İlk mitingi engellenen DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan: Hodri meydan
DEVA Partisi, 21 Mayıs'ta Gaziantep'te düzenlemek istediği miting için valilikten önce "Uygun" dendiğini ardından "Uygun değil" dendiğini duyurdu. Miting için verilen alanın ise haritada bulunmadığını söyledileri.
'BOŞUNA VALİLERE BASKI YAPMAYIN'
Partisinin haftalık toplantısında konuşan Babacan’sa şunları kaydetti: "Gaziantep’teki mitingimizi, Demokrasi Meydanı’nda yapmak için valilikten talepte bulunuyoruz. 29 Nisan’da vali ‘uygun’ notunu düşüyor. Arkadaşlar Antep’e duyuruyor. Ses getiriyor. 2 Mayıs’ta ‘uygun’un yanına ‘değil’ eklemişler. Kimden ne telefon aldınız? Beştepe’ye sesleniyorum. Boşuna valilere baskı yapmakla uğraşmayın. Ben buradayım. Ne istiyorsanız yüzüme söyleyin."
Babacan engellemeye dair sosyal medya hesabından da "Hodri meydan" dedi. Babacan'ın açıklaması şöyle: "DEVA Partisi’nin olduğu her meydan Demokrasi Meydanı’dır. DEVA Partisi’nin ilk mitingini engellemeye çalışanlar; her yerde bizi göreceksiniz, engel olamazsınız. 21 Mayıs’ta Gaziantep’te herkes demokrasi ve atılımın sesini duyacak. Bundan böyle DEVA Partisi’nin olduğu her meydan Demokrasi Meydanı’dır. Hodri meydan."
tweetDEVA Partisi’nin ilk mitingini engellemeye çalışanlar;
— Ali Babacan (@alibabacan) May 11, 2022
Her yerde bizi göreceksiniz, engel olamazsınız.
21 Mayıs’ta Gaziantep’te herkes demokrasi ve atılımın sesini duyacak.
Bundan böyle DEVA Partisi’nin olduğu her meydan Demokrasi Meydanı’dır.
Hodri meydan.#DEVAengellenemez
'HARİTA MÜHENDİSİNDEN YARDIM ALDIK'
Diken’e konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, kendilerine tahsis edilen alanda daha önce hiç miting yapılmadığını aktardı. Ekmen, meydanı tarif ederken en az üç cümle kurmak zorunda kaldıklarını ve meydanın yerini bulmak için harita mühendislerinden yardım aldıklarını belirtti.
'EVRAK DEĞİŞTİRİLDİ'
Valiliğin daha önce uygunluk verdiği evrakta tahrifat yapıldığını ve ‘uygun’ yazısının yanına ‘değil’ eklenerek uygunluk yazısının değiştirildiğine dikkat çekti.
Ekmen’e göre seçim sürecinde bu durumun benzerleri yaşanabilir, zira iktidar muhalefetin görünür olmaması için çaba harcıyor.
Ekmen şunları söyledi:
"29 Nisan’da resmi bir başvuruda bulunduk ve bu başvuru kabul edildi. Bunun üzerine biz de 2 Mayıs’ta Ramazan Bayramı’nın birinci günü kamuoyuna bayram tebriki ile birlikte mitingimizi de duyurduk. Bu duyurudan sadece 30 dakika sonra valilikten gelen bir telefon ile alanın uygun görülmediği iletildi. Biz, bu konuda daha önce kabul yazısının olduğunu ve uygunluk bildiriminde bulunulduğunu belirttik. Kaldı ki bize önce verilen tahsis edilen Demokrasi Meydanı’nın bizim talep ettiğimiz alanlar arasında değildi, Valilik oraya yönlendirdi. Düşünün ki biz üç ayrı alan istiyoruz ve Demokrasi Meydanı bizim tercihimiz bile değildi. Bunu bize çok görmemeleri gerektiğini anlattık. Fakat gördük ki daha önce uygunluk verilen evrak üzerinde tahrifat yaparak, iptal kararı vermeden, önceki kararı geri çektiler.
Arkadaşlarımız süreci yakından takip ettikleri için ilk evrak çıkar çıkmaz fotoğrafını çekiyorlar. İptal kararı vermek yerine de aynı evrak üzerinde tahrifat yaratmayı tercih ediyorlar. Diğer yandan alt kademeler bilgilendirilmediği için tertip komitesi listemiz aynı tarih ve meydan için bize onaylandı. Bunun açıklaması ancak panik olabilir.
'BU ALANDA DAHA ÖNCE HİÇ BİR SİYASİ PARTİ MİTİNG YAPMAMIŞ'
Yetmezmiş gibi sürecin devamında dört ayrı meydan talebimiz reddedildi ve bugüne kadar hiçbir siyasi partinin miting yapmadığı bir alan verildi. Düşünün ki bu alanda daha önce hiç ama hiç siyasi miting olmamış, Gaziantep şartlarında en kötü alan verildi. Biz alanı tarif ederken en az üç cümle kurmak zorunda kalıyoruz. Bizim arkadaşlarımız harita mühendislerinden ve kadastrodan destek alarak bu alanı bulabildiler. Genel başkanımıza gösterilen ilgiyi görüyorlar ve yakından takip ediyorlar. Demokrasi Meydanı gibi merkezi bir yerde oluşacak bir kitlenin oluşturacağı etkiyi düşündüler. Bu tarz başvuruları reddetmenin yasalarımızda karşılığı yok diye en kötü yeri verme gibi bir tercihe gidildi.
İktidar ele geçirdiği medya gücü ve devlet baskısına rağmen, muhalefetin görünürlüğünün önüne geçemiyor. Bizim yaşadığımıza benzer durumlar Meclis’te temsil eden diğer siyasi partiler de yaşadılar ve yaşıyorlar. Seçim sürecinde benzerlerinin de yaşanması mümkün olabilir."
