IPU Türkiye’nin Kuzey Suriye harekatını kınadı

IPU Türkiye’nin Kuzey Suriye harekatını kınadı
Dünyanın en büyük parlamento meclisi olan IPU; 'IŞİD’in yeniden canlanması riski artıyor.

Parlamentolar Arası Birlik (IPU), Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik operasyonuna dair karar tasarısını, 677 lehte, 73 aleyhte oy ile kabul etti.

179 üyeye sahip ve Birleşmiş Milletler'e bağlı olarak çalışan IPU’nun Belgrad’da 13 ve 17 Ekim tarihleri arasında yapılmakta olan olağan oturumlarının dün akşamki kısmında Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları gündeme geldi. Türkiye’nin 8 üye ile temsil edildiği toplantıda HDP’yi Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy temsil etti.

 AA YALAN HABER SERVİS ETTİ

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik harekat acil gündem önerisi olarak IPU Genel Kurulu’na sunuldu. Sert tartışmaların yapıldığı oturumda, Meclis Başkanı Mustafa Şentop da konuşma yaparak karşı bir önerge sundu. Anadolu Ajansı ise gerçeği çarpıtarak saldırıları kınayan önergenin reddedildiğini, Şentop'un önergenin reddedilmesine ilişkin talebinin ise kabul edildiğine ilişkin bir haber servis etti. Ancak AA’nın iddia ettiğinin aksine Şentop’un önergesi ezici oy çoğunluğuyla reddedildi ve saldırıları kınayan önerge ise 677’ye 73 karşı oyla kabul edildi. Saldırıları kınayan önergeye Türkiye delegasyonu HDP'li üye dışında hayır oyu verdi.

Kabul edilerek karar altına alınan söz konusu önergede şu ifadelere yer verildi:

 "*Sivillerin ve uluslararası güvenliğin korunması, Türkiye'nin Suriye’deki saldırısını sonlandırmasına yönelik talep.

*Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin kuzeydoğusunda YPG Kürt milislerine karşı "Barış Pınarı Operasyonu" adı verilen bir askeri operasyonun başladığını açıkladı. Türk ordusu ve Suriyeli destekçilerinin kara operasyonuna, Türkiye'ye komşu birkaç şehri hedef alan hava saldırıları da eşlik etti. 12 Ekim'de dört gün süren bombardımandan sonra, Kürt kuvvetlerinin elindeki Ras el-Ain şehrine bir saldırı düzenlendi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türk ordusunun ve Suriyeli müttefiklerinin 27 Suriye köyünü işgal ettiğini açıkladı. 12 Ekim akşamı Birleşmiş Milletler yaklaşık 100.000 sivilin savaş alanlarından kaçtığını duyurdu. Bu sayı hızla 150.000'e çıkabilir. Dört gün süren çatışmalarda onlarca sivil ve savaşçı hayatını kaybetti. Türkiye'nin tek taraflı karar verdiği bu saldırı, Türkiye’nin katıldığı IŞİD karşıtı dünya koalisyonunun diplomatik kazanımlarını tehdit etmektedir. Bu operasyon aynı zamanda bölgede istikrarsızlığı ve hala önemli bir tehdit olan IŞİD’in yeniden canlanması riskini artırıyor. Bu askeri operasyon, bölgedeki mülteci krizini artıracak şekilde nüfusun daha fazla yer değiştirmesine neden olacaktır. Hali hazırda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi dünyada 6,7 milyon ve Türkiye 3,7 milyon Suriyeli mülteci olduğunu kayıt altına almıştır.

* 9 Ekim 2019’da Türkiye’nin Suriye topraklarında başlattığı askeri saldırıyı esefle karşılar.

* Bu tek taraflı eylemin BM Güvenlik Konseyi'nin 18 Aralık 2015 tarihli ve 2254 sayılı kararı kapsamındaki bölgedeki istikrarlaştırma çabaları açısından yaratacağı risklerden endişe duyar.

* Bu operasyonun, hala bir tehdit olan IŞİD’in yeniden dirilme riskini artırmış ve halifeliğin düşüşünde belirleyici bir rol oynayan Kürt ve Arap kuvvetlerini hedef almış olmasını kınar.

* Bu operasyon yüzünden hayatını kaybeden sivil sayısından, ilk dört günde 100.000 kişiyi yerinden ederek nüfus göçünün artırmasından ve bölgede bir göçmen krizinin yeniden başlamasına neden olmasından derin bir şekilde rahatsızdır.

* Koşullar uygun olduğunda mültecilerin yerlerine dönüşünün güvenli, gönüllü ve onurlu şekilde olması gerektiğini tekrar hatırlatarak,

* Başka bir devletin topraklarında uluslararası bir izin olmadan tek taraflı silahlı güç kullanımını kınar;

* Bölgedeki nüfuzunu yeniden kazanması için IŞİD’e fırsat sunan ve Kürt ve Arap güçleri tarafından tutulan binlerce terörist savaşçıların -ki yaklaşık 800 tanesi kaçmış durumda- hala aktif olan terörist gruplara katılacağı korkularını artıran Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonlarına son vermesini talep eder;

* Tüm tarafları, sivillerin uzun vadeli ve sorunsuz bir şekilde korunmasını sağlamaya çağırır;

* Suriye çatışmasına sürdürülebilir bir çözümün; askeri yollarla değil, sadece ve sadece diplomatik kanallarla ve Birleşmiş Milletler çerçevesinde yukarıda belirtilen 2254 sayılı karar uyarınca tüm tarafların taahhüdü ile sağlanabileceğini tekrar eder."

RAPOR 17 EKİM’DE KARARA BAĞLANACAK

IPU’nun son gün  (17 Ekim) yapılacak oturumunda ise Haziran ayında Türkiye’ye gelen heyetin hazırladığı ve genel demokratik durum, siyaset üzerindeki baskılar ve özellikle HDP’li milletvekillerine yönelik baskıları içeren gözlem raporu tartışılıp karara bağlanacak. (Mezopotamya Ajansı) 

Öne Çıkanlar