Zeybekci: 'Rakımıza dokunma' diyorlar, eyvallah

AKP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterilen Nihat Zeybekci, "İzmir eğer 'Endişe hissediyorum' diyorsa, bunu çok ciddiye almak lazım. Bugün 16 yıldan beri iktidar olan bir parti, nerede, hangi hayat tarzı ya da inançla, özgürlükle ilgili negatif bir yaklaşımı olmuştur, bunu çok iyi anlatmamız lazım. Bugün İzmir ile ilgili şunları duymuyor değilim; 'Rakımıza dokunma'. Eyvallah. Bugün insanların özgürce içkilerini içebildiklerini ben biliyorum" dedi. AKP'nin 16 yıllık iktidarı boyunca kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmediğini savunan Zeybekci, İzmir adaylığı için kullandığı cinsiyetçi ifadelerin de arkasında durdu.

CİNSİYETÇİ İFADELERİ SAVUNDU

Hürriyet’ten İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Zeybekci, İzmir için kullandığı, 'Mahallenin en güzel kızı, İzmir'i kim istemez' şeklindeki cinsiyetçi ifadeleri için, "Benim oradaki söylemime bir kadın-erkek ilişkisi bağlamında bakmak bence büyük bir haksızlık, biraz da kısır bir bakış açısı olur. Söylemimiz gayet samimi, doğal. Bizim insanımızın ağzından çok kolaylıkla çıkabilecek bir söylem. Cinsiyetçi demek gerçekten haksızlık" dedi.

'16 YILDA HANGİ HAYAT TARZINA NEGATİF BİR YAKLAŞIM OLDU?'

'İzmirli bile değil' şeklindeki eleştiriler hatırlatılan Zeybekçi, bu soruya İzmir'deki iş yerlerini sayarak cevap verdi. Zeybekci, "Soyadımıza baksınlar. Pösteki sayar gibi saymak istemiyorum ama bununla ilgili tereddütü olanların tamamından fazla İzmirliyiz. Kimin İzmir'de dokuz ilçede işyeri var? Kimin İzmir'de bir şirketi var ki, 540 çalışanı var. Bakanlığım döneminde de Denizli’ye gitmeden önce mutlaka uğradığım yerdir" dedi.

'İZMİR EĞER 'ENDİŞELİYİM' DİYORSA BUNU CİDDİYE ALMAK LAZIM'

Zeybekci, 'İzmirli'nin hayat tarzı endişesini anlıyor musunuz' sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ben şuna inanırım. Çoğunluk yanlışla ittifak etmez. Dolayısıyla çoğunluk 'Ben böyle hissediyorum' diyorsa doğrudur. Orada olması gereken şey, samimi, açık, şeffaf, dobra olarak kendimizi anlatmak. İzmir eğer 'Endişe hissediyorum' diyorsa, bunu çok ciddiye almak lazım. Bugün 16 yıldan beri iktidar olan bir parti, nerede, hangi hayat tarzı ya da inançla, özgürlükle ilgili negatif bir yaklaşımı olmuştur, bunu çok iyi anlatmamız lazım.

'ÖZGÜRLÜKÇÜLÜKTE AK PARTİ RAKİPSİZ'

Türkiye'de devrimcilik, özgürlük, liberallik, hoşgörü anlamında yaklaşımlara bakacak olursak, gerçek sosyal demokrat, özgürlükçü parti olarak AK Parti'yi rakipsiz görüyorum. Bir noktaya geldiğimizde nasıl tahammülsüz hale gelebildiklerini CHP'nin bazı uygulamalarında görebildim bugüne kadar. Vatandaşımızın 'Acaba' diye bir soru işareti varsa, bunu ciddiye almamız lazım, alacağız da."

'RAKIMIZA DOKUNMA, EYVALLAH'

Zeybekci, 'Daha önce anlatmaya çalıştınız mı' sorusuna ise şu cevabı verdi:

"Anlatma ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. İnsanların yeme-içme alışkanlıklarıyla, kılık-kıyafetleri, eğitim ve söylem, her türlü ibadet özgürlükleriyle ilgili tereddüt oluşturacak bir şey görmüyorum. Bugün İzmir ile ilgili şunları duymuyor değilim: 'Rakımıza dokunma'… Eyvallah. Bugün insanların özgürce içkilerini içebildiklerini ben biliyorum. AK Parti'deki arkadaşlarımız bugün içkisini içebilen, namazını da kılabilen, günü geldiğinde orucunu tutabilen bir hoş görü alanına sahiptir. Türkiye'nin bir özeti gibidir AK Parti. Demek ki biz anlatamamışız. İzmir'de bir anlatamama sorunumuz var. Özgürlükler şehridir, ilk hareketlerin başladığı yerdir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında kurulan ilk çok partili partinin kurulduğu, mitingini yaptığı yerdir.

'İZMİR'İ AK PARTİLİ YAPMAYA ÇALIŞTIK'

Bu bizim de hatamız. Kalkıp da başkasına suç atmamıza gerek yok. Demek ki anlatamadık. Hatalarımızdan biri belki şu: Belki İzmir’i AK Partili yapmaya çalıştık. AK Parti'yi İzmir'li yapmamız lazım. Zaten İzmirli. Bunu anlatmamız lazım. İdeolojik bir duvar örülmeye çalışıldı. Bizim İzmir'de ideolojik duvarın öteki tarafına geçmemiz lazım. Göreceksiniz, bu dönemde bunu mutlaka aşacağız."