Kurkut davasında yeni gelişme: Vurmaya gerek yok ki

Kurkut davasında yeni gelişme: Vurmaya gerek yok ki
Diyarbakır’da polis tarafından vurularak öldürülen Kemal Kurkut cinayetine ilişkin dava dosyasına önemli bir delil daha girdi.

Olay yerindeki bir zırhlı araçtan alınan görüntüde, sağ yakalanma imkanı varken öldürülen Kemal Kurkut için görevli iki polisten birinin diğerine "Adamı vurmaya gerek yok ki" dediği ortaya çıktı. 

Üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un, 2017 yılında Diyarbakır’da katıldığı Newroz kutlaması sırasında polis memuru Y.Ş.’nin açtığı ateşle öldürülmesine ilişkin davanın 3’üncü duruşması Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yarın görülecek. "Olası kastla öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istenen polis memuru Y.Ş.’nin tutuksuz yargılandığı dava dosyasına duruşmanın görülmesi öncesi çok önemli bir delil girdi.

Cinayetin işlendiği ilk dakikadan itibaren yanıtı aranan en önemli soru, üzeri çıplak olmasına rağmen Valiliğin "canlı bomba" şüphesiyle vurulduğu yönündeki açıklamada bulunduğu Kurkut’un neden biber gazı veya başka bir yöntemle müdahale edilerek etkisiz hala getirilmediği oldu.
 
KONU MECLİS’E TAŞINDI
 
Bu durum CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve o dönem HDP Diyarbakır Milletvekili olan Sibel Yiğitalp tarafından Meclis gündemine de taşındı. 
 
Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Tanrıkulu, şu soruları yöneltmişti: "Elinde çanta olmayan ve üzeri çıplak bir kişinin ‘Çantamda bomba var’ diye bağırdığı gibi inandırıcılıktan uzak bir açıklama neden yapılmıştır? Elinde bir bıçak bulunan Kemal Kurkut, sağ yakalanabilecekken, alandaki yüzlerce polis tarafından etkisiz hale getirilebilecekken neden öldürülmüştür? Olaydan sonra polislerin çevrede bulunan gazetecilerin fotoğraf makinelerindeki görüntüleri sildirdiği iddiası doğru mudur?" 
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ise şu soruları yönetmişti: "Kurkut vurulmadan da durdurabilecekken neden vurulmuştur? Kurkut’un vurulması sizce de açık bir infaz ve kasten insan öldürmek değil midir?" Her iki soru önergesine de yanıt verilmiş değil.
 
Tutuksuz yargılandığı davada sanık polis Y.Ş. ise, Kurkut'un ölümüne neden olan merminin kendi silahından çıkmadığını, Kurkut'un başka bir silahtan atılan mermi ile öldürüldüğünü iddia etti. Bunun üzerine mahkeme, olay yerinden bulunan ve Kurkut'un vurulma anını gösteren tüm zırhlı araçların güvenlik kamerası görüntülerinin toplanıp, bilirkişiye gönderilerek Kurkut'un kim tarafından vurulduğunun tespit edilmesini istedi.
 
118 GÖRÜNTÜ KAYDI İNCELENDİ: MUHTEMELEN TAKİP EDEN POLİS VURDU
 
Kurkut'un vurulma anı öncesi ve sonrasına ait toplam 118 görüntü kaydı ve kayıtlarda geçen konuşmaları tek tek çözümleyerek bilirkişi, hazırladığı raporu mahkemeye gönderdi. Raporda, incelenen videoların sonucunda 13 el ateş edildiği, bunlardan sadece 6 el atışın kameralara yansıdığı tespit edilerek, Kurkut’un bedeninin sol tarafından vurulduğu belirtildi. Raporun devamında "Mevcut görüntülerdeki ateş edenlere göre sadece 3 polisin duruş açısı, isabeti gerçekleştirebilecek durumdadır. Ancak muhtemel vurulma olayı bariyerlerde başlayan kovalamaca sonucu takip eden polis memuru tarafından gerçekleştiriliyor. Silahın ateşlendiği an görülmemekle birlikte koşar vaziyetteki göstericiye doğru direk hedef alındığı tespit edilmiştir" denildi. 
 
13 SANİYELİK GÖRÜNTÜ ‘CİNAYETİ’ 
 
Raporda yer alan bir diğer önemli bilgi, Kurkut'un vurularak öldürülmek yerine sağ yakalanabilme imkanının olduğunun yine bir polis tarafından dile getirildiği görüntü oldu.
 
Bilirkişi raporuna giren olay yerindeki bir zırhlı araca ait 13 saniyelik bu görüntüde, zırhlı araca bindikleri esnada iki polis arasındaki diyalogun kısa bir bölümü yansıyor. 
 
Normal koşullarda duyulmayan, ancak özel bir video programı yardımıyla anlaşılabilen bu kayıtta, iki polisten birinin diğerine Kurkut’un vurulmasına ilişkin "Adamı vurmaya gerek yok ki" dediği açıkça anlaşılıyor.


 YALÇINDAĞ: ÖLDÜRME KASTİYLE DAVRANDIĞININ İSPATI
 
Kurkut ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, dava dosyasına giren iki polis arasında geçen bu konuşmanın görüntüsüne ilişkin şunları söyledi: "Görüntülerdeki iki polisin kendi aralarında geçen konuşması, sanık polis Y.Ş.’nin öldürme kastiyle davrandığının ispatıdır. Sanık polis Y.Ş.’nin kendi meslektaşları bile, Kurkut’u öldürmenin gereksizliğinden bahsetmiş. Olayda öldürme kasti olduğu için Kurkut’un yaşama hakkı ihlal edildi. Bu sebeple sanığın ciddi bir ceza alması gerekiyor. Çünkü Kemal, öldürülmeden de olay yerinde bulunan TOMA’nın tazyikli suyuyla, biber gazıyla ya da arkadan yakın dövüş tekniği ve benzeri şekilde yakalanabilir, durdurulabilirdi."
 
Daha önce görgü tanıkları da, Kemal Kurkut’un koşmaya başladığı esnada, polis amiri olduğu düşünülen bir polis  tarafından "ateş etmeyin" uyarısına rağmen Kurkut’un vurulduğunu anlatmıştı.
 
(Mezopotamya Ajansı / Aydın Atay)

Öne Çıkanlar