.

Abdullah Gül başkanlığında kurulan 58. hükümette Başbakan yardımcılığı da yapan Yalçınbayır, YSK'nın karar verme usulünün salt çoğunlukla olduğunu belirterek, "salt çoğunluk nedir" sorusuna şu yanıtı veriyor: "Bu konuda Anayasa ve 7062 sayılı yasada hüküm yok. Hukukun genel kuralına göre, asil üyelerin salt çoğunluğu, 7'nin salt çoğunluğu olan 4'tür. Yedek üyeler ancak Anayasa'da ve kanunda açık hüküm varsa salt çoğunluğa dahildir. Oy kullanabilirler."

Yedek üyelerin oylamaya katılmalarının yönerge veya YSK kararı ile düzenlenemeyeceğini, yedek üyelerin toplantıya katılamayacağını, kararın oluşumuna etki edemeyeceğini belirten Yalçınbayır, şunları ifade ediyor: "YSK'nın 6 Mayıs 2019 günlü kararı yok hükmündedir. Karar apaçık usule aykırıdır."

EMİNAĞAOĞLU: YEDEK ÜYELER SADECE BOŞLUĞU DOLDURMAZ

Yargıtay’da yargıçlık ve savcılık yapmış bir isim olan Ömer Faruk Eminağaoğlu ise diğer hukukçulardan farklı düşünüyor. Yedek üyeliğin sadece boşluk anında devreye girecek bir statü olmadığına işaret eden Eminağaoğlu, 298 sayılı kanunun 113. Maddesinde belirtilen (itirazları inceleme) "tam sayı" ile 11 üyenin kast edildiğini savunuyor.

YSK TEMSİLCİLERİ: DEĞERLENDİRİLMELİ AMA KARARLAR HEP BÖYLE ALINDI

Siyasi partilerin YSK temsilcileri ise bu durumun 2014 yılından bu yana sürdüğünü söylüyor.

CHP YSK temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, daha önce yaptığı açıklamada, kurulun 2014 yılından bu yana 11 kişi ile toplandığını, bunun gerekçesinin de katılımcı bir karar süreci işletilmesi olarak açıklandığını belirtmişti.

HDP YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki de başkan ve başkanvekili belirlendikten sonra, asıl ve yedek üyelerinkıdem ya da başkaca durumlara göre değil kura ile belirlendiğini belirtiyor.

YSK’nin kararlarını uzun zamandır yedek üyelerin de katılımıyla aldığını hatırlatan Tiryaki, "Bugün böyle tartışılıyor olmasının nedeni şu, bir kurulda asıl üyeler var ise onların olduğu yerde nasıl yedek üyeler toplantıya katılır ve nasıl oy kullanır? Bu kuşkusuz yabana atılacak bir düşünce değil,değerlendirilmesi gerekir. Bunu hukuksal olarak tartışabiliriz ama YSK yalnızca İstanbul iptal kararını ya da KHK’lı başkanlara mazbata verilmemesi, mühürsüz oy kararını değil tüm kararlarını bu şekilde aldı" diyor.

ysk Yüksek Seçim Kurulu Derya Okatan hukukçular