Peker'in itiraflarına ilişkin yargıdaki sessizliği 'nedenini' yazan Öztürk: Hazırlık var, belge toplanıyor

Peker'in itiraflarına ilişkin yargıdaki sessizliği 'nedenini' yazan Öztürk: Hazırlık var, belge toplanıyor
'Talimat gelecekmiş gibi hazırlık yapan savcıların da olduğunu biliniz. Onca iddia, günlerdir konuşulmasına rağmen savcılığın soruşturma başlatmaması kaygı yaratıyor.'

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in devlet, mafya ve medya ilişkilerine dair itiraflarıyla ortaya saçılan skandallara rağmen yargıdaki hareketsizliği yazan Sözcü gazetesi köşe yazarı Saygı Öztürk, İçişleri Bakanı'nın da aynı sessizliği sürdürmesine dikkat çekti.

"Eğer gündeme getirilen bu iddialar yalan olsaydı İçişleri Bakanı yeri göğü inletir, bunu yazanların, söyleyenlerin nasıl ‘namussuzca’ hareket ettiğini, olayları ‘saygısız gazetecilerin’ nasıl çarptırdığını söylerdi. Yıllardır izlediğim İçişleri Bakanlığı'nda ilk kez bakanın, gazetecilere hakaret ettiğine de tanık olduğumu belirtmiş olayım" diye yazan Öztürk, toplumda söz konusu skandalların araştırılıp soruşturulmasına dair bir beklenti olduğuna işaret ederek, "Cumhuriyet savcıları mafya-siyaset başta olmak üzere ortaya dökülen kirliliklerle ilgili soruşturma açmadı ama bu açılmayacağı anlamına gelmemeli. Olayların geçtiği il ya da ilçelerin Cumhuriyet savcıları biliniz ki bu konularda bilgi ve belgelere, yayınlara karşı ilgisiz değil" ifadelerini kullandı.

Savcıların belge topladığını öne süren Öztürk "Bunlar derlenip, toparlanıyor. Yani olaya savcıların tamamen kayıtsız kaldığını kimse düşünmesin" dedi.

‘MİLLETVEKİLİ VE BAKANLARLA İLGİLİ YETKİ, 2017’DE ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI PARLAMENTERLER BÜROSUNA VERİLDİ’

"Sıkça şu soruluyor: Cumhuriyet savcıları niçin harekete geçmiyor?" diye soran Öztürk, yargıdaki sessizliği Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının değiştirilmesine bağlayarak şöyle ‘gerekçelendirdi’:

"Ülkemizde 6 bin 873 Cumhuriyet savcısı görev yapıyor. Bir Cumhuriyet savcısının harekete geçebilmesi için öncelikle görevli ve yetkili olması gerekir. İddia konularının geçtiği yerler Ankara, İstanbul olduğuna göre bu durumda iki ilin başsavcılıkları soruşturma emri verecek. Yoksa, Yozgat'ta, Çorum'da, Batman'da görevli savcının soruşturma başlatma gibi bir yetkisi yok. Milletvekili, eski ya da halen görevde olan bakanlarla ilgili Bakanlık dönemini kapsayan suç iddiası varsa bunun için fezleke hazırlama görevi 2017 yılında yapılan yasal düzenlemeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu'na verildi.

Gündemde, Sezgin Baran Korkmaz ile televizyon spiker ve programcısı Veyis Ateş arasında Ankara'da yapıldığı belirtilen telefon konuşması, Korkmaz'ın bakanlık makamında yaptığı öne sürülen konuşmaları Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın görev alanına giriyor. Savcılık ses, kamera, banka hesapları ve para hareketleri kayıtlarını isteyebilir. Konunun içinde bakan varsa, dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı'na fezleke gönderilebilir.

‘SORUN HSK’NIN YAPISI’

"Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Adalet Bakanı ve müsteşarıyla birlikte 7 üyesi vardı. Üç üye Yargıtay, iki üye Danıştay'dan seçimle belirleniyor, Cumhurbaşkanı da belirlenen ve önüne gelen adaylar arasından HSYK üyesini atıyordu, çoğunun emeklilik yaşı da yaklaştığı için kimseye minnet etmiyorlardı. Anayasa değişikliğinden sonra ise kısa adı HSK olan kurulun yapısı da, üye seçimi de değişti ve daha çok iktidara bağımlı hale geldi. Başsavcıları da HSK atıyor. İşte o atanan başsavcıların kendilerini güvencede görmeden soruşturma emri vermesi de zor.

O yüzden asıl sorun HSK'nın yapısından kaynaklanıyor. Sonuçta, Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları talimat vermeden, bu illerde herhangi bir savcının kendiliğinden soruşturma başlatması beklenmemeli. Ama o talimat gelecekmiş gibi hazırlık yapan savcıların da olduğunu biliniz. Onca iddia, günlerdir konuşulmasına rağmen savcılığın "Soruşturma başlatmaması" kaygı yaratıyor."

Öne Çıkanlar