Savunma Sanayii Başkanından S-400 ve F-35 açıklaması

Savunma Sanayii Başkanından S-400 ve F-35 açıklaması
Prof. Dr. İsmail Demir S-400'ün ikinci sistemiyle ilgili belirli alanlarda somut gelişmeler olduğunu, Türkiye'nin çıkartıldığı F-35 programı için de 'görüşmelerin yapıldığını' söyledi.

Antalya'da düzenlenen Savunma ve Havacılık Sanayinde Küresel Stratejiler Konferansı'nda, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Naki Polat, basın mensuplarıyla buluştu.

Prof. Dr. Demir, Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayine ilişkin birçok konuda soruları cevapladı. Savunma ve havacılık sektörü ihracatının kasım ayı itibarıyla yüzde 41 artışla 2,8 milyar dolara ulaştığını, yıl sonunda 3 milyar doları aşmayı beklediklerini belirten Prof. Dr. Demir, 170 ülkeye 122 çeşit ürün ihraç edildiğini ve katma değeri en yüksek ürünler olduğunu anlattı.

S-400 PARÇALARININ TÜRKİYE'DE ÜRETİMİ

Rusya'dan S-400 ikinci sevkiyatıyla ilgili soruyu yanıtlayan Prof. Demir "S-400 konusunda iki sistem için masaya oturuldu, anlaşmanın tüm parametreleri iki sistem içindi, birinci sistem oradan tedarik, ikinci sistem belirli alanlarda iş birliğini öneriyor. Bu iş birliği konularında adımlar atıldı, detayları çalışılıyor. Bu konuda somut gelişmeler oldu" dedi. 

Rusya askeri ihracat şirketi genel direktörünün S-400'ün bazı parçalarının Türkiye'deki üretimiyle ilgili sürece yönelik açıklamalarına ilişkin soru üzerine Prof. Demir "İkinci sistemin ana unsurlarından birisi buydu. Oldukça detaylı bir aşama. Ama takdir ederseniz ki bu tür stratejik sistemler ve kabiliyetlerle ilgili her ülke kendisiyle ilgili gizliliği korumak ister. Türkiye olarak da burada daha ketum olmak gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah sistemler üretildiği, meydana çıktığında bunları daha net açıklama pozisyonunda oluruz, ama bu aşamada bir açıklama yapmamayı yeğliyoruz" diye konuştu. 

F-35 GÖRÜŞMELERİ

F-16 ve F-35 görüşmeleriyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Demir, Savunma Sanayi Başkanlığı olarak CAATSA yaptırımlarına tabi olduklarını, ABD makamlarının SSB, şahsı veya diğer yaptırıma maruz kalan kişilerle görüşmediğini, hiçbir şekilde denklemde olmadıklarını dile getirdi. Prof. Dr. Demir, şöyle konuştu:

"Görüşmelerimiz Milli Savunma Bakanlığı kanalıyla yürütülüyor. F-35 konusunda ABD'nin çok net açıklamaları var, Türkiye'nin programdan çıkarıldığı konusunda. Genelde program ortaklıklarında Türkiye'nin belirli menfaatleri vardı. Bunun belirli bir kısmı gerçekleşti, programa ortaklık bedeli veya uçakların bedeliyle ilgili nasıl bir hal, yol bulunur bunun görüşmeleri yapılıyor. Görüşmenin kapsamı bu. F-16 modernizasyonu konusunda da Türkiye'nin çok önemli yetkinlikleri olduğunu da belirtmek isteriz."

HİNDİSTAN'A S-400 SATIŞI VE UKRAYNA'YA SİHA SATIŞI

Prof. Dr. Demir, Hindistan'ın S-400 satın alması ve Ukrayna'ya SİHA satışıyla ilgili ikinci parti konularına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:

"Hindistan'ın girişimlerini biliyorduk, bizim görüşme yaptığımız zamanlarda da Hindistan'ın bu alımları söz konusuydu. Hindistan konusunda bir istisna tanınmakla ilgili inisiyatifi var ABD'nin, bunu görüyoruz. Bu da bilmiyorum çok şaşırtıcı olur mu, herhalde şaşırtıcı olmaz. Ukrayna'ya bir parti SİHA sattık, ikinci partiyi de inatla satıyoruz gibi bir şey değil. Bu bir süreçti, parti anlaşmaları vardı ve Ukrayna'da üretim ve yatırım gibi bir proje vardı. Ta baştan toptan projenin ilerlemesi bu, son gelişmelerle alakası yok. Firma ile Ukrayna tarafının başta oturup, masada anlaştığı konuların adım adım hayata geçmesi, daha önceki anlaşmaların gereği olarak onun devamı."

Hürkuş'un Azerbaycan'da uçuş denemeleri yapmasına ilişkin bilgi veren Prof Dr. Demir, Azerbaycan'ın Hürkuş'a ilgi gösterdiğini belirterek "Orada da inşallah önemli gelişmeleri yakında göreceğiz" ifadelerini kullandı.

'DÖVİZE ENDEKSLİ OLMA KONUSUNDA HAZIRLIKLIYDIK'

Son dönem döviz kurundaki yükselişin savunma sanayinin yurt dışından alım yaptığı ürünler ve ihracatına etkilerini de değerlendiren Prof. Dr. Demir, şunları söyledi:

"Dövize endeksli olma konusuna hazırlıklıydık. Firmalarımız özellikle bütün ihaleler ve projelerimizde istisnai olarak SSB'nin döviz esaslı anlaşma ve sözleşme yapma yetkisi vardı. Buna rağmen firmalarımızdan aldığımız tekliflerde mecburi olarak döviz bazlı alım yapmaları gereken kalemleri sıralamalarını, diğer kısımları da TL olarak sıralamalarını istedik ve her projeyi böyle 2 kalem halinde ayrıştırdık. Bunun bir sebebi de döviz olan kısımları daha net görüp, yerlileştirme çalışmalarımızda da bu kalemlerde hız vermekti. Bunun faydasını gördük ve bize çok zaruri kalemlerde dövize gitmek gibi bir yol oluştu. Yine bu aşamada döviz endeksli olanlardan oluşacak maliyetlerle beraber yerlileşme konusunda firmalarımızın daha iştah göstereceğini, alt yüklenici arayacağını söylüyorduk. Bu anlamda olumlu katkısını vurgulayabiliriz. Tabii olumsuz yönde dövize endeksli olan kalemlerde zaruri olarak onlardaki artış belli şekilde olacak ama bunun yerliyi tetiklemesi konusundaki faydasını da ihmal etmemek lazım. Oluşacak etkiyi de inşallah göğüsleyecek kapasiteye sahibiz." (DHA)

Öne Çıkanlar