‘İdam beklentisi bizi de tedirgin ediyor’
Fehim IŞIK
ARTI GERÇEK - İranlı Kürt aktivist Ramin Hüseyin Penahi, 23 Haziran 2017’de, 22 yaşındayken tutuklanarak Sine Cezaevi'ne konuldu. Kendisinden 4 ay boyunca haber alınamadı. Penahi avukatıyla yaptığı ilk görüşmede bu dönemi anlatırken kendisine isnat edilen suçları üstlenmesi için ağır işkenceler gördüğünü, gözaltında İstihbarat Bakanlığı yetkilileri ile Devrim Muhafızları’nın kaba dayak ve hakaretlerine maruz kaldığını, kablolarla dövülerek midesine tekme ve yumruklarla vurulduğunu ve başını defalarca duvara çarptıklarını anlattı.
Tutuklandıktan sonra ilk mahkemesine çıkıncaya kadar avukatıyla sadece 1 kez görüşebilen Penahi, 16 Ocak 2018’de görülen son mahkemesinde ise bir saatten kısa süren bir yargılama sonrasında suçlu bulunarak idama mahkûm edildi.
"İDAM CEZASI SOMUT DELİL OLMADAN VERİLDİ"
Penahi’ye yasaklı muhalif Kürt örgütü Komelayî Rençderani Kurdistan (Kürdistan Emekçiler Birliği) örgütüne üye olduğu gerekçesiyle verilen idam cezasının ardından avukatı karara itiraz etti. Yargılandığı mahkeme ‘terörist’ olduğunu iddia etmesine rağmen hakkında cinayet işlediği ya da örgütsel faaliyette bulunduğuna dair somut bir iddia ileri sürememişti.
Artı Gerçek’e konuşan Penahi’nin avukatı Hüseyin Ahmadi Niyaz, evrensel hukukta ölüm cezasına yer olmadığını, uluslararası hukukta ise ölüm cezasının yalnızca ağır suçlar için söz konusu olabileceğini söyledi. Niyaz sadece kasten adam öldürme durumunda geçerli bir cezanın Penahi’ye verilmiş olmasının adil bir karar olmadığının altını çizdi.
"ULUSLARARASI KAMPANYALAR ÖNEMLİ"
Avukat Hüseyin Ahmedi Niyaz, Ramin Hüseyin Penahi’nin idamını önlemeye dönük uluslararası kampanyalar açılmasını ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Uluslararası kamuoyunun, basın ve yayın organlarının Ramin’in idamının önlenmesi için harekete geçmesi, kampanyalar düzenlemesi elbet etkili olmuştur. İlgi arttıkça, uluslararası kamuoyu baskısını artırdıkça inanıyorum ki Ramin’in idamına ilişkin verilen karar da gözden geçirilecektir."
İdamın önlenmesine dönük kampanyaların yeni riskleri de beraberinde getirdiğini belirten Niyaz, "Uluslararası baskının artması, kampanyalar düzenlenmesi müvekkilimizin yanı sıra biz avukatlara dönük de yeni riskleri beraberinde getiriyor. Ancak bir hukuk insanı olarak, bir avukat olarak müvekkilimin haklarını savunmak, hakkında adil bir karar verilmesini istemek benim görevimdir. Hukukun gereği yapılmalı ve idam kararı geri alınmalıdır" dedi.
"BAŞKA TUTUKLULARLA BİR ARADA KALIYOR"
Penahi’nin her an idam edilebileceğini dile getiren Niyaz, sözlerine şöyle devam etti: "Penahi’nin idam edilme riski çok yüksek. İdam edilebileceğine dair işaretler var ve ciddi bir tehlike söz konusu. Müvekkilimin idam edilme riskinin yüksek olması beni de endişelendiriyor. Her an idam edildiğine ya da edileceğine dair bir bekleyişi sürdürmek tedirginliğimi giderek artırıyor."
Penahi’nin idam edilenlerin bekletildiği tek kişilik odaya alındığına ilişkin iddiaları da yanıtlayan Niyaz, "Müvekkilim halen Sine Cezaevi'nde ve diğer tutuklu ve hükümlülerle birlikte genel bir koğuşta tutuluyor. Özel bir odada bekletilmiyor. Bu konuda bazı bilgiler kamuoyuna yanlış yansıtılmış durumda" dedi.
Avukat Hüseyin Ahmadi Niyaz, Penahi hakkında verilen karara ilişkin ise şunları söyledi:
"Bir avukat olarak müvekkilime verilen idam kararına ilişkin şunu söyleyebilirim. Penahi hakkında verilen karar adil ve doğru değil. Bu haksız kararın yanı sıra müvekkilimin idam edilme riskinin her geçen gün artması, mevcut hukuksuzluğun telafi edilemez kötü sonuçlara yol açacağına ilişkin tedirginliğimiz artıyor. Penahi’nin idam edilmesi bir yana bir an önce özgür kalması gerekir."
Soldan sağa: Şerife Hanım (Penahi'nin annesi), Av. Hüseyin Ahmedi Niyaz, Enver Hüseyin Penahi (Penahi'nin ağabeyi), Pervane Hanım (Penahi'nin ablası, kendini asarak yaşamına son veren Niştiman Hüseyin Penahi'nin annesi)
Halen Sine Cezaevi’nde tutulan Ramin Hüseyin Penahi’nin idam edileceğinin açıklamasından kısa bir süre sonra Penahi’nin ablasının kızı Niştiman Hüseyin Penahi kendini asarak yaşamına son vermişti.
