Livaneli’den İmamoğlu yanıtı: Akılları, çıkar gözetmeyen bir yurtseverliği almıyor

Livaneli’den İmamoğlu yanıtı: Akılları, çıkar gözetmeyen bir yurtseverliği almıyor
Usta sanatçı Zülfü Livaneli, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında anlattığı hikâye üzerinden kendisine saldıranlara cevap verdi.

Zülfü Livaneli, tekrarlanan İstanbul seçimleri ardından Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda verdiği konser sırasında, "köyü çığ korkusundan kurtaran çocuk hikâyesini anlatmasının ardından ''İşte o çocuk bugün aramızda'' diyerek İmamoğlu'nu sahneye çağırmıştı.

Livaneli, anlattığı hikaye üzerinden kendisini hedef alanlarasosyal medya hesabından yanıt verdi. , Ekrem İmamoğlu seçimi kazandığı günlerde yaptığı bir konuşmaya sataşarak, bütçe, menfaat sözleri edenlere, "Akılları, çıkar gözetmeyen bir dostluğu, ideali, yurtseverliği almıyor" ifadelerini kullandı.

Livaneli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Kalpleri ve gözleri menfaatle kararmış bazı kişiler, Ekrem İmamoğlu seçimi kazandığı günlerde yaptığım bir konuşmaya sataşıyor, bütçe, menfaat vs sözleri ediyorlar. Çünkü akılları, çıkar gözetmeyen bir dostluğu, ideali, yurtseverliği almıyor.

Benim hiçbir belediye ya da kurumla çıkar ilişkim yoktur, olamaz. Tam tersine konser gelirlerimi işsiz müzisyenlere bağışlıyorum. Siyasilere menfaat için yaklaşmayan insanlar da var bu ülkede. Zor ama anlamaya çalışın."

Livaneli Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda verdiği konser sırasında anlattığı hikaye ise şöyle:

"Ben, bu sahneye 41 yıl önce çıktım. 41 yıl önce bu sahneye çıkışımın nedeni, Yılmaz Güney’in yazdığı, Zeki Ökten’in yönettiği ‘Sürü’ filminin müziğiyle ödül almak için çıkmıştım. 41 yıldır sürekli geliyoruz ama biz burada konuk olarak geliyoruz ve buranın içimize sinen bir ev sahibi yok. Ama bugün bir ev sahibi var." Livaneli, bu sözlerinin ardından ise şu öyküyü anlattı: "Uzaklarda, karlı dağlarla çevrili bir köyde, çığ tehlikesi varmış. Bütün kuşaklar, doğan çocukları bile sustururlarmış. ‘Sus, çığ düşecek’ derlermiş. En ufak bir şey düştüğünde çığ düşecek diye bekliyorlarmış. Bir vadide yaşıyorlar ve birlikte yok olacaklardır. Kuşaklar boyu böyle gitmiş. Çığ korkusundan seslerini çıkaramamışlar. Bir gün bir çocuk doğmuş ve daha ağzını kapatmaya fırsat bulamadan haykırmış. Haykırınca, tüyler diken diken olmuş, eyvah gittik diye. Bakmışlar çığ yok. Hiçbir şey düşmüyor. Bunun üstüne yavaş yavaş sokaklara çıkmışlar. Cesaretleri artmış. Davullarla, zurnalarla şenlik yapmışlar. Çığ yokmuş aslında."

Öne Çıkanlar