'Ölüm orucundaki avukatların adil yargılanma talebi yasal ve meşru bir taleptir'

'Ölüm orucundaki avukatların adil yargılanma talebi yasal ve meşru bir taleptir'
ÇHD üyesi avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın davalarının bağımsız hukukçular tarafından inceleneceği belirtilen imza kampanyasında ölüm orucunun sonlandırılması talep edildi.

ARTI GERÇEK - Adil yargılanma talebiyle üç kişinin ölüm orucunda hayatını kaybetmesinin ardından, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukat Ebru Timtik ile avukat Aytaç Ünsal'ın aynı taleple başladıkları ölüm orucunu kaygıyla izlediklerini belirten sanatçı, siyasetçi, yazar ve aydın bin 273 kişi, başlattıkları imza kampanyası ile ölüm orucundaki avukatların taleplerinin yerine getirilmesini istedi.

İMZA KAMPANYASINDA, ÖLÜM ORUCUNU SONLANDIRMALARI TALEP EDİLDİ

Ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın temyiz aşamasındaki dosyalarının öncelikli olarak ele alınıp adil bir şekilde incelenmesi ve müvekkilleri Helin, İbrahim ve Mustafa’nın dava dosyalarının kamuoyunun tanıdığı bağımsız hukukçular tarafından incelenerek sonucun kamuoyu ile paylaşılması için çalışacaklarını belirten hak savunucusu bin 273 kişi Timtik ve Ünsal'dan ölüm orucunu sonlandırmalarını ve hukuk mücadelesine sağlıklı bir şekilde geri dönmelerini istedi.

'ADİL YARGILANMA TALEBİ YASAL VE MEŞRU BİR TALEPTİR'

Yazılı açıklama ile başlatılan ve aralarından, Ercan İpekçi, Ercan Karakaş, Ercan Kesal, Ferhat Kentel, Ferhat Tunç, Hale Soygazi, Hasip Kaplan, Hilmi Yarayıcı,Hüseyin Turan, İnci Hekimoğlu, Latife Tekin ve Mahir Polat gibi milletvekili, sanatçı yazar gazeteci ve hukukçu bin 273 kişinin imza attığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Ölüm orucunda üç kişiyi kaybettikten sonra, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi Avukat Ebru Timtik ile Avukat Aytaç Ünsal’ın durumunu büyük bir kaygıyla izliyoruz. Ölüm orucundaki iki avukat, adil yargılanmak ve müvekkilleri Grup Yorum üyesi Helin Bölek ve İbrahim Gökçek ile Mustafa Koçak’ın dosyalarının incelenerek hukuksuz, haksız bir şekilde mahkûm edildiklerinin toplum tarafından anlaşılmasını talep ediyorlar.

Hafızamızı tazeleyelim: Mustafa Koçak, itirafçı olduğu söylenen bir tanığın beyanıyla mahkûm oldu. Bu tanık daha sonra beyanını baskı altında verdiğini, gerçek olmadığını itiraf etti. Koçak, bu tanığın yeniden dinlenilmesi ve dosyasının yeniden ele alınarak adil bir şekilde yargılanması talebi ile başlattığı ölüm orucunun 297. gününde vefat etti.

AYNI TALEPLERLE ÖLÜM ORUCUNA BAŞLAYAN ÜÇ KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Konserlerinin engellenmemesi, üzerlerindeki haksız baskının kaldırılması ve adil bir şekilde yargılanmaları talebi ile ölüm orucuna başlayan Helin Bölek’i 288. gününde kaybettik. İbrahim Gökçek ise 323. gününde birçok sanatçı ve siyasetçinin de sürecin takipçisi olacakları sözü üzerine, eylemine son verdikten iki gün sonra 7 Mayıs 2020 tarihinde yaşama veda etti. Grup Yorum üyelerinin taleplerine kamuoyunun sahip çıkması sonucunda İbrahim Gökçek’in ölüm orucunu bırakması, taleplerinin -bazılarının düşündüğü gibi- örgüt propagandası değil, meşru bir hak talebi olduğunu göstermiştir.

Helin, İbrahim ve Mustafa'nın avukatları olan Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal yürüttükleri açlık grevini, onların ölümleri üzerine ölüm orucuna çevirmişlerdi ve şimdi sağlıkları bakımından kaygı verici ölümcül bir döneme girmiş bulunuyorlar.

12 Eylül 2017 tarihinde gözaltına alınıp tutuklanan Timtik ve Ünsal, yaklaşık bir yıl sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından ilk duruşmada, delil durumu da dikkate alınarak tahliye edilmişlerdi. Ancak itiraz üzerine bir gün sonra tekrar yakalanmalarına karar verilmiş, tahliye kararı veren mahkeme heyeti hukuka aykırı olarak dağıtılmış ve yerine başka yargıçlar atanmıştır.

'TALEPLERİ EVRENSEL BİR HAKTIR'

Yargılama sürecinde, aynı olaylara dayalı olarak, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz olarak yargılandıkları ve bu sebeple yargılamanın mükerrer olduğu savunmaları dikkate alınmadan, savunma hakları kısıtlanarak, gösterdikleri hiçbir kanıt toplanmadan, mahkemede dahi dinlenmeyen bir itirafçının kendisini kurtarmaya yönelik beyanlarına dayalı olarak (üstelik usulsüzlüğü uzman raporuyla sabit olan elektronik çıktıların ısrarlı taleplere rağmen asılları veya imajları mahkemeye getirilmediği halde) on yılı aşkın süreyle hapis cezalarına mahkum edilmişlerdir. Görüldüğü gibi bu iki hukuk insanı, evrensel hukuk ilkeleri olan adil yargılanma ve savunma hakkı için son çare olarak canlarını ortaya koymuşlardır. Onlar, hem kendilerinin hem de yaşarken ortaya çıkaramadıkları müvekkillerinin haklılığının,suçsuzluğunun, öldükten sonra da olsa anlaşılmasını istiyorlar. Hukukçuların adalet için ölümü göze aldığı, adalet için isyan ettiği bir durum bu. Adil yargılanma ve savunma hakkı, yasaların ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin dokunulamaz saydığı, toplumun tüm bireylerini yakından ilgilendiren evrensel haklardır.

'HUKUK MÜCADELESİNE SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE DÖNMELERİNİ İSTİYORUZ'

Bizler Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın temyiz aşamasındaki dosyalarının öncelikli olarak ele alınıp adil bir şekilde incelenmesi ve müvekkilleri Helin, İbrahim ve Mustafa’nın dava dosyalarının kamuoyunun tanıdığı bağımsız hukukçular tarafından incelenerek sonucun kamuoyu ile paylaşılması için çalışacağımızı beyan ediyor ve kendilerinden ölüm orucunu sonlandırmalarını, hepimizin ihtiyacı olan hukuk mücadelesine sağlıklı bir şekilde tekrar geri dönmelerini istiyoruz. 

Öne Çıkanlar