Başarır: İnsanı tedirgin eden, utanç verici, kirli bir sessizlik var

Başarır: İnsanı tedirgin eden, utanç verici, kirli bir sessizlik var
CHP'li Ali Mahir Başarır: Sandık gelmeli çünkü bu pisliğin temizlenmesi gerekiyor. Sandıkta halk gerekeni yapacak. Yeni gelen yönetim, parti, iktidarın ilk işi 'temiz eller operasyonu'.

ARTI GERÇEK- ARTI TV'de ekrana gelen "Gündem Özel" programında Derya Okatan'ın konukları DEVA Partisi Yürütme Kurulu Üyesi Gülçin Avşar, CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır, siyaset bilimci Birol Başkan ve HDP Milletvekili Rıdvan Turan oldu. 

Programda siyaset-mafya ilişkisinin Türkiye'yi getirdiği nokta konuşuldu. 

'İNSANI TEDİRGİN EDEN BİR SESSİZLİK VAR'

Başarır, "Kirli bir sessizlik var" diyerek Metin Külünk isminin hem Sedat Peker, hemde Sezgin Baran Korkmaz'ın ifadelerinde yer aldığını buna rağmen yargının hiçbir adım atmadığını vurguladı. Başarır, "Bu iddialar bizden biriyle ilgili olsaydı iddianameler gelmiş, havuz medyası linç etmişti, Türkiye sallanmıştı. İnsanı tedrigin eden bir sessizlik var. Utanç verici bir sesszilik var. Bence bir an önce Meclis ve Yargı harekete geçmeli. Geçmiyorsa sandık gelmeli çünkü bu pisliğin temizlenmesi gerekiyor. Ya bunun yargı yapacak, ya Meclis Araştırma komisyonu yapacak ya da sandıkta halk gerekeni yapacak. Yeni gelen yönetim, parti, iktidarın ilk işi 'temiz eller operasyonu'. Binali Yıldırım'ın Hollanda'da 26 milyar dolarlık serveti, oğlunun mal varlığı, Soylu'nun ilişkileri konuşuluyor" dedi. Başarır, "Türkiye'de yargı, bu sistemle bağımsız olamaz" diye de ekledi. 

'HALKIN TEMSİLCİSİ OLAN BAKANLAR, SUÇ İŞLEMİŞ KİŞİLERLE AYNI FOTOĞRAFTA'

Avşar da "Büyük bir şebekenin ve hukuksuzluğun ortasındayız diyerek "Türkiye halkının temsilcisi olması gereken bakanların suç işlemiş, hukuk dışı yollarla para edinmiş kişilerle aynı fotoğraf karesinde olduğunu görüyoruz. Ülkenin geldiği yere bakar mısınız? Bundan 6-7 yıl öncesine kadar ekonomi deyince Cumhurbaşkanının etrafında Ali Babacan'ların, İbrahim Çanakçı'ların, Erdem Başçı'ların olduğu bir yerden Korkmaz Karaca'ların, Yiğit Bulut'ların olduğu bir yere gelmişiz. Bu bile tabloyu çok net gösteriyor. Korkmaz Karaca'nın kullandığı arabanın Sezgin Baran Korkmaz tarafından tahsis edildiğini öğreniyoruz. Yani Karaca, bu arabayla Beştepe'ye gidiyordu." şeklinde konuştu. 

'TÜRKİYE'DE OLAN BİTEN, KÜRESEL BİR TREND'

Başkan ise ortada çok az kişiyi mutlu eden bir tablo olduğunu ve bunun AKP'lilerin gelecekleri açısından da iyi bir durum olmadığını söyledi. Başkan, "Resme çok uzaktan bakarsak Türkiye'de olan bitenin küresel bir trend olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla burada Türkiye'den bağımsız küresel bir sorun var. Peki, bu sorun neden var ve Türkiye neden bunun bir parçası oldu?" diyen Başkan, 20. yüzyılın başından itibaren ekonomik bir dönüşüm yaşandığını ve devlet mekanizmasının ekonomik alandan çekilerek bu alanı kişilere devrettiğini, bu süreçte de kurumları güçlü olmayan otoriter rejimlerde çok büyük yolsuzlukların yaşandığını, bir gecede milyarderlerin yaratıldığını vurguladı.  

'EGEMEN SİYASET BİR BÜTÜN OLARAK MAFYATİK YÖNTEMLERİ KULLANIYOR'

Programın ikinci bölümüne katılan HDP milletvekili Rıdvan Turan, "İktidarın bugüne kadar işlediği anayasal suçları yazsak burada Fizan'a kadar yol alır" dedi ve şöyle devam etti:

"Düşünün, iki tane çocuk 'Paralı eğitime hayır' diye pankart açtığında Meclis'te, o çocuklar 'Anayasal düzeni bozmaktan' müebbet hapis istemiyle yargılanmıştı. O dönemin babaşkanı 'Eylemi ben yaptım, Anayasayı buna göre düzenleyin' demişti. Bu aslında anayasal düzeni ortadan kaldırmaktı. Biliyorsunuz, istim arkadan geldi, yasalar sonradan yapıldı. Erdoğan çoktan anayasal bir sisteme adım atmıştı. Başkanlık sisteminin köşe taşları o zaman döşenmeye başlanmıştı. Bu devleti yönetenler, söylemde mafyaya atıp tutarken, kendi eylemleriyle mafyatik bir suç örgütünü aratmayacak pozisyondalarsa burada ayrım ne olacak? Burada, egemen siyasetin bir bütün olarak mafyatik yöntemleri kullanması görülmeli. Bu çok tehlikeli. Bu memleketi batıracak mesele. Mafyaya gerek var mı bu memlekette?"

'TÜRKİYE UYUŞTURUCU TİCARETİNİN MERKEZİ'

Gülçin Avşar, Avrupa polisinin uyuşturucu kartellerinin şifrelerini konuşmalarını deşifre etmesinin ardından "Türkiye uyuşturucu ticaretinin merkezi haline geldi. 30 yaş altı madde bağımlılığına bağlı ölümlerde Avrupa'da birinci sıradayız" dedi.

 

Öne Çıkanlar