Akademisyen Yaşlı: Devletin, Montrö bildirisinden haberi vardı

Akademisyen Yaşlı: Devletin, Montrö bildirisinden haberi vardı
Artı TV'de yayınlanan Haber Peşinde programının konuğu akademisyen Fatih Yaşlı, Montrö bildirisinin ardından başlayan tartışmaları değerlendirdi.

ARTI GERÇEK- Artı TV'de Erk Acarer'in sunduğu Haber Peşinde programının konukları akademisyen Fatih Yaşlı ve Afyon'da yanlarında çalıştığı kişiler tarafından saatlerce darp edilen 16 yaşındaki çocuk oldu.

Emekli amirallerin yayınladığı Montrö bildirisinin ardından yapılan tartışmaları değerlendiren Fatih Yaşlı, "Bildiriye imza atan isimlerin önemli bir kısmı geçmişte Fethullahçılar tarafından yargılanıp, sahte delillerle hapse atılan isimler. İkincisi bu isimlerin büyük bir bölümü 15 Temmuz'daki tehlikeyi görüp darbeye karşı gerçek anlamda sahaya çıkıp mücadele eden isimler. Bu metinde; 'Montrö'nün tartışmaya açılması Türkiye'nin kurucu değerlerinin tartışmaya açılması anlamına gelir' deniliyor" dedi. 

'BİLDİRİDEN DEVLETİN İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN HABERİ VARDI'

Bildirinin yayınlanacağından devletin tüm istihbarat örgütlerinin haberi olduğunu söyleyen Yaşlı, "Bildirinin yayınlanmasının 15 dakika sonra havuz medyasından karşı ataklar geldi. Yani o konuşmalar izleniyormuş ve karşı darbe yapılması hesaplanmış" diye konuştu.

'AKP'YE YARAR DİYE ATILMAYAN ADIMLARIN HEPSİ AKP'YE YARAR'

Yaşlı, muhalefetin bildirinin ardından verdiği tepkileri de eleştirerek şunları söyledi:

"Muhalefet partisinin birisi 'zevzeklik' diğeri 'bizim gündemimiz bu değil' dedi ve bu iki söylemi de AKP'ye koz vermemek üzerinden meşrulaştırdılar. 20 yıldır AKP'ye yarar diye atılmayan her adım eninde sonunda AKP'ye yarar.

Böyle bir muhalefet olamaz. Akşener, 'zevzeklik' yerine, 'Emekli Kasaplar Derneği bildiri yayınlayabiliyorsa emekli amiraller yayınlayamaz mı? Bu ifade özgürlüğü değil midir? Neden Montrö'yü tartışmaya açıyorsunuz?' diye sorsaydı, Kılıçdaroğlu da, 'Türkiye böyle bir ekonomik krizdeyken, İstanbul'da büyük bir deprem bekleniyorken Kanal İstanbul'u, Cumhuriyet'i kuran tapu senetlerinden biri olan Montrö'yü tartışmaya açmak yanlış değil midir?' diye sorsaydı AKP bu tartışmayı günlerdir cesur bir şekilde sürdürebiliyor olmazdı."

'5 SAAT BOYUNCA DEMİR SOPALARLA DÖVÜLDÜM'

Acarer'in bir diğer konuğu ise Afyon'da bir süreliğine yanlarında çalışığ ayrıldığı iki kişi tarafından 200 lira alacağını istediği için ciddi bir şiddete maruz bırakılan 16 yaşındaki Şükrü C.K., oldu. 

Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlanan iddianamede tutuklu sanık işyeri sahibi Akif A. hakkında ‘cebir, tehdit, hile kullanarak hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 4 yıldan 14 yıla kadar, darp edilen Şükrü C.K., hakkında ise hırsızlık ve balık kasasıyla darp etmeye çalışma gerekçesiyle ‘silahla basit yaralamaya teşebbüs’ suçlarından 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Hapis cezası talebine tepki gösteren Şükrü, başından geçenleri Acarer'e anlattı. 

Akşam saat 9 buçuk sıralarında kendisini iş yerine çağırdıklarını söyleyen Şükrü, "Paramı vermediler, dayak yedim ve istismar etmeye çalıştılar. 5 saat boyunca demir sopalarla dövüldüm" dedi.

SANIKLARIN İDDİALARINA YANIT VERDİ

Sanıkların arabalarını alıp kaçtığı yönündeki iddiaya yanıt veren Şükrü, söz konusu iddiaların yalan olduğunu belirterek,  "Arabayla beni meşrubat almaya yolladılar sonra da sen arabaya niye bindin diye beni dövdüler" diye konuştu. İddianamede adı geçen 'kasayla saldırı'ya ilişkin de konuşan Şükrü, sanıkların istismar tehdidinden korunmak için bu yola başvurduğunu söyledi. Şükrü, üç-dört aylığına yanlarında çalıştığı kişilerin kadınları da taciz ettiğine şahit olduğunu belirtti. 

Şükrü, "İstismar tehdidiyle karşılaşınca kendimi korumak için kasayı kullanmak zorunda kaldım, bir saldırma olmadı" dedi. Sanıkların darp raporunun olmadığını hatırlatan Şükrü, "Çünkü böyle bir darp olmadı" diye konuştu.

Hakkında 6 yıl ceza istendiğini belirten Şükrü, "En çok canımı yakan suçsuz olduğum halde ceza istenmesi oldu" dedi. Şükrü, kamuoyunun desteğini beklediğini belirtti. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar