Zirve Yayınevi davası: Yargıtay 'örgüt' olup olmadığına karar verecek

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın temyiz incelemesi başladı. Yargıtay 16. Dairesi, kararını 23 Ocak’ta açıklayacak.

Zirve Yayınevi’nde çalışan Alman Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel 18 Nisan 2007'de boğazları kesilerek öldürülmüştü. Zanlılar Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalanırken, pencereden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın hastanedeki tedavisinden sonra tutuklanmıştı.

ÖNCE ‘ERGENEKON’, SONRA ‘FETÖ’ DAVASI OLDU

Cinayeti işleyen 5 kişi ile azmettirici olduğu iddia edilen Varol Bülent Aral ve Hüseyin Yelki hakkında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılırken, dava daha sonra Ergenekon’a bağlandı. 22 Haziran 2012’de kabul edilen ikinci iddianame ile davaya emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adem Gedik ve Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen, Aykut Saka, İlker Çınar da dahil edildi.

2016 yılına gelindiğinde davada tutuklu sanık kalmadı. Mahkeme, 28 Eylül 2016’da açıkladığı kararında, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker, Salih Gürler ve Cuma Özdemir’i 3 kişiyi "tasarlayarak öldürme" suçundan 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak"tan 30'ar yıl, "nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan da 9 yıl 9'ar ay hapis cezası veren mahkeme, tüm sanıklar hakkında "terör örgütüne üye olmak" suçundan ise beraat kararı verdi.

Mahkeme ayrıca, sanıkların "cinayetin FETÖ tarafından organize edildiği ve yargılamanın seyrinin değiştirilmeye çalışıldığı" iddiası üzerine Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Davaya bakan ve FETÖ nedeniyle ihraç edilen hakim ve savcılar ile dönemin emniyet ve jandarma yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.

‘ÖRGÜT YOK’ KARARINA İTİRAZ

Davada "örgüt suçu" yönünden tüm sanıkların beraat etmesi üzerine, mağdur avukatları temyiz başvurunda bulundu. Dosyanın temyiz incelemesinin Yargıtay'ın hangi dairesince yapılacağı tartışma konusu olurken, dosya önce Yargıtay'ın terör suçlarına bakan 16. Ceza Dairesine geldi.

Daire, yerel mahkemenin örgüt tespiti yapmaması ve katılanların bu yönden temyiz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle dosyayı 1. Ceza Dairesine gönderdi. 1. Ceza Dairesinin de görevsizlik kararı vermesi üzerine uyuşmazlığı Yargıtay Başkanlar Kurulu çözdü.

Başkanlar Kurulu, sanıklara verilen cezaların "örgüt" kapsamında işlenmesi halinde Terörle Mücadele Yasası gereği cezanın yarı oranında artırılacağına işaret ederek, temyiz incelemesinin 16. Ceza Dairesi’nce yapılmasına karar verdi.

ÖLDÜRÜLMELERİNİN TEK SEBEBİ HRİSTİYAN OLMALARI

Davanın temyiz incelemesi bugün başladı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde yapılan duruşmada mağdurların avukatlarından Ali Koç, cinayetlerin bir örgüt kararıyla işlendiğine işaret etti.

Av. Ali Koç, öldürülen kişilerle zanlılar arasında hiçbir tanışıklık, sosyal ilişki, dostluk ya da düşmanlık olmadığını, dolayısıyla öldürmelerini gerektirecek hiçbir gerekçe bulunmadığını belirtti. "Bu insanların öldürülmesinin tek sebebi Hristiyan olmaları" diyen Koç, anayasanın temel esaslarından birisinin laiklik olduğunu hatırlattı. Koç, "Eğer Hristiyanlar öldürülüyorsa laiklik ilkesinin ortadan kaldırılması amaçlanıyordur. Bu da Türkiye’nin temel düzenini değiştirmeye dönük bir terör suçudur" diye konuştu.

Ayrıca sanıklar arasında hiyerarşik bir ilişki bulunduğunu kaydeden Koç, sanıkların "örgüt" suçundan da cezalandırılması gerektiğini ifade etti.

Yargıtay 16. Dairesi, kararını 23 Ocak’ta açıklayacak.