Yüksekdağ, Deutsche Welle röportajından yargılandı

'Bu tür uygulamalar sadece diktatörlüklerde yapılır. Bu yöntemlerle de hapishanelere atılırlar'

Yüksekdağ, Deutsche Welle röportajından yargılandı

HABER MERKEZİ- Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Deutsche Welle'de yayınlanan röportajı nedeniyle yargılandığı davada savunma yaptı. Yargılamanın durdurulmasını isteyen Yüksekdağ’ın, suçlamaya konu röportajın tamamının okunması talebi ise mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Duruşmaya Avrupa’dan siyasi parti ve sendika temsilcileri katılarak Yüksekdağ’a destek verdi.

Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın 8 Eylül 2015’de Deutsche Welle'de yayınlanan röportajı nedeniyle yargılandığı davaya bugün devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Fransa Komünist Parti milletvekilleri Lydia Samarbakh ve Nadine Garcia, Fransa Kürt Dostluk Derneği’nden Therese Valck, İsveç Sosyal Demokrat Parti milletvekilleri Yılmaz Kerimo ve Anders Österberg, PES WOMAN Başkanı Zita Gurmai ve PES WOMEN temsilcisi Katja Ziska, Die-Linke Milletvekili Martine Michels ve HDP Kadın Meclisi sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ve Kadın Meclisi üyeleri katılarak destek verdi.

YARGILAMANIN DURDURULMASINI TALEP ETTİ
Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulanan Figen Yüksekdağ, yargılandığı duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılarak savunma yaptı. Suç olduğu iddia edilen konuşmaların dökümünün tarafına iletilmediğini söyleyen Yüksekdağ, "Bir gazete röportajından yargılanmak çok vahim bir durumdur. Bu davanın bu zamana kadar ya hiç açılmamış olması gerekirdi" diyerek, yargılamanın durdurulmasını talep etti.
Yüksekdağ, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ve haklarındaki yargılamalara dair Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruların sonucunun beklenmeden, yargılamalara devam edilmesinin Anayasa ihlali olduğunu söyledi.

'BU TÜR UYGULAMALAR SADECE DİKTATÖRLÜKLERDE YAPILIR'
Türkiye’nin seçilmiş üçüncü büyük partisinin milletvekili ve eş başkanı olarak yargılandığını belirten Yüksekdağ, "Dünyada bunun örneği yoktur. Bu tür uygulamalar sadece diktatörlüklerde yapılır. Bu yönetimlerle de hapishanelere atılırlar" dedi.
Yargı bağımsızlığı konusuna da değinen Yüksekdağ, savunmasında şunları söyledi:
"Yargı bağımsız olduğu yerlerde hakem, denge rolü görmektedir. Biz yargıyı bu şekilde görürüz. Ancak yargı bağımsızlığı Türkiye’de çok büyük zarar görmüştür. Ağır bir baskı altındadır. Bizim yargıya veremeyeceğimiz hesabımız yoktur. Halka hesabını veremeyeceğimiz hiç bir şey yoktur. Yargı kurumu bugün demokrasi üzerinde bir enstrümana dönüştürülmektedir. Siyaset ve iktidar yargı kurumu üzerinde haksız bir baskı kurmaktadır. Yargı kurumları da muhalif siyaset üzerinde baskı aracına dönüştürülmektedir.

'SÖZ SÖYLEME HAKKIMIZ ELİMİZDEN ALINIYOR'
Bugün ne yazık ki, hiç bir kurum kendi işlevini bağımsız ve özgür bir şekilde yapamıyor. Siyaset kurumu da özgür bir biçimde yasama görevini yapamıyor. Ben bir siyasetçi olarak söylediğim sözlerden yargılanmaktayım. Bir siyasetçinin görevi budur. Siyasetçi bu konuda özgürdür. Ancak ne yazık ki, Türkiye’de merkezi siyasette bu engellenmektedir. Ne yazık ki, söz söyleme hakkımız elimizden alınıyor. Ben bu nedenle hakkımızdaki davaların öncelikle siyasetteki özgürlüğümüzü kısıtladığını düşünüyorum. Biz birçok yerde konuşma yapıyoruz. Halen daha içeriği hakkında bir bilgim yoktur. Söz söyleme hakkımızın hiç bir güvencesi yok. Söylediğimiz sözler bizim baskıya ve tutuklanmamıza sebep olabiliyor.

'HAKKIMIZDA KARARLAR VEREN HAKİMLER FETÖ’DEN TUTUKLANDI'
Bizim hakkımızda sürekli yargı kararları veriliyor. Biz bunları hukuka uygun görmüyoruz. Bizim hakkımızda karar veren hakimler şu an görevde değildir. FETÖ ile ilgilerinden dolayı ya tutuklanmıştır ya da ihraç edilmiştir. Bir taraftan mahkeme hakimleri görevden alınıyor. Bir taraftan onların ceza verdikleri terörist ilan ediliyor.
Ülkede birçok kişi terör soruşturması geçirmektedir. Siyaset 'hayır diyorsan teröristsin' şeklinde ithamda bulunuyor. Biz bugün de 'hayır' diyoruz yarın da 'hayır' diyeceğiz."

Duruşmada Yüksekdağ, delil gösterilmesi için röportajın tamamının okunmasını talep ederken mahkeme heyeti bu talebi reddetti. Duruşma 6 Haziran'a ertelendi.

YÜKSEKDAĞ’A AVRUPADAN DESTEK
Duruşmanın bitiminin ardından açıklama yapan PES WOMAN Başkanı Zita Gurmai, Yüksekdağ’a destek vermek için duruşmayı geldiklerini söyleyerek, "Burada bir dava sürüyor ve bu dava hukuki değil. Biz insan haklarının, bütün demokratik hakların ve hukukun üstünlüğü ilkesinin egemen olmasının tam anlamıyla uygulanmasını kuvvetle talep ediyoruz" dedi.

İsveç Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Anders Österberg ise "Türkiye’deki son gelişmeler bizi üzüyor. Demokratik bir ülke olarak geçinen Türkiye için kabul edilemez. Gelişmeleri takip ediyoruz. Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz ama bu şekilde değil" diye konuştu.
Fransa Komünist Partisi Milletvekili Lydia Samarbakh, "Türkiye'de halkın iradesine saygı gösterilmiyor. Bu mahkemenin tamamen siyasi bir mahkeme olduğuna tanıklık ettik. Yargının, tamamen Erdoğan’ın elinde olduğunu gördük. Figen Yüksekdağ insan haklarının, kadın haklarının çiğnendiğinin altını çizdi. Bunlara saygı gösterilmiyor. İfade özgürlüğüne saygı gösterilmiyor. Halkın iradesine saygı gösterilmiyor" dedi.

MAHKEME TARAFSIZ DEĞİLDİ
Yargılama sürecini değerlendiren Alman Sol Parti Milletvekili Martine Michels, mahkemenin tarafsız olmadığını ifade ederek, "Benim bu mahkeme salonunda gördüğüm, bağımsız bir işlem olmadığı. Tarafsız değildi mahkeme. Çünkü, mahkemeye konu olan metni Almanca olarak okudum. Mahkeme yorumla karar vermeye çalışıyor. Figen Yüksekdağ yasal ve seçilmiş bir parlamenter. Kendisine oy veren 6 milyon kişi adına konuştu. Benim gördüğüm, mahkemenin amacı çok açık; Figen Yüksekdağ kadın haklarının bir simgesi olarak görüyor ve hedef alıyorlar. Türkiye’de kadın haklarının sesi olsun istemiyorlar. Hükümet ve mahkeme tarafsız değil. Kadınlar için mücadele eden böyle kadınları sessiz kılmaya çalışıyorlar" diyerek gözlemlerini Almanya’ya, Avrupa Parlamentosu’na ileteceğini söyledi.
Dünya Kadın Konferansını temsilen Annedore Wilhelm ise Yüksekdağ’ın serbest bırakılmasını istedi.

dava Figen Yüksekdağ diktatör Deutsche Welle