Erdoğan: Yüzde 1,8'lik büyüme oranıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız
"Belirsizlik Çağında Yaşamak" ana temasıyla düzenlenen 11. Boğaziçi Zirvesi başladı. Toplantıya video konferans yöntemiyle katılan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Türkiye, 2020 yılında elde ettiğimiz yüzde 1,8'lik büyüme oranıyla Çin'den sonra ikinci sırada yer almıştır" iddiasında bulundu.
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından "Belirsizlik Çağında Yaşamak" ana temasıyla düzenlenen 11. Boğaziçi Zirvesi başladı. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da toplantıya video konferans ile başladı.
Erdoğan, "Geride bıraktığımız sene ekonomiler daralmış, yatırımlar düşmüş, işsizlik oranlarında çok ciddi artışlar yaşanmıştır. Türkiye, uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarla salgının ilk yılını en az hasarla atlatan nadir ülkelerden biridir" şeklinde konuştu. Pandemi döneminde derinleşen yoksulluk ve işsizliğe değinmeyen Erdoğan, "En sıkıntılı günlerinde 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi destek ve yardımda bulunduk. Hayata geçirdiğimiz destekler ve teşvikler için 311 milyar lirayı bulan bir kaynak kullanarak, her bir vatandaşımızın yanında olmaya çalıştık. Sosyal destek ve kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere sosyal koruma kalkanıyla milletimize 54 milyar lira civarında kaynak aktardık" iddiasında bulundu.
'TÜRKİYE, ÇİN'DEN SONRA İKİNCİ SIRADA'
"Sanayi üretimi ve ihracat boyutunda da benzer bir başarı tablosuyla karşı karşıyayız" diyen Erdoğan, "Türkiye, 2020 yılında elde ettiğimiz yüzde 1,8'lik büyüme oranıyla Çin'den sonra ikinci sırada yer almıştır" ifadelerini kullandı.
Zirvenin açılışında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise zirvenin en temel amacının, "iş birliğini geliştirecek bakış açılarını ortaya koyarken, aynı zamanda geleceği her boyutu ile tartışıp çözümler ortaya koyacak bir ekosistem oluşturmak" olduğunu belirtti.
'ULUSLARARASI SEFERBERLİK, KRİZLERİN ÖNÜNE GEÇMEDE BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR'
Avrupa Birliği (AB) Göç ve Mülteci Çalışmaları Önceki Dönem Komiseri Dimitris Avramopoulos da zirve kapsamında yaptığı konuşmada, salgının küresel ekonomiye ve devletler arası ilişkilere verdiği sıkıntılardan bahsederek, "Bu krizlerin önüne geçmenin en büyük yolu çok uluslu iş birliği ve diyalog. Uluslararası seferberlik, krizlerin önüne geçmede büyük önem arz ediyor. Bu salgın için en önemli ilaçlardan" dedi.
Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'de ve Ege Denizi'nde yaşanan krize de değinen Avramopoulos, şu açıklamalarda bulundu:
"Bu anlaşmazlıklar dünyanın çok uluslu devletlerini de etkiliyor. Her iki ülkenin eylemleri de uluslararası hukuk çerçevesinde olmalı. Geçmişte Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bu konuları defalarca konuştuk. Çok içten diyaloglar oldu. Zaman zaman farklı yaklaşımlar olabilir ancak uzlaşı her zaman mümkündür. Her iki tarafta da iyi niyetli liderler ve yaklaşımlarla problemleri çözmek mümkün. Yunanistan ve Türkiye karşılıklı ziyaretlerde fark yaratmalı. İki ülkenin refahı ve salahiyeti için elimizi taşın altına koymalıyız. Köprüleri inşa etmekten imtina etmemeliyiz."
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Boğaziçi Zirvesi Kurucusu Cengiz Özgencil de etkinlikte yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"Çözüm odaklı düşünerek, birlik ve beraberlik içinde ortak geleceğimize hizmet etmekten gurur ve mutluluk duyuyorum. 11 yıl önce kurulduğumuz günden bu yana, tüm amacımız bağımsız bir fikir kuruluşu olarak ülkemizin, coğrafyamızın ve dünyanın refah ve barışı adına diyalog ortamları yaratmak oldu. 11 yıldır 90 ülkeden sayısız fikir insanının farklı konulara dair görüşlerini Boğaziçi Zirvesi çatısı altında paylaşmalarına ve iş birliği kurmalarına vesile olmanın yanında, fikirler üzerine kurulan dostlukların ne kadar değerli olduğunu bu yıl belki de tüm zamanlardan daha iyi anladık."
UİP Onursal Başkanı ve TAG-Org Kurucu Başkanı Talal Abu-Ghazaleh de ABD ve Çin arasındaki ihtilafın bir anlaşma ile çözülmesini umduklarını dile getirerek, "Dünyanın yönetimi ve yeni düzenin tesisi noktasında bir anlaşmaya varılacaktır diye umut ediyoruz. Çok kutuplu bir dünyanın zemini tesis edilecektir diye düşünüyoruz. Böylesi küresel bir anlaşmanın tesis edilmesi uzun zaman alacak bir husus. Bunun ne zaman olacağı hususunda şahsi olarak bir öngörüm halihazırda bulunmuyor" değerlendirmesinde bulundu.