Ekolojist Kanay: Buğdayın anavatanı Karacadağ’dır

Ekolojist Kanay: Buğdayın anavatanı Karacadağ’dır
Ekolojist Dr. Zeki Kanay, Karacadağ bölgesinde 12 yıl bin öncesine ait yaban buğdayı bulunduğu belirterek, buğdayın anavatanın Karacadağ olduğunu söyledi.

Diyarbakır Mimarlar Odası’nın, şube binasında düzenlediği "Geçmişten Bu Güne Hevsellan" söyleşilerine katılan ekolojist Dr. Zeki Kanay, Diyarbakır’da insanlık açısından meydana gelen önemli buluşlara değinerek, ilk Hevsel Bahçelerinin hayvanın ilk evcilleştirildiği yer olarak kabul gördüğünü söyledi. Buğdayın anavatanın Diyarbakır olduğunu dile getiren Kanay, Karacadağ bölgesinde 12 bin yıl öncesine ait yaban buğdayının kalıntılarının bulunduğunu ifade ederek, "Buğdayın ana merkezi, anavatanı burasıdır, buğday buradan yayılmıştır" diye konuştu.

Dicle Vadisi’nin konumu nedeniyle sayısız uygarlığa ev sahipliğini yaptığını dile getiren Kanay, Dicle Nehri ve vadisinin biyoçeşitliliğe ve zengin bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Kanay, bilim insanlarının bu nedenle bu toprakları tam olarak çözemedikleri için burayı ‘bilinmeyen topraklar’ olarak adlandırdığını ifade etti. Bu topraklardaki zenginliğin keşfedilmesi ve bilinirliğinin artırılmasında içinde bulunduğu coğrafyana yönelik negatif bakış açısına işaret eden Kanay, "Hatta yabancı bilim insanları Göbekli Tepe başka bir yerde olsaydı bambaşka bir ses getirebileceğini belirtiyorlar" diye kaydetti.

TAHRİBAT MEYDANA GETİRİLDİ

Kanay, Dicle Vadisi’nin yer şekilleri nedeniyle yerleşime kapalı olduğunu, bu durumun vadinin doğal yapısını korunmasını beraberinde getirdiğini bunun da ekosistem için olumlu bir durum olduğunu vurguladı. Bu coğrafyanın verimli topraklara sahip olmasının aynı zamanda bu toprağa sahip olmak isteyenlerin saldırısına açık hale getirdiğinin altını çizen Kanay, bundan dolayı da birçok katliamın yaşandığını aktardı. Kentte yeteri kadar araştırma yapılmadığını ve kültürel ve tarihsel zenginliğinin tam olarak oraya çıkarılmadığının altını çizen Kanay, "Ancak bazıları ise hala araştırılmadığı gibi yapılan barajlar ve HES'ler nedeni ile son dönemde sular altında kaldı. Özellikle yapılan barajlarla birlikte Dicle durgun hale geldi ve birçok tahribatı da beraberinde getirdi. Balık çeşitliliğinin azalmasına ve Fırat kaplumbağasının ortadan kaybolmasına neden oldu" şeklinde konuştu.

Tarım alanı olarak kullanılmasından dolayı Hevsel’in ve yer şekilleri nedeniyle Dicle Vadisi’nin geçmiş dönemde yerleşime açılmadığını tekrarlayan Kanay, bunun şehrin batıya doğru gelişmesini beraberinde getirdiğini ancak son dönemde bölgedeki yüksek rant nedeniyle gözlerin bu bölgeye dikildiğine işaret etti. (MA)

Öne Çıkanlar