Sancar: 2021 yılı güvenlik harcamalarına 240 milyar lira ayrıldı

Sancar: 2021 yılı güvenlik harcamalarına 240 milyar lira ayrıldı
Mithat Sancar, Mardin’de Barışın Bütçesi Buluşmasında konuştu. İktidarın savaş politikalarını eleştiren Sancar, 'Barışı, demokrasiyi inşa edeceğiz, adaleti getireceğiz' dedi.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Barışın Bütçesi Buluşma toplantılarını sürdürüyor. Mardin’de düzenlenen Barış Bütçesi Buluşma toplantısına HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP Milletvekilleri Pero Dündar, Necdet İpekyüz, İmam Taşçıer, Garo Paylan, Rıdvan Turan, HDP MYK üyeleri Ömer Önen, Şaziye Köse, Salim Kaplan, Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, ekonomist Mustafa Sönmez, ihraç edilen akademisyen Sevilay Çelenk ve gazeteci İrfan Aktan katıldı.

SANCAR: 2021 YILI GÜVENLİK HARCAMALARINA 240 MİLYAR LİRA AYRILDI

Toplantıda bir konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, halkın bütçesi için yola çıktıklarını söyledi. Kendilerinin barış bütçesi konuştuğunu ancak iktidarın önlerine savaş bütçesi koyduğunu ifade eden Sancar, "2021 yılı için güvenlik harcamalarına ayrılan pay 240 milyar liradır, 6 yıl önce bu miktar 50 milyar liraydı. Neden? Çünkü o zaman barış arayışı vardı, çözüm süreci vardı. Silahlar susmuştu, halkın kaynaklarının halka aktarılması için yollar da açıktı. Maalesef o yılları mevcut iktidar tıkadı ve savaş politikalarına döndü. Savaş politikaları ile ülkenin kaynaklarını saraya, yandaşa tahsis edecek düzeni inşa etti. Bunun acısını Türkiye hakları da en fazla zararı da bu bölge yaşıyor. O nedenle savaş yerine barışı konuşalım. Savaşın bütçesini değil barışın bütçesini yapalım. Bu vazgeçmememiz gereken hedefimiz olmalıdır" dedi.

'BARIŞ TALEBİNİ BU TOPLUM ORTAK TALEBİ HALİNE GETİRMEYE KARARLIYIZ'

Konuşmasında barışın önemine vurgu yapan Sancar, bu topraklara büyük dönüşümün ancak barış ile geleceğini söyledi. Barışın ihsan edilemeyeceğini ancak mücadele ile barışın kazanılacağını ifade eden Sancar, "Bizim iktidarlardan barış lütfetmelerini bekleyecek duruşumuz yok. Barışı toplumdan, tabandan kurmak, hep birlikte inşa etmektir. Toplumun tüm kesimleri ile müzakere etmek, diyalog yollarını açmak istiyoruz. Demokratik siyasetin alanının genişlemesini istiyoruz. Bize yönelik kuşatmayı kırmak için değil ülkenin geleceği için istiyoruz. Barış talebini bu toplum kesimlerinin ortak talebi haline getirmeye kararlıyız. En yoğun propaganda araçlarıyla düşmanlaşma politikaları izleniyor, nefret dili yayılıyor. Halkların birbirleriyle düşmanlaşması için her şey yapılıyor ama barışı ve ortak yaşamı savunanlar vazgeçmiyor, eşit ortak yaşam demokratik gelecek ve onurlu barış yürüyüşü devam devam ediyor, sizler inandığınız için devam ediyor" diye konuştu.

'BARIŞI DA DEMOKRASİYİ DE İNŞA EDECEĞİZ'

Kürt meselesine de değinen Sancar, Kürt sorununda demokratik çözümü Türkiye'nin bütünü için demokrasi hedefiyle bütünleştirdiklerini söyledi. Barış ve demokratik çözümün Türkiye'nin tamamında güçlü demokrasi inşa edilerek gerçekleşebileceğini belirten Sancar, şunları söyledi: "Barışı ve demokrasi inşa etmenin mekanı yerellerdir, en güçlü yöntemi yerel demokrasidir. Yerel demokrasiyi güçlendirerek, barışı da demokrasiyi de inşa edeceğiz, adaleti de getireceğiz.

'MEZOPOTAMYA TOPRAKLARINA MAYIN DEĞİL TOHUM EKİLECEKTİR'

Mezopotamya toprakları verimlidir, buralara mayın değil tohum ekilecektir, bunu biz yapacağız. Buraya kurşun değil yağmur yağmalıdır, bunu hep birlikte başaracağız. Sınır boyu uzanan araziye bakın, bu toprak neden mayınlı ve yasak bölge. Belki de dünyanın en elverişli alanı. Bunları barışla halkın kullanımına açma imkânımız var. Bu ülkede barışı inşa edersek bölgede de barışı inşa edeceğiz. Bu Kürt düşmanı iktidarın Kürtlerin her türlü kazanımlarının önünde durmaktır ön şart. En güçlü şekilde savaş karşıtı politikayı kurmaktır. Savaş naralarına karşı barış türkülerini haykırmaktır. Halkların tanklara karşı duvarlar örmesidir, halkların güçlü sesi ile savaş tamtamlarını bastırmaktır. Bunu yaparsak bölgede ve ülkede refahı, adaleti ve demokrasiyi sağlayacağımızdan şüphemiz yoktur. Bu topraklar kan değil su istiyor çünkü biliyoruz ki kandan kına yakılmaz. O nedenle barış asla vaz geçmeyeceğimiz bir hedeftir. Çünkü bütün dönüşümleri büyük barış üzerine kurulabiliriz."

Öne Çıkanlar