Kadınlardan nafaka düzenlemesine karşı eylem: Emeğimizi gasp etmenize izin vermeyeceğiz

Kadınlardan nafaka düzenlemesine karşı eylem: Emeğimizi gasp etmenize izin vermeyeceğiz
Nafakada yapılmak istenen değişikliklerle kadınları daha da yoksullaştırmayı ve boşanmayı talep edemez hale getirmeyi amaçladığını söyleyen Karakuş, ‘Nafaka lütuf değil haktır’ dedi.

Yağmur KAYA


+GERÇEK- Kadınlar Birlikte Güçlü, yeni düzenlemeyle yoksulluk nafakasının evlilik düzenlemesine göre belirlenecek olmasına karşı Kadıköy Eminönü İskele Meydan’da bir araya geldi. 

Meclis'e sunulması beklenen 6. Yargı Paketi'nde yoksulluk nafakasına yönelik düzenleme de yer alacak. Taslağa göre, iki yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, beş yılın altındaki evliliklerde 7-8 yıl, 5 ila 10 yıl arasındaki evliliklerde ise 12 yıl nafaka verilmesi planlanıyor. Maddi olumsuzlukların devam etmesi durumunda ise kadının ve 2-3 yıl daha nafaka alabileceği konuşuluyor.
Kadınlar, eğitim hakkı elinden alınan, emeği gasp edilen, ev işlerinde tüm sorumluluğu üzerine yıkılan ve yoksullaştırılan kadınlara nafakanın hak olduğunu vurguladı. Eylemde ayrıca sosyal medya platformu Tweeter’da "Nafaka hakkı" adlı adresten kadınların boşanma süreci ve sonrasına dair neler yaşadıkları üzerinden hikayelere ulaşabilineceği ifade edildi. 

"Nafaka hakkımızdan vazgeçmiyoruz" pankartı açan onlarca kadın sık sık, "Boşanma ve nafaka hakkımızdır, dokunma!" sloganı attı. Kadınlar Birlikte Güçlü adına açıklamada bulunan Ezgi Karakuş, 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi' yasası olan İstanbul Sözleşmesi’nin iktidar tarafından hukuka aykırı bir şekilde feshedilmesine dikkat çekti. Karakuş, 6’ıncı Yargı Paketi’nin kadınların bağımsız bir hayat kurabilmelerini engellemeyi hedeflendiği ve erkek şiddetini artıracağını söyledi. 

‘AMAÇLARININ NE OLDUĞUNU BİLİYORUZ’

Karakuş, "6. Yargı Paketi’yle nafakaya süre sınırı ve aile hukukunda arabuluculuk sistemini getirmeye çalışıyor. Yoksulluk nafakasını sınırlandırma çabalarının temelinde, kadınları şiddet dolu evliliklere ve aileye mahkûm etme amacının yer aldığını biliyoruz" dedi.  

‘KADIN YOKSULLUĞU DAHA DA ARTACAK’

Karakuş, evlilik öncesi ve evlilik boyunca eğitimden mahrum bırakılan ve bir meslek edinmelerine engel olunan; ev işi, çocuk ve yaşlı bakım yükü üzerine yıkılan; iş hayatından uzaklaştırılan ya da sigortasız, esnek ve düşük ücretle çalıştırılan kadınların boşandıktan sonra daha da yoksullaşacağını vurguladı. 

Karakuş, "Kadınların çalışmasını ‘eve katkı’ olarak görerek ve ‘en önemli kariyeriniz annelik’ diyerek kadınları eve, aileye, şiddet dolu bir hayata mahkûm etmeye çalışan; kadınların ücretsiz ev içi emeğini ve bakım emeğini gasp ederek kadınları yoksullaştıran ve kazanılmış haklarına saldıranlara karşı nafaka hakkını savunacağız. Nafaka lütuf değil haktır! Boşanma sonucunda ağırlıklı olarak kadınların ekonomik olarak güçsüz duruma düşmelerinin sebebinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu biliyoruz" diye konuştu. 

Karakuş, Türkiye’de kadınların istihdamdaki oranının yüzde 26,3, erkeklerin ise yüzde 59,83 olduğuna dikkat çekti. Karakuş, kadınların erkeklerle  aynı işte çalışmalarına rağmen erkeklerden yüzde 12 daha az kazandığını vurguladı. 

Karakuş, zaten çok düşük olan kadın istihdamı oranı çocuk sahibi olan kadınlarda daha da düştüğünü belirterek, "Yıllarca ev ve bakım hizmetlerine ücretsiz emek veren, kendi kazandığı herhangi bir geliri olmayan kadınlar boşandıktan sonra ancak çok düşük ücretli ve güvencesiz işler bulabiliyor. Küçük yaşlarda çocuğu olan kadınlar çalışma saatlerinde çocuklarını bırakabilecekleri ücretsiz ve erişilebilir kreşler olmadığı için boşandıktan sonra da çalışmaya başlayamıyor.

Nafaka; evlilik içinde kadınların harcadığı karşılıksız emeğin erkekleri güçlendirirken kadınları güçsüzleştirip yoksullaştırdığının, kadınların harcadıkları emek karşılığında erkeklerden alacaklı olduğunun itirafıdır.

Boşanma sonucunda yoksulluğa düşen taraflardan birinin talep edebildiği, nafakayı ödeyecek tarafın mali gücü oranında belirlenen nafaka tutarlarının ortalaması 370 TL gibi bir miktarken hükmedilen nafakaların sadece yüzde 20’si ödeniyor.

Boşanma davalarında kadınların %45’i herhangi bir gelire sahip değil ve bu davalarda erkeklerin gelir düzeyi ile kadınların gelir düzeyi arasında uçurum var. Ayrıca boşanma sonrası müşterek çocukların velayetini erkekler değil kadınlar daha çok talep ediyor.

Erkekler ise gelirlerini asgari ücretten göstererek, mal varlıklarını başkasının üzerine geçirerek zaten çoğunlukla ödemedikleri nafaka tutarlarını en aza indirmeye çalışıyor. Kadınların ücretsiz ev içi ve bakım emeğini sömürerek hayatlarını sürdüren erkeklerden alacaklıyız.

‘HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Emeğimizi gasp edenlere, eğitim hakkımızı elimizden alanlara, çalışmamıza engel olanlara, ev işlerini üstümüze yıkanlara, bizi yoksullaştıranlara, yasal haklarımızı, hayatlarımızı, özgürlüğümüzü kısıtlamaya çalışanlara karşı nafaka hakkımızdan vazgeçmiyoruz diyoruz" dedi. 

Öne Çıkanlar