Diyarbakır Baro Başkanı Aydın: Yandaş baroları kabul etmiyoruz

Diyarbakır Baro Başkanı Aydın: Yandaş baroları kabul etmiyoruz
Diyarbakır Barosu’nun, çoklu baro düzenlemesini protesto etmek amacıyla gerçekleştirmek istediği yürüyüş polis engeline takıldı. Avukatlar, engellemeyi oturma eylemiyle protesto etti.

 Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK-Hükümetin baroların yapısını değiştirerek, çoklu baro sistemini getirmek amacıyla yasa tasarısı hazırlamasına tepkiler sürüyor. Türkiye’nin birçok kentinde barolar iktidarın bu girişimini protesto etti. Baroların yapısının değiştirilmesini "Savunmayı Etkisizleştirme" girişimi olarak nitelendiren Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Adliyesi önünden, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin öldürüldüğü Dört Ayaklı Minareye yürümek istedi. Avukatlar cübbeleri ile yürüdükten sonra "Savunma Mitingi" düzenleyecekti.

YÜRÜYÜŞE POLİS ENGELİ

Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan avukatlar polis engeliyle karşılaştı. Polis, adliye önüne çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet ekiplerini konuşlandırılarak, yürümek isteyen avukatların önünü kalkanlarla kesti. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın yürüyüş amaçlarını anlatarak, demokratik haklarını kullanacaklarını söyledi. Avukatların tüm ısrarına karşı polis yürüyüşe izin vermeyince açıklama Diyarbakır Adliyesi önünde yapıldı.

AYDIN: BU TASARI BAROLARI HAKTAN VE HUKUKTAN KOPARIYOR

Avukatlar adına açıklamayı okuyan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, polisin tutumuna sert tepki gösterdi. Türkiye’de 80 baronun itirazına rağmen avukatlık kanununda değişiklik öngören yasa tasarısının bugün Meclise sunulduğunu hatırlatan Aydın, bu tasarının baroları haktan, hukuktan kopardığını, toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirerek avukatları örgütsüz bıraktığını söyledi.

"AVUKATLARI AYRIŞTIRARAK KUTUPLAŞTIRMAYI AMAÇLIYORLAR"

Bu tasarıya karşı baro başkanları olarak 19 Haziran’da Savunma Yürüyüşü düzenlediklerini ifade eden Aydın, "Mart ayında gündeme getirilen bu değişiklik girişiminin meslektaşlarımız, barolarımız ve yurttaşlarımız açısından yaratacağı hak kayıplarını, tahribatları açıklamaya çalıştık. Burada bir kez daha açıklayacağız. Barolar; kolluk birimlerinde, cezaevlerinde, keşif ve haciz mahallinde, adliyelerde ve hatta duruşma salonlarında şiddete uğrayan, hakarete maruz kalan, görevini yapması engellenen avukatların ilk başvuracağı kurumlardır. İşte bu değişiklik ile Baroları 1,2,3 diye numaralandırarak avukatları ayrıştırmayı, kutuplaştırmayı ve örgütsüz bırakmayı amaçlıyorlar" dedi.

"SUSMAMIZI İSTİYORLAR"

Baroların yaşamın her alanında şiddete uğrayan, cinayete kurban giden kadınların ve onların yakınlarının bir telefon uzağında olduğunu hatırlatan Aydın, şunları söyledi: "Barolar, istismar mağduru çocukların son sığınağıdır. Bu sığınağı yıkmayı hedefliyorlar. Sistematik bir hal alan işkence ve kötü muameleye karşı susmamızı; mağdurlarla, dayanışmamızı bu insanlık suçu ile mücadele etmemizi engellemek istiyorlar.  Hasankeyf’e yaptıkları gibi doğal ve kültürel mirasın yok edilmesine karşı susmamızı ve görmezlikten gelmemizi istiyorlar. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının üretilmiş delillerle hapsedilip yerlerine kayyım atanmasına sessiz kalmamızı istiyorlar. Halk iradesi tanımayanlar, baroları etkisizleştirme projesini ‘temsilde adalet’ şeklinde yutturmaya çalışıyorlar. Bağımsızlığını ve tarafsızlığını tümden yitirmiş yargının son ayakta kalan ve kurucu unsuru olan baroları da etkisiz hale getirmeyi, itiraz etmeyen, boyun eğen bir toplum hedefleniyor. Böylece yurttaşın adil yargılanma hakkından mahrum bırakmayı amaçlıyorlar. 

"BU BÜTÜN AVUKATLARIN ONUR MÜCADELESİDİR"

Unutulmamalıdır ki etkisizleştirilmiş avukatlar ve barolar, tüm toplumun bireysel ve kolektif haklarından her gün daha da ödün vermesi, güçlünün ve gücü elinde bulunduranın karşısında savunmasız bırakılması anlamına gelmektedir. Bu bütün avukatların onur mücadelesidir. Bu yasa geçse de, bedeli ne olursa olsun bu mücadeleden bir adım geri atmayacağız. Yine meslektaşlarımızla dayanışma içinde olacağız. Yine tüm yurttaşların bireysel ve kolektif hakları için mücadele edeceğiz.  

"SAVUNMA SUSMADI, SUSMAYACAK"

Bizler 12 Eylül darbesine, 15 Temmuz darbe girişimine de karşı çıktık ve halk iradesine her koşulda saygı duyduk. Biz genç kadınlarımız başörtüleri nedeniyle üniversite kapılarından kovulduğu, kamu hizmetine alınmadığı zamanlarda da bu yasakçı zihniyete aynı kararlılıkla sahip çıktık. Biz her koşulda inanç ve ifade özgürlüğüne sahip çıktık. Çünkü biz temel hak ve özgürlüklere konjonktürel olarak değil; her zaman ve her koşulda savunulması gereken insani, hukuki ve ahlaki bir sorumluluk olarak yaklaşıyoruz. Bu ilkelerden hareketle hak, hukuk ve adalet mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Yandaş ve temel amaçlarından uzaklaşmış baroları asla kabul etmeyeceğiz. Savunma susmadı, susmayacak."

AYDIN’DAN "ANKARA MİTİNGİNE KATILIN" ÇAĞRISI

Avukatlar, polisin yürüyüşe izin vermemesi üzerine açıklamanın ardından Diyarbakır Adliyesi önünde 30 dakikalık oturma eylemi yaptı. Alkışlarla  "Direne direne kazanacağız" sloganları atan avukatlar, ardından Tahir Elçi Konferans Salonu'na kadar yürüyerek "Metin Feyzioğlu istifa" dedi. Tahir Elçi Konferans Salonu önünde meslektaşlarına seslenen Baro Başkanı Aydın, tüm avukatları Ankara'da düzenlenecek olan "Büyük Savunma Mitingi"ne davet etti.

Öne Çıkanlar