Maaşına bankanın el koyduğu 70 yaşındaki emekli yurttaş böbreğini satılığa çıkardı

Maaşına bankanın el koyduğu 70 yaşındaki emekli yurttaş böbreğini satılığa çıkardı
Eşini tedavi ettirmek için kredi çekip borçlanan emekli tesisat ustası, 'Kul hakkıyla ölmek istemiyorum' diyerek borcunu ödemek için böbreğini satıyor.

İsa Uğur ERDOĞAN


ARTI GERÇEK- İstanbul’da yaşayanlar Gümüşsuyu, Elmadağ ve Harbiye civarındaki duraklarda bugünlerde bir ilan görebilirler. İlanda yetmiş yaşında olduğunu belirten bir kişi borçları nedeniyle böbreğini satmak istediğini yazıyor. 

Bir durakta gördüğümüz ilan üzerine verilen numarayı aradık. Telefon numarasının sahibi yurttaşla Şişli’de lüks rezidansların çeperinde kalan müstakil evlerin bulunduğu Feriköy Paşa Mahallesi’ndeki evinde görüştük. 

Borçları karşılığında böbreğini satmak isteyen 70 yaşındaki emekli yurttaş, bir tesisat ustası. Banka, maaşının bir bölümüne el koyarken, emekliliğini dinlenerek geçirmesi gerektiği halde yaşamını idame ettirmek için hala çalışıyor. 

‘Kul hakkıyla ölmek istemiyorum’ diyen yurttaş nasıl borçlandığını ise, "Eşim üç defa kalp ameliyatı olmuştu. 2016 yılında fenalaştı. Devlet hastanelerinde yer olmadığı için özel hastaneye yatırmak zorunda kaldım. Özel hastanede paralı olduğu için kredi çektim. Sağdan soldan da borçlandım. Yine borcumu ödemek için banka değiştirdim. O bankanın faizi de üzerine bindi. Şu anda bankaya 34 bin TL borcum var. Eşe dosta da 24 bin TL civarında vermem gerekiyor" şeklinde açıklıyor.

‘KUL HAKKIYLA ÖLMEK İSTEMİYORUM’

"Utanıyorum, kul hakkıyla ölmek istemiyorum. Kahrıma gidiyor; dolandırıcılara para veriyorlar, bir terliğe on bin lira veren, bir oyuncunun kirli gömleğine para vermeye kalkanlar neredeler" diye sorgulayan yurttaşın maaşına birçok emeklide olduğu gibi bin 800 lirasına banka el koyuyor, kaldığı evin kirası ve masraflar eklenince geriye kalan ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.

Borçlarını ödemek için Tarlabaşı’ndan bulunduğu yere daha ucuz diye taşınan yurttaş eşyalarını da borçları için satmak zorunda kalmış. Şu anda kullandıklarını ise mahalledeki atık kağıt toplayan işçiler getirmiş. 

Borçları ile boğuşan yurttaş bir oğlu ile birlikte kalıyor ve durumunu, "Oğlum işsiz. İstiyorum ki O’nu evlendireyim bir torun sahibi olayım. Torunumu kucağıma alayım istiyorum. 2000 öncesinde sigortalı olduğu için kimse işe almak istemiyor. Kimi yerlere gidiyor yaşı dolayısıyla almıyorlar. Geçen sene kışın ne odun yakabildim, ne kömür yakabildim. Gelip baksınlar ne halde olduğuma. Yetmiş yaşındayım ben çocuk değilim. Aç kaldım, açıkta kaldım. Namusumla arımdan hiçbir zaman taviz vermedim şeklinde açıklıyor.

‘MEKTUBUN İÇERİSİNE PARA KOYDUM VE CUMHURBAŞKANINA GÖNDERDİM’

Kasımpaşa’da gençlik yıllarından itibaren tanıdığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a mektup da yazan yurttaş, "Emine Erdoğan Hanımefendiye mektup yazdım, 2019 son aylarıydı. Yardım istedim, bir cevap alamadım. Pandemiden önce Cumhurbaşkanımıza mektup yazdım. Yardım için mektup yazdığım halde biz millet olarak beş on lirada olsa yardım edebiliriz. ‘Nerede bu iş adamları, yüz metre kare daireye 70 bin lira masraf edip 500 bin TL’ye, 1 milyona satanlar’ diye mektubun içerisine para koydum ve gönderdim. Geri dönüş olmadı.

Pandemi döneminde Ulus Mahallesine, Akadlara, Nişantaşı’ndaki apartmanlara mektup bıraktım. Kimseden bir ses çıkmadı. Şu anda tüpüm bitti. Komşunun küçük tüpünü aldım" dedi.

‘ŞAHSA YARDIM YAPMIYORUZ’

CHP’ye de ulaşmaya çalışan yurttaş borç istediği bir yöneticinin kendisine ‘taksitlerim var’ şeklinde cevap verildiğin ve partiye yazdığı mektuba, " Milletvekillerinin şahsa yardım yapması yasak" şeklinde cevap verildiğini söyledi ve "Şahsa yardım yapamıyorsanız, Genel Başkan için nasıl para topluyorsunuz, kendi aranızda" diye sordu.

Emekli yurttaş böbreğini satma kararını ise "Hiç olmazsa kul hakkı ile ölmektense, Cenab-ı Allah’ın huzuruna kul hakkıyla çıkmak nasip etmesin. O yüzden böbreğimin birini bağışlayacağım. Bağışlayacağım kişinin de eğer varsa imkânları benim borcumu karşılasın. Bu yüzden sağa sola kâğıt yapıştırdım" şeklinde açıklıyor.

‘DEVAMLI VERGİ AFFI YAPACAKLARINA FAKİR İNSANLARIN KREDİSİNİ AFFETSİNLER’

Emeklilerin geçinemediğini kaydeden yurttaş, "Benim gibi emekliler perişan olmasın. Memleketim Ordu’daydım kendimi toparlamak için. Oradan İstanbul’da çalışıp borcumu öderim diye geldim. Fakat belimde kayma, eğilme ve kemik erimesi olduğundan çalışamıyorum. Geçinemiyoruz, gıdamızı alamıyoruz. Aybaşını getiremiyoruz, borçlu insanız. Devamlı vergi affı yapacaklarına en azından benim gibi fakir insanların kredisini affetsinler. Bankalar 500 milyar, 1 trilyon kar edeceğine milyon noksan kar etsinler" talebinde bulundu.

‘KARIMIN MEZARINA GİDİP, O’NUNLA DERTLEŞEYİM İSTİYORUM’

Emekli yurttaş borçlarından kurtulduktan sonra 42 yıl evli kaldığı ve hala aşık olduğu eşinin mezarına gitmek istediğini, "Dolandırıcılara, üçkâğıtçılara gelince habire para veriyorlar. Ben bu borcu ilk günkü gibi âşık olduğum, sevdiğim karımın hastalığından dolayı yaptım. Kumara vermedim, içkiye vermedim, alem yapmadım. İstiyorum ki borcum harcım olmasın, kul hakkıyla Allah’ın huzuruna gitmeyim. Geri döneyim köyüme de abdestimi alayım, sevgili karımın mezarına gidip, O’nunla dertleşeyim, duamı okuyup, mezar taşını okşayayım. Hiçbir şey istemiyorum" sözleriyle belirtti.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar