HDP'den cezaevlerinin boşaltılması açıklaması: İnfaz yasasıyla ilgili ortaklaşmaya hazırız

HDP'den cezaevlerinin boşaltılması açıklaması: İnfaz yasasıyla ilgili ortaklaşmaya hazırız
HDP Sözcüsü Ümit Dede, infaz yasası düzenlemesinde siyasi tutuklu ve hükümlülerin kapsam dışı bırakılmasının yasadan beklenen toplumsal yararı sağlamayacağını söyledi.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, cezaevlerinde alınacak önlemlere ve infaz yasasında yapılacak değişimlere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Partisinin koronavirüs (Covid-19) tehdidinin görülmesiyle birlikte cezaevlerinde alınması gereken tedbirleri sıraladıklarını hatırlatan Dede, "Elbette bizimle birlikte bu alanda çalışma yürüten sivil toplum kuruluşları, meslek örgütlerinin de yaptığı açıklamalar ve ilettiği talepler oldu. Adalet Bakanlığı ve Ceza Tevkif Evleri’nin bu süreç içerisinde attığı bir kısım adımlar var. Örneğin bizim taleplerimizden biri olan açık görüş hakları ellerinden alınan aileler ve mahpuslar için telefon görüşme sürelerinin arttırılmasıydı. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın attığı bir adım var bunu olumlu karşılıyoruz. Ancak yeterli değil. Daha fazla imkan ve olanak sunulması gerekiyor" dedi.

Avukatların müvekkilleriyle telefon görüşmesi talebinde bulunduklarını belirten Dede, ancak henüz konuyla ilgili adım atılmadığını söyledi.

‘HAVALANDIRMA KAPILARI AÇIK TUTULMALI’

Cezaevlerinde bulunan tutuklulara karşı bir kısım tedbirlerin alınmasını talebinde bulunduklarını ifade eden Dede, "Bunlardan biri de hijyen koşullarının sağlanmasıydı. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) bu süreçte cezaevlerine yaptığı ziyaretler sonrası raporlarında cezaevlerinde ilaçlama yapılmış, belli hijyen tedbirleri alınmış ama yeterli değil. Cezaevlerin de yapılan ilaçlamanın profesyonel ekiplerce yapılması çok önemli. Özellikle tekli hücrelerde kalan mahkumların havalandırma sürelerinin mutlaka uzatılması hatta tam gün havalandırma kapılarının tam gün açık kalmasını önermiştik. Uzman görüşleri temiz hava almanın hastalıkla mücadele konusunda çok önemli bir husus olduğunu ifade ediyorlar" diye konuştu. 

‘CEZAEVİ PERSONELİNE EĞİTİM VERİLMELİ’

Cezaevine girişi yapılan tüm ürünlerin dezenfekte edilmesi gerektiğinin altını çizen Dede, "Uzun süredir cezaevinde bulunanlar açısından bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı göz önünde bulundurularak, mutlaka daha sağlıklı beslenebilmelerinin sağlanabilmesi ve vitamin takviyesinin de yapılması gerekiyor. Hem ülke genelinde hem cezaevlerinde testlerin yapılıp yapılmadığı kamuoyu tarafından çok merak ediliyor. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın mutlaka bir açıklama yapması gerekiyor. Eğer bu konuda bugüne kadar herhangi bir test yapılmamışsa bir an önce testlerin yapılması gerekiyor. Öncelikle de cezaevlerinde çalışan personelin testlerinin yapılması gerekiyor. Cezaevi personelinin mahkumlarla temas ederken özel kıyafet, eldiven, maske kullanmaları gerekiyor. Bu önlemlerin artırılması gerekiyor. Personele tıbbi uzmanlar tarafından eğitim verilmesi gerekiyor.  ÖHD'nin cezaevi ziyaretleri neticesinde aktardıklarına göre belli düzeyde önlemler alınıyor ama bu önlemlerin artırılması gerekiyor. Personele tıbbi uzmanlar tarafından eğitim verilmesi gerekiyor" diye belirtti. 

Cezaevlerindeki durumun kamuoyunda ciddi kaygılara neden olduğuna değinen Dede, bu kaygının giderilmesi için bağımsız heyetlerin cezaevlerini ziyaret etmesi, hijyenik şartların sağlanıp sağlanmadığının incelemesinin yapılması ve kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı.

KOĞUŞLARDA DOLULUK ORANI 

Koğuşlarda doluluk oranının çok fazla olduğunu yineleyen Dede, "Virüs yayıldıktan sonra cezaevlerine yapılan ziyaretlerde de bu durumun değişmediği yönünde bilgiler ulaştı. Bu konuda hükümetin derhal adım atması, koğuşların kapasitesi altında mahpusun bir arada kalabileceği şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Mahpuslara virüsün bulaşmaması açısından cezaevleri arası sevklerin durdurulması gerekiyor. Cezaevlerine yakın hastanelerde ya da tevkif evleri kampüsleri içinde bulunan hastanelerde gerekli tedbirlerin alınması, personel planlamasının buna göre yapılması gerekiyor. Mahpusların sağlık kuruluşlarına sevkinin ring aracıyla değil ambulansla yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu. 

Adalet Bakanlığı’nın bu konuda aldığı önlemlerin yetersiz olduğunu belirten Dede, "Belirttiğimiz çerçevede diğer STK'ların ifade ettiği taleplerin de hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor" dedi.

‘TASLAK HERKESLE GÖRÜŞÜLMELİ’

Dede, Meclis’e getirilmesi beklenen infaz düzenlemesine dair şunları söyledi: "Gündemde olan 'kısmi af' olarak değerlendirilen ve bir kısım TMK, CMK, TCK ve infaz kanununda değişiklik yapılmasını öngören çalışmaya da değinmek gerekiyor. Bu konuda uzun süre önce partimizin başlattığı, STK'lerle, toplumsal kesimlerle, meslek örgütleriyle yürüttüğü bir çalışma var. Partimiz bu konuda ciddi bir birikimi söz konusu. Bu süreç işletilirken de partimiz tüm bu birikimiyle bu sürece dahil olacaktır. Bugün de AKP Grup Sözcüsünün yaptığı bir açıklama vardı. Bu konudaki çalışmanın bitmek üzere olduğu ve Meclis'e getirileceği yönünde. Biz HDP olarak taslağın daha Meclis'e getirilmeden Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler ile, STK'lerle, meslek örgütleriyle mutlaka paylaşılması, onların görüş ve önerileri alındıktan sonra Meclis'e getirilmesinin bu çalışmanın daha sağlıklı olması ve toplumu daha fazla tatmin edecek bir sonucun açığa çıkması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz."

"2018'den bu yana yürütülen tartışmalarda en çok üzerinde bulunan konulardan biri siyasi tutuklu ve hükümlülerin bu düzenlemeden faydalanıp faydalanmayacağı konusudur" diyen Dede, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir kapsam dışı bırakmanın kesinlikle bu yasadan beklenen toplumsal yararı açığa çıkarmayacağını ifade etmek istiyoruz. Altını çizmek gerekir ki DGM'lerden başlayarak Özel Yetkili Mahkemeler ve son olarak da Özel İhtisas Mahkemelerinin evrensel hukuk kurallarına, yine AİHM ve AYM içtihatlarına uygun olmayan, yargı eliyle iktidara muhalif kesimleri adil olmayan bir yargılama neticesinde tutuklamaları ve adil olmayan bir yargılama neticesinde haklarında hüküm kurduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla yapılacak olan düzenlemede siyasi tutsaklar; kapsam dışı bırakılması bir yana öncelikli olarak ele alınması, öncelikli olarak tahliye edilmesi; hükümlü olanlar açısından infazlarının öncelikli olarak ertelenmesi gereken kesimlerdir."

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2018’deki, "Devlet ancak kendisine karşı işlenen suçlar açısından affetme yetkisine sahiptir. Kişiler açısından gerçekleşen suları devletin affetme yetkisi yoktur" açıklamasını anımsatan Dede, "Fakat günümüz koşullarında koronavirüs salgını da göz önünde bulundurulduğunda insan yaşamını önceleyerek hasta, yaşlı tutsaklar, çocuklu tutsakların özellikle tahliye edilmesi veya infazlarının ertelenmesi gerekiyor. Bunu yaşam hakkını göz önünde bulundurarak ifade ediyoruz. Ama diğer taraftan kısmi af olarak nitelendirilen çalışma yürütülürken Erdoğan'ın 2018'de ifade ettiği gibi devletin kendisine karşı suç işlediğini iddia ettiği kişilere dair bir düzenleme yapması ve muhalif duruşları sebebiyle tutuklanmış ve hüküm giymiş kişilerin öncelikle olarak serbest bırakılması gerektiği kanaatindeyiz" diye belirtti.

İNFAZ YASASI

Partilerinin infaz yasası düzenlemesine ilişkin çalışmalarının olduğunu söyleyen Dede, "Bu konunun gündeme gelmesi anından itibaren hükümetle temasımız söz konusu. Bu konuda tüm sürece hakim olduğumuzu ve çalışmalarımızı güçlü bir şekilde yürüttüğümüzü, hükümetle ortaklaşmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. (Mezopotamya Ajansı) 

Öne Çıkanlar