Pandemide eğitime erişmeyen Roman çocuklar 'hayal kurmayı bırakmış'
Roman Diyalog Ağı’nın, (RODA) "Pandemi Döneminde Roman Çocukların Eğitime Erişimi" raporu yayınladı. RODA'nın Koordinatörü Elmas Arus, pandemi öncesi Roman çocuklarının eğitime erişim oranın yüzde 60 iken bu oranın günümüzde yüzde 2'lere kadar gerilediğini açıkladı. Arus, "Daha önce gittiğimiz mahallerde okula erişebilen çocukların hayalleri vardı hiç değilse. Aynı mahallelerde aynı çocuklarla konuştuğumuzda çocuklar hayal kurmayı bırakmışlar" dedi.
Dünyada ve Türkiye’de birçok çocuk temel yaşamsal haklarından mahrum durumda. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO ve UNİCEF tarafından hazırlanan Haziran 2021 tarihli rapora göre, işçi olarak çalıştırılan çocukların sayısı dünya ölçeğinde son 4 yılda 8,4 milyon artarak 160 milyona yükseldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca tarafından hazırlanan rapor ile İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi raporuna göre Türkiye’de en az 2 milyon çocuk işçi bulunuyor.
Roman Diyalog Ağı'nın (RODA) Edirne, Tekirdağ, Gaziantep, Manisa, Gömeç gibi bölgelerde, 117 hane ile yaptığı mülakatlar sonucunda Roman çocuklarının işçiliğe itildiği değerlendirmesi yapıldı.
"Pandemi Döneminde Roman Çocukların Eğitime Erişimi" raporu, Roman çocuklarının eğitime erişimlerindeki temel engelleri, yaşadıkları sorunları detaylı bir şekilde ele alıyor. RODA'nın rapor için Roman mahallelerinde çektiği görüntülerde, çocuklar da yaşadıkları sorunları anlattı. RODA'nın rapor için Roman mahallelerinde çektiği görüntülerde, çocuklar da yaşadıkları sorunları anlattı.
RODA Koordinatörü Elmas Arus, raporda öne çıkan temel başlıkları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Arus, şunları söyledi:
'EĞİTİME ERİŞİM ŞU ANDA YÜZDE 2 CİVARINDA'
"Pandemi öncesinde de Roman çocukların eğitime erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyordu. Pandemiyle birlikte neredeyse Roman çocukları eğitimden kopma noktasına geldi. Özellikle pandemi öncesinde okulların teknik olarak yetersizliği, ailelerin yoksulluğu, okullarda görülen ayrımcılık, ön yargılar, Roman okullarının olması, Roman sınıflarının olması aynı zamanda yaşanılan yoksulluk da çocukların eğitime erişiminin önünde ciddi engeldi. Pandemi sonrası da çocuklar bu engellere ek olarak dijital eşitsizliklerden mağdur olarak eğitime hiç erişemedi neredeyse. Biz daha önce yaptığımız çalışmalarda saha da gördük ki yüzde 60 oranında Roman çocuk eğitime erişirken, şu anda yüzde 2-2 buçuk civarında eğitime erişim oranı.
Görüldüğü gibi ciddi bir kopuş yaşadı çocuklar. Bu çocuklar içerisinde cinsiyet eşitsizliği de kendini gösteren bir durumdu. Özellikle kız çocukları bu kopuştan olumsuz etkilendi. Çoğu başka bir şeye yönlendirilemediği için, evde olduğu için çoğu zaman fazla bir boğaz olarak tanımlandığı için erken evliliğe zorlandı ve erken evlendi birçoğu. Erken evlenmeyen çocuklarda okuldan koptu ve okula erişim umudunu kaybetti. Çünkü hala aynı şekilde birçoğu okula gidemiyor. Aynı şekilde bu çocuklar aile ekonomisine katkıda bulunmak için sahada hurda toplayarak, çiçekçiliğe giderek, ailesiyle birlikte temizlik işçiliğine giderek aile ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyor. Çünkü aile içinde durum her şeyden daha da zor. Resmen açlıkla mücadele ediyor Roman aileler.
'PANDEMİ BİZİ ÖLDÜRMEZSE HİÇ DEĞİLSE MAHALLEMİZDE OLACAĞIZ, AİLEMİZE KATKIDA BULUNACAĞIZ'
Pandeminin etkilerini mahallerde sert bir şekilde görüyoruz ki; daha önce gittiğimiz mahallerde okula erişebilen çocukların hayalleri vardı hiç değilse işte ‘hurda toplamak istemiyoruz memur olmak istiyoruz’ ya da ‘öğretmen olmak istiyoruz, polis olmak işitiyoruz’ başka başka hayaller kurabiliyordu çocuklar şunu fark ettik ki; aynı mahallerde aynı çocuklarla konuştuğumuzda çocuklar hayal kurmayı bırakmışlar. Okulla birlikte çocukların hayalleri de bitmiş. Şu anda ne yapacaksınız diyoruz; o kadar etkilenmişler ki pandeminin şiddetinden ya ‘Ailemizin para kazanmasına yardım edeceğiz’ diyorlar ya da ‘Ölmezsek, pandemi bizi öldürmezse hiç değilse mahallemizde olacağız, ailemize katkıda bulunacağız’ diyorlar.
Bizim çalışma yaptığımız mahallerde sadece üç ailenin üç çocuğu, o çocuklardan da sadece bir tanesinin çocuğunda tablet çıkmış. Tablet çıksa da internet yok. Ailenin en son alabileceği şey internet. Alabileceği şeyi gıdaya kullanıyor zaten ya da diğer ihtiyaçlar için asla bütçesini kullanmıyor çünkü yok.
'ÇADIRA ÇIKAN AİLELERİ GÖRDÜK KİRAYI ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN'
Gaziantep’te bir aileyi ziyarete gittiğimizde anne hurda toplamaya gitmiş baba iş aramaya gitmiş. Çocuk cipsten bahsediyor mesela, cipsçi gelmiyor diyor, hazır cipsçiler var orada, o bir öğününü kapatacak aslında. Elektriği, suyu kesik pek çok ailenin. Çadıra çıkan aileleri gördük kirayı ödeyemediği için. Bütün bu tablo arasında çocukların sorunlarını aslında hiç göremiyoruz.
'ÇOCUK OLMA HALİNİN BİR AN ÖNCE ÇOCUKLARA HATIRLATILMASI VE BUNUN İÇİNDE GEREKLİ DESTEKLERİN YAPILMASI GEREKİYOR'
20 Kasım dünya çocuk hakları günü insanca yaşam hakkını savunuyor, çocuklarında çocuk olarak yaşamasının koşullarının yaratılmasını öngörüyor. Fakat Roman çocukların geneli itibariyle; çocuk olduğunu hatırlamadıklarını, çocuk olduğunu göremedikleri görüyoruz. Bu çocuk olma halinin bir an önce çocuklara hatırlatılması ve bunun içinde gerekli desteklerin yapılması gerekiyor.
'AİLENİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR'
Tek bir çözüm yok, bütünleşik çözümlere ihtiyaçları var roman çocukların. Ailenin güçlendirilmesi gerekiyor, ailenin temel hak mağduriyeti alanlarının ortadan kaldırılması gerekiyor. Ciddi bir ayrımcılıkla mücadele prensibi geliştirilmesi ve bununla ilgili bir stratejinin, bir eylem planın olması gerekiyor. Çocukların yaşadığı yoksulluk ve yoksunluk halinin ortadan kaldırılması için tüm birimlerin sadece eğitimle ilgili değil tüm eksik alanların tamamlanması gerekiyor." (ANKA)