'15 Ocak'ta açılacak' denilmişti: 500 bin kişi hastanesiz kaldı

'15 Ocak'ta açılacak' denilmişti: 500 bin kişi hastanesiz kaldı
İzmir'deki depremin ardından ağır hasar gören Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi'nin yeniden hizmete girmesi 1 yılı bulacak.

İzmir’in en büyük nüfusuna sahip ilçelerinden 500 bin kişinin yaşadığı Buca’da 30 Ekim 2020’de yaşanan depremle birlikte ağır hasar alan Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’nin ana binası için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 15  Ocak tarihini vermişti. Ancak, hastanenin yapımı için ihaleye Mayıs ayında çıkılabildi. Hastanenin en erken Eylül ayında açılacağı öngörülüyor. Yaşanan durum nedeniyle hem hastalar hem de sağlık çalışanları mağdur oluyor.

Şu anda bazı poliklinikler ve acil serviste sınırlı bir şekilde hizmet veren hastanenin büyük bölümünün kapatılmasının ardından 6,5 ay geçti. BirGün’den Berkay Sağol’a konuşan SES İzmir Şubesi Hukuk Sekreteri hemşire Hava Akcan, "Buca’daki yurttaşlar, sivil toplum kuruluşları ve sağlık emekçileriyle birlikte yetkililerin sözlerini tutmaları için çalışmalar yaptık. Hastanenin ihalesi geçen haftalarda yapıldı ve yapım sürecinin bayramdan sonra başlayacağı yönünde bilgilerimiz var. Gerek hastane yönetiminden gerekse kamuoyundan, 120 gün sonra açılışın yapılacağını öğrendik. Ancak hastane en erken eylül ayında, yani depremden yaklaşık 1 sene sonra hizmet vermeye başlayacak" dedi.

Buca’nın nüfusu nedeniyle sağlık hizmetine en çok ihtiyacı olan ilçelerden birisi olduğunu vurgulayan Akcan,  "Eski hastane depremin ardından küçülerek Buca halkına, Buca Kadın Doğum Hastanesi ek binasında hizmet vermeye çalışıyor; ama elbette yetmiyor. Buradaki yurttaşlar daha çok özel hastanelere ya da çevre ilçelerdeki hastanelere gitmek durumunda kalıyor. Hiçbirine gidemeyen hastalar ise aylardır mağdur" ifadelerini kullandı.

Hastanede çalışan yaklaşık bin 850 sağlık emekçisinin de durumunun belirsiz olduğuna dikkat çeken Akcan, "Devamlı olarak bir geçici görevlendirme var. Bize İzmir’in depo hastanesi gibi davranıyorlar. Biz Seyfi Demirsoy çalışanları olarak yarın nerede çalışacağımızı bilmiyoruz. Pandemi ve sağlık emekçilerinin tükenmişliğinin yanında bir de bizim hastanenin durumundan dolayı çalışanların mağduriyeti daha da artmış durumda" şeklinde konuştu.

Hemşirelerin meslek tanımı olmadığı için ayrıca bir mağduriyet yaşadığını belirten Akcan, "Hemşireler hâlâ yardımcı sağlık personeli olarak görülüyor. Hemşirelik bir meslek, sağlığın en çok yükünü kaldıran kişiler hemşireler. En sık karşılaştığımız sorun sürekli bir görev yeri değişikliği. Ben 26 yıllık bir hemşireyim ve yoğun bakım tecrübem olmamasına rağmen o alanda çalıştım. Bize ‘Siz hemşiresiniz, her yerde çalışırsınız’ tavrı gösteriliyor. Biz mesleğimizin görev tanımının tam yapılmasını ve yetkilerinin belirlenmesini, uzmanlaşmamızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Önce biz insanca şartlarda yaşamalıyız ki insanları yaşatalım" dedi.

Öne Çıkanlar