Nişantaşı Üniversitesi’nde akademisyenlere ücretsiz izin uygulaması
Nişantaşı Üniversitesi, birçok işverenin pandemi de tercih ettiği ücretsiz izin uygulamasını yapıyor. Üstelik ayın 15 günü çalışıyor, 15 günü çalışmıyor görünen akademisyenler ücretsiz izinli gösterildiği tarihlerde de çalışıyor.
Uygulama hemen her bölümden bir öğretim elemanı, ders programından çıkarılarak ücretsiz izne gönderilerek yapılıyor.
Duvar’dan Aynur Tekin’in haberine göre ücretsiz izindeyken de çalıştırıldığını söyleyen bir araştırma görevlisi"15 günlük ücretsiz izin süresinde de çalışmaya devam ediyoruz. Hem hocalar hem de öğrenciler, aramaya devam ediyor. Fiziken orada olmasak da mail üzerinden ve telefonlara cevap vermek suretiyle çalışmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra ücretsiz izinde olduğunuz vakitleri de türlü mekanizmalarla kontrol etmeye çalışıyorlar. Yani hiçbir şekilde tam olarak izinli olamıyorsunuz" şeklinde konuştu.
Akademisyenlerin aktarımına göre ücretsiz izin uygulaması ilk kez Ağustos 2020’de 16 araştırma görevlisinin telefonla üniversite tanıtımı yapmaya karşı çıkmasıyla başladı.
Bir araştırma görevlisi konuyu "Bakın insan kaynaklarıyla görüşürsünüz, ücretsiz izne ayrılırsınız’ gibi bir durum vardı. Sonra bu durum bir teamüle dönüştü. Bu ne kadar uzatılırsa yönetim de bunu bir cezalandırma mekanizması olarak o kadar kullanacak" şeklinde özetledi.
‘ALMANIZ GEREKEN ÜCRETTEN FERAGAT EDİP DAHA AZ ALMAYA ZORLUYORLAR’
Bir araştırma görevlisi ücretsiz iznin arka planında YÖK Kanunu’nda yapılan "Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına göre devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen ücret tutarından az ücret verilemez" değişikliğinin olduğunu belirterek, "Vakıf üniversiteleri ücretlerin eşitlenmesini hazmedemedi. Şu anda da bunu vermek istemiyorlar ve türlü çabalara girişiyorlar. Ek sözleşme imzalatıyorlar mesela, almanız gereken ücretten feragat edip daha az almaya zorluyorlar. Böyle bir uygulama şu anda bizim okulda yok. Ama bizim okul da ücretsiz izin kullandırarak yarım maaş veriyor" dedi.
‘TÜM İDARİ İŞLERİ GÖĞÜSLEYEN KİŞİ OLUYORSUNUZ’
İdari personel gibi çalıştırıldıklarını belirten araştırma görevlisi "Çok fazla iş yükü, az sayıda çalışan. Mesela fakültelerin bölüm sekreterleri genelde yok. Tüm idari işleri göğüsleyen kişi oluyorsunuz. Zaten Nişantaşı Üniversitesi idari personel sayısı açısından vakıf üniversiteleri arasında sonuncu sırada. Ben derslere giremezsem veya akademik gerekliliklerimi yerine getiremezsem burada çalışamam. Hem bağlı olduğum akademik programdan hem de çalıştığım üniversiteden atılırım, işsiz kalırım" şeklinde konuştu.
Nişantaşı Üniversitesi'nde tam zamanlı çalışan öğretim elemanlarından bazıları da ücretsiz izne çıkarıldı. Bir öğretim elemanının verdiği bilgiye göre, hemen her bölümde tam zamanlı çalışan hocalardan birine hiç ders yazılmayacak biçimde ders programı yapıldı. Ders yazılmayan hocalara okul tarafından maaş ödemesi yapılmayarak yalnızca kısa çalışma ödeneği verildi. Sonrasında ise bazı hocalar ücretsiz izne gönderildi.
‘DERHAL SON VERİLMESİ İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ’
Pandemi döneminde iş yükünün azalmadığını aksine arttığını söyleyen bir öğretim elemanı, en belirgin artışın uzaktan eğitimin yürütüldüğü sistem sebebiyle oluştuğunu belirterek "Kimi zaman hocalar kaydettikleri dersleri, sistemdeki aksaklıklar nedeniyle tekrar tekrar çekmek durumunda kaldılar. Ek mesai ödemesi ise hiçbir zaman söz konusu olmadı. Ancak bu eşiği aşmak lazım. Ücretsiz izne derhal son verilmesi için sesimizi yükseltmeliyiz. Güvencesiz koşullarda çalışan vakıf üniversitesi emekçileri olarak sorunlarımıza bireysel ve geçici çözümler aramak yerine yalnız olmadığımızı bilerek, örgütlü bir biçimde ve dayanışmayla mücadelemizi büyütmeliyiz. Şimdi sıra bizde" dedi.