ASO: Hangi ürünleri Çin'den sağlıyoruz tespit edilmeli

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının Türkiye ekonomisine etkilerinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek, "Hangi ürünleri Çin'den sağladığımız ve nasıl etkileneceğimiz tespit edilmeli" dedi.

ASO'nun şubat ayı meclis toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla oda binasında gerçekleştirildi.

Özdebir, buradaki konuşmasında, Aralık 2019'daki sanayi üretiminin 21 ayın en yüksek seviyesine ulaştığını ifade ederek, özellikle imalat sanayisi ve sermaye malındaki aylık ve yıllık ivmelenmenin gelecek dönemde de sanayide olumlu beklentileri güçlendirdiğini ancak buradaki artışın önemli bir kısmının baz etkisinden kaynaklandığını söyledi.

Sanayi üretimi verileri dikkate alındığında 2019'da Yeni Ekonomi Programı tahmini olan yüzde 0,5'in üzerinde bir büyümenin yakalanacağını vurgulayan Özdebir, stratejik iş planlaması, yeni nesil çalışma modelleri, kültür ve insan kaynakları fonksiyonlarının güçlendirilmesi gerektiğini bildirdi.

Özdebir, sanayideki dönüşümün önemine işaret ederek, "Bu, devletin tek başına altından kalkabileceği bir yük değil. Dönüşümü sağlamak için özel sektörün de elini taşın altına koyması gerekiyor" diye konuştu.

ASO'nun bu dönüşümü sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği eğitim çalışmalarını anlatan Özdebir, bu doğrultuda çalışmaya ve hizmet üretmeye devam ettiklerini dile getirdi.

Özdebir, fiyat istikrarı konusunda da mesafe katedilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Küresel ekonomi sağlam bir zeminde bulunmaktan çok uzak ve aşağı yönlü riskler devam ediyor. Ticaret gerilimlerinin yeniden yükselmesi veya koronavirüsün yayılması bu riskleri tetikliyor." ifadelerini kullandı.

EKONOMİYE ETKİLERİ ORTAYA ÇIKARILMALI

Küresel ekonomide en önemli belirsizliğin koronavirüs salgını olduğunu belirten Özdebir, şöyle konuştu:

"Koronavirüs salgınının ekonomimize olası etkilerinin süratle ortaya çıkarılması gerekiyor. Önce bunun ülkemize olumlu yansıyacağını düşündük ancak birçok üretim alanında ham madde ya da yarı mamul tedariklerini Çin'den sağlıyoruz. Çin'den kaynaklı aksama maalesef bizi de etkileyebilir. Bu nedenle hangi ürünleri Çin'den sağladığımızın ve nasıl etkileneceğimizin tespit edilmesi gerekiyor. Üyelerimizin Çin ile ilişkilerinin hangi alanlarda ve üretimlerinin ne kadarını buradan ithalatla gerçekleştiriyorlar tespit etmeye çalışıyoruz."

Özdebir, gelecek dönemde ortaya çıkabilecek tedarik zincirindeki aksaklıkları göz önüne alarak, Çin'den alınan ürünleri ya da farklı ülkelerin taleplerini Türkiye'den karşılamak için hızlı hareket edilirse bir avantaj sağlanabileceğini söyledi.

Türkiye'nin ithal ettiği önemli girdileri yerli olarak üretmek için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Özdebir, "Yerli sanayimizi koruyacak, güçlendirecek tedbirleri almalıyız. Bütün dünyada korumacı tedbirler artıyor, biz de sanayimiz güçleninceye kadar ithalatımızı sınırlayabilecek tedbirleri almalı, gümrüklerimizi sıkı tutmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir, dünyayla rekabette verimliliğin önemine dikkati çekerek, iş gücü verimliliğini artıracak, yaratıcı düşünmeyi teşvik edecek, teknoloji çağına uyum sağlayabilecek yeni nesilleri yetiştirmenin ve dijitalleşmeye yönelik adımların atılması gerektiğini ifade etti.

Eğitim ve uygulamalara ihtiyaç duyan firmalara KOSGEB tarafından destek sağlanırsa Türkiye'de verimliliğe önemli bir katkıda bulunulacağına işaret eden Özdebir, özellikle KOBİ'lerde verimlilik problemi olduğunu dile getirdi.

Özdebir, Ankara'daki yerleşik firmaların üretiminin yüzde 36,44'ünün orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerden oluşmasının gurur verici olduğunu belirterek, "Sadece Ankara değil, Türk sanayisinin teknolojisinin bu seviyelere ulaşması için çaba göstermemiz gerekiyor. Türkiye'nin dünyada hak ettiği yere gelmesinin yolu buradan geçiyor" dedi.