Berkin'in annesi Gülsüm Elvan'ın kolunu kıran polislere koruma kalkanı

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK – Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı gözaltına alırken kolunu kıran polisler hakkında verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi.

Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin gaz fişeği ile hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm ve kardeşi Özge Elvan, 11 Ağustos 2017 tarihinde Kadıköy’de Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için yapılan destek eyleminde gözaltına alınmıştı. Gözaltı işlemi sırasında ters kelepçe takılan anne Elvan’ın kolu kırılmıştı. Elvan saatlerce o şekilde polis aracında bekletilmişti.

POLİSLER HAKKINDA TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞTİ

Bu olayla ilgili o gün görev yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, İstanbul Valiliği soruşturma izni vermemiş ancak bu karar İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kararıyla kaldırılmıştı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, polisler hakkında takipsizlik kararı vermişti. Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararında anne Elvan’ın kolunun kırılmasına sebebiyet veren eylemin ne şekilde meydana geldiğinin bilinmediğini belirten Savcılık, Elvan’ın gözaltı sırasında ters hareket nedeniyle kolunu kırmış olabileceğini öne sürmüştü.

Elvan’ın avukatları Can Atalay ve Deniz Özen, İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine sundukları itiraz dilekçelerinde Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının kaldırılmasını isteyerek şüpheli polisler hakkında kamu davası açılmasını talep etti.

MAHKEME: TAKİPSİZLİK KARARI YASAYA UYGUN

Avukatların takipsizlik kararına yaptığı itiraz İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi. Hakimlik kararında şu ifadelere yer verdi:

"Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelinin lehine ve aleyhine toplanan bilgi, belgeler ve ekler incelendiğinde; kovuşturmaya yer olmadığına dair itiraz konus kararda usule, yasaya ve oluşa aykırı bir durum bulunmadığı, kararın gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kovuşturmaya yer olmadığına dair karardaki gerekçenin ve değerlendirmenin yerinde olduğu kanaatine varılarak hakimliğimizce itiraz eden müşteki vekili Av Yalçın Deniz Özen’in itirazının reddine."

GÜLSÜM ELVAN ŞİKAYETÇİ DEĞİL ŞÜPHELİ GİBİ GÖSTERİLMİŞ

Gülsüm Elvan’ın avukatı Çiğdem Akbulut kararla ilgili şunları söyledi:

"Olay anı itibari ile basına yansıyan onlarca fotoğrafa rağmen, Gülsüm Elvan’a yapılan saldırıyı ve kolunun kırılmasını "orantılı müdahale" diye nitelendirmek bundan sonra da toplumsal her olayda, polise ne yaparsanız yapın özgürsünüz- diye mesaj vermektir. Bu bizi sürekli alıştırmaya çalıştıkları cezasızlık  politikasının bir başka örneği. Bir başka konu da kararda yapılan değerlendirme:

Gülsüm Elvan ve onunla birlikte gözaltına alından kişiler hakkında açılan davada daha ilk celsede, herkesin ifadesinin
tamamlanmasına dahi gerek duyulmaksızın beraat kararı verildi. Çünkü ortada anayasal hak kullanımı olduğu, kanuna aykırı bir yürüyüş, toplantı olmadığı aşikardı. Bu derhal beraat kararına rağmen, savcılığın Gülsüm Elvan’ın şikayeti üzerine verdiği kararda, içinde bulunduğu durumu, Gülsüm Elvan şikayetçi değil de şüpheliymiş gibi değerlendirdiğini görüyoruz. Sonuç olarak, halka ve halkın her türlü adalet talebine düşman bir hukuk yürütülüyor artık, ancak müvekkilimin de biz avukatları da adalet talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz."

Elvan’ın avukatlarından Deniz Özen de "Gülsüm Elvan, kolu kırılarak gözaltına alındığı eylem nedeniyle yargılandı ve beraat etti. Beraat kararı kesinleşti. Hem beraat kararı, hem de İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin, Gülsüm Elvanın kolunu kıran polisler hakkında "soruşturma izni verilmemesi" kararının kaldırılmasına dair kararı, polisin müdahelesinin hukuka aykırılığını açıkça ortaya koyuyor" dedi.

GÜLSÜM ELVAN’A YAPILAN İŞKENCEDİR

"İşkence yalnızca elektrik vererek ya da falakayla yapılmaz. Polis, 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına aykırı olmayan bir eyleme hukuka aykırı şekilde müdahale etmiş ve bu müdahele sırasında Gülsüm Elvanın kolu kırılarak saatlerce kırık kolla ters kelepçeli şekilde bekletilmiştir. Bunun adı açıkça işkencedir" ifadelerini kullanan Özen devamında şunları söyledi:

"Bu durumu açıkça ortaya koyan mahkeme kararlarına rağmen, savcılık tarafından Gülsüm Elvan’ın kolunu "ters bir hareket yaparak" kendi kendisine kırdığı gibi gülünç ve hukuki nitelikten uzak bir gerekçeyle takipsizlik kararı vermesi ve bu karara yaptığımız itirazın reddedilmesi, işkencenin meşrulaştırılmasından başka bir anlama gelmemektedir. Toplumsal eylemlere müdahale sırasında işkencenin olağanlaştırılması asla kabul edilemez."