Ayvalık’tan ODTÜ'ye, oradan Google'a uzanan başarı öyküsü

Ayvalık’tan ODTÜ'ye, oradan Google'a uzanan başarı öyküsü
Dr. Mert Özer, teknoloji devi Google’ın en stratejik bölümlerinden birinde çalışmaya başladı. Google, binlerce başvuru arasından seçtiği Özer’e, finans güvenliğini emanet etti.

Ayvalık’ta doğup büyüyen, eğitimci ailenin iki çocuğundan biri olan Mert Özer, eğitimdeki başarısını taçlandırdı. İnternet arama motoru, çevrimiçi bilgi dağıtımı, reklam teknolojileri için yatırımlar yapan çok uluslu Amerikan anonim şirketi Google, Dr. Mert Özer’i stratejik bir biriminde işe aldı.

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’nde yüksek lisansını tamamladıktan sonra Amerika Arizona Eyalet Üniversitesi’nde doktorasını alan Mert Özer, 2020 yılının nisan ayında Google’a başvurdu. 4 ay süren mülakatlarda Amerika, Asya ve Avrupa’dan binlerce kişi arasında seçilen tek kişi oldu. Başarılı genç, dünyanın en önemli şirketlerinden Google’ın en stratejik bölümlerinden biri olan, internet alışverişlerindeki para transferleri ve finans güvenliği biriminde çalışmaya başladı.

‘HEYECANLIYIM, MUTLUYUM VE  HERHALDE ŞANSLIYIM DA’

Google’ın Silikon Vadisi'ndeki merkezinde işe başlayan Mert Özer, "Ayvalık’ta öğretmen bir ailenin çocuğuyum. Sürekli ‘oku’ baskısı olmuştur. Liseyi Balıkesir Fen Lisesi’nde okudum. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği'nde yüksek lisansımı tamamladım. Oradaki bağlantılar üzerinden ABD’de çeşitli programlara başvurdum. Arizona Eyalet Üniversitesi'nden kabul alınca, 2015’te buraya geldim. 2019 aralık ayında doktoramı bitirdim. Hali hazırda bir şirkette çalışıyordum. Bir yandan da üniversitelere ve şirketlere kendi profilimi gönderiyordum. Google ile geçen yaz görüşmeye başladık. 3- 4 ay sürdü, 8 mülakata girdim. Pek verimli bir süreç değildi. Genel bilgisayar bilimleri, veri yapıları, algoritmalar, kodlamalardı sorular. Sonrasında doktora yaptığım alanda yapay zeka üzerinde sorular soruldu. Bir de davranışsal bir mülakat oldu. Ne kadar geçimli birisiniz, takım çalışmasına ne kadar yatkınsınız gibi. Benim verdiğim cevaplar, notlar bir gruba gitti, değerlendirildi. Sonunda iyi bir sonuç aldım. Heyecanlıyım, mutluyum. Herhalde şanslıyım da" dedi.

‘ÇOCUKLARIMI 14 YAŞINDA YATILI OKULA GÖNDERDİM’

Emekli eğitimci anne Bahriye Özer, kendisinin de yatılı okuduğunu ve bunun hayata hazırlanma konusunda büyük faydasını gördüğünü belirterek, çocuklarını da yatılı okuttuğunu söyledi. Çocuklarının eğitiminde kitap okumanın büyük bir rolü olduğunu vurgulayan anne Bahriye Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklarımı 14 yaşında yatılı okula gönderdim. Çünkü hangi artılarla döneceklerini biliyordum. Doğru da yapmışız. Her anne, ‘çocuğum yanımda dursun, ne olursa yanımda olsun’ der ama asıl annelik fedakarlık gerektiriyor. Sevgi böyle bir şey. Çocuğunuzun, ülkenizin geleceği için bağrınıza taş basacaksınız. Yavrunuzu uzaklara da olsa göndereceksiniz ve onların güzel haberleriyle mutlu olacaksınız. Oğlumun çok disiplinli ve çok fedakar bir eğitim süreci vardı. Daha okula başlamadan, okuma gecelerimiz vardı ve o sayede okumayı çok sevdi. Yalnızca anneyle yan yana olmak bile okuma sevgisini geliştirdi. Çok emekler var, sayfalarca anlatılacak ama zevkle örülen bir örgü bu. Çocuklarımızın geleceğine doğru yatırım yaptığımıza inanıyorum. Eşimin eğitim konusunda bir tek sınırı yoktu. İstediğiniz kadar kitap alabilirsiniz. Sınır yok, maddi limit açısından hiç sınır koymadı. Deliler gibi kitap alırlardı. Birçok çocuk gezerken, eğlenirken onlar kitaplara gömülmüşlerdi. Biz de aynı derecede fedakârlık ettik. Sonuç çok güzel, gurur verici. Bir anne daha ne isteyebilir ki?"

‘BAŞVURU YAPTIĞINDA 1 KİŞİ ALINACAĞINI DUYDUK, ÜMİDİMİZ YOKTU'

38 yıl öğretmenlik ve eğitim yöneticiliği yapan Tayfur Özer, oğlu Mert Özer’in, küçüklüğünden beri hedefinde bilim adamı olup, insanlığa hizmet etmek olduğunu söyledi. Tayfur Özer, "Hakikaten zekasının disipline edilmesinde biz tabii ki rol oynamışızdır. Biz, çocuklarımız için dosyalar tuttuk. Sınavlarda yanlış yaptıkları konulara kadar her şeyi istatistiksel tuttuk. Bu çocuk Google’ın en stratejik birimine girdiyse bunun altında bir kitap yazılacak kadar bilgi ve emek vardır. Bizim için çok büyük bir gurur oldu. Biz nisan ayında Google’ın yapay zeka alanında 1 kişiyi alacağını duyduk. Başvuru yaptığında Mert’in ümidi yoktu, bizim de yoktu. Çünkü Google, dünyanın en büyük şirketlerinden biri. Maddi, manevi getirisi çok yüksek. O yüzden binlerce insanın başvuracağını o da biliyordu, biz de biliyorduk. Bu büyük bir gurur" dedi. (DHA)

Öne Çıkanlar