Sancar'dan tartışılan 'Fransa' konuşmasına ilişkin açıklama: Bu üç hatayı yaptım

ARTI GERÇEK- Artı TV'nin konuğu olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, tartışmalı 'Fransa' sözlerine ilişkin, "Ortada vahşi bir cinayet var, en sert şekilde kınıyoruz. Burada bir tereddüt yok. Fakat ifadelerin isabetli olmadığını bizler de değerlendirdik" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Artı TV’de yayınlanan Gündem Özel programına konuk oldu. Sancar, Fransa’da bir öğretmenin başı kesilerek öldürülmesinin ardından başlayan tartışmalar ve devam eden saldırılara ilişkin, "Fransa'da ortaokul öğretmeni vahşice katledildi. Elbette bu saldırıyı en net ve sert şekilde kınamak lazım. Burada bu saldırıyı bu vahşi cinayeti bahane ederek İslam'a yönelik aşağılayıcı tavırlara giren Fransız hükûmetinin tavrını da en net şekilde kınamak lazım" şeklinde sözlerinin ardından gelen eleştirileri değerlendirdi. Konuşmada üç noktada hata yaptığını söyleyen Sancar, bu konulara açıklık getirdi.

'BİR HATAYI ALIP TÜM GEÇMİŞİ SIFIRLA ÇARPMAYI İNSAFSIZ BULUYORUM'

Grup toplantısında yaptığı konuşma üzerinden HDP'ye dönük saldırıları da 'insafsız' olarak nitelendiren Sancar, öncelikle şunları kaydetti:

"Biz her gün yeniden IŞİD ile iktidar bağlantısını konuşan bir partisiyiz. Bize Kobane üzerinden operasyon yapılıyor. Bunlar her mecrada anlatıyoruz. Bu iktidarın Türkçü, İslamcı bir politika izlediğini söylüyoruz. Savaş tezkerelerini sadece biz reddediyoruz. Tüm bunlar ortadayken bir hatayı alıp tüm geçmişi sıfırla çarpmayı doğrusu çok insafsız buluyorum."

37 dakikalık konuşmanın yalnızca 3 dakikasını Fransa'ya ayırabildiklerini ve bunun da yanlış anlaşıldığını belirten Sancar kendilerine yönelik dostça eleştirileri değerli bulduğunu söyledi. Sancar, şöyle konuştu:

"Ortada vahşi bir cinayet var, en sert şekilde kınıyoruz. Burada bir tereddüt yok. Fakat ifadelerin isabetli olmadığını bizler de değerlendirdik. Söylemek istediğimiz; Fransa’nın karikatürleri kamu binalarına yansıtan tavrını esas alan bir değerlendirmeydi. Bunu popülist ve nefret ortamına malzeme sunan bir yaklaşım olarak gördük. Oysa ortada çok ciddi bir mesele var. Sürekli yeni nefret cinayetlerine mobilize edilen genç bir Müslüman kitle var Fransa’da. Ve bu yeni değil, on yıllardır tartışılıyor.

'BU ÜÇ HATAYI YAPTIM'

Bizim söylemek istediğimiz; birincisi, popülist iktidarların dinler arası çatışma havası verecek şeylerden kaçınması yönündeki bir eleştiri ve uyarıydı. Ve sadece kamu binalarına karikatürlerin yansıtılması uygulamasına dönüktü. Fakat 'kınama' fazla bir sözcüktü; eleştiri ve siyasi uyarı yapmaktı niyetim. 'Kınama' sözü kullanılınca, Erdoğan’a söylenen sözleri kınamışım gibi yansıdı.

İkincisi; bunları nefret ve şiddet ortamına malzeme olacak şekilde yapmamak gerektiği yönündeki bir uyarımız oldu.
Zaten yeterince öfke ve nefret ortamı var. Karikatürleri kamu binasına yansıttığınız zaman İslam’a dönük rencide edici bir yaklaşım olarak algılayan geniş bir kesim var. 'O karikatürleri düşünce özgürlüğü çerçevesinde tartışmak fayda vermiyor' anlamında bir söz söylemek isterken ben doğru cümleleri kuramadım ve o nedenle iyi anlatamadım.

Üçüncüsü, 'Bu cinayeti lanetliyorum' cümlesinin ardından diğerini söyleyince bir simetri kuruyormuşum gibi oldu. Bu da doğru değil. Bu 3 hatayı yaptım bunu kabul ediyorum. Esas mesele halklar ve inançlar ve nefret ortamını ortadan kaldıracak bir politika üretmektir."

NE OLMUŞTU?

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında Fransa'da bir öğretmenin başının kesilerek öldürüldüğü saldırıyı kınamış ve şöyle demişti:

"Fransa'da ortaokul öğretmeni vahşice katledildi. Elbette bu saldırıyı en net ve sert şekilde kınamak lazım. Burada bu saldırıyı bu vahşi cinayeti bahane ederek İslam'a yönelik aşağılayıcı tavırlara giren Fransız hükûmetinin tavrını da en net şekilde kınamak lazım. Öğretmenin vahşice öldürülmesini teşvik eden ve kınayamayanları da bu vahşeti bahane ederek saldırgan ve provokatif tavır sergileyen Fransız hükûmetine en net tavrımızı sergiliyor her iki tutumu da kınadığımızı belirtiyoruz. İnsanlar, inançlar kimlikler arasındaki eşitliği samimiyetle savunduğunuz zaman en güçlü barışı birlikte yaşamın en sağlam zeminini ancak bu şekilde kurabilirsiniz. HDP de bu yolda kararlılıkla yürüyen bir partidir."