Avukat Aytaç Ünsal'dan Şenyaşar ailesine mektup: Alınan her canınızın hesabını soracağız

Avukat Aytaç Ünsal'dan Şenyaşar ailesine mektup: Alınan her canınızın hesabını soracağız
AKP'lilerin saldırısında aile bireylerini kaybeden Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 203. gününe girdi.

24 Haziran 2018 seçimlerinde Urfa'nın Suruç ilçesinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti 203’üncü gününe girdi. "Şenyaşar Ailesi Adalet Köşesi" olarak adlandırılan alana gelen anne ve oğlu, pankart ve dövizlere polisler tarafından el konulduğu için nöbetlerini pankart ve dövizsiz sürdürüyor. Aile, 200'üncü günde polisler tarafından el konulan pankart ve dövizlerini geri almak için Urfa Emniyet Müdürlüğü’ne başvuruda bulunacak.

‘ADALET SİSTEMİ İŞLEMİYOR’

Aile sosyal medya hesabından "Bir anne işlemeyen adalet sistemi yüzünden 203 gündür adliye kapısında adaleti bekliyor. Çok net ve samimi bir talep karşısında kimse duramaz. Sadece var olan yasaların uygulanmasını istiyor" mesajı paylaştı. 

Öte yandan Şenyaşar ailesine tutuklu avukat Aytaç Ünsal mektup gönderdi. Ünsal, "Yüreğimin bir köşesi mezarda, diğer köşesi Fadıl’la hapishanede ve bütün yüreğim sizinle adliye önünde" dedi. 

Mektubun girişinde, Grup Yorum’un "adil yargılanma" talebiyle 27 Ağustos 2020’de ölüm orucunun 238’inci gününde yaşamını yitiren avukat Ebru Timtik için bestelediği "Ebru’nun Türküsü" sözlerini yer veren Ünsal, Ferit Şenyaşar’a ithafen, "Sevgili kardeşim, arkadaşım, adalet yoldaşım merhaba" diyerek mektuba başlıyor.

Şenyaşar ailesinin artık kendi ailesi olduğunu belirten Ünsal, mektubun devamında şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü halk kocaman bir ailedir. Sadece bu zamana kadar tanımamıştık birbirimizi, sanki yıllarca birbirini görmeyen kardeşler gibi. Yüreğimin bir köşesi mezarda, diğer köşesi Fadıl’la hapishanede ve bütün yüreğim sizinle adliye önünde. Mektubunuzla birlikte başka bir arkadaşımın mektubuyla fotoğraflarınızı aldım. Çok sevindim. Görmek, hissetmek başka bir şey.

‘ADALETE DUYULAN AÇLIK’

"Uzun uzun baktım fotoğraflarınıza. Emine annemin gözleri bütün yaşananları anlatıyor gibi. O kadar çok şey var ki o gözlerde. Özlem, acı, hınç, adalete duyulan açlık. Bir de sizi İstanbul’dan Hak Meclisleri ziyaret etmiş. Emine anneye küçük hediyeler vermişler. Tam o sırada bir fotoğraf çekilmiş. Emine anne gülümsemiş. O gülüş için insan neler vermez ki. Söz olsun dedim kendi kendime, analarımızı güldüreceğiz."

‘ŞENYAŞAR AİLESİNDEN ALINAN HER CANIN HESABINI ENİNDE SONUNDA SORACAĞIZ’

"Mektubunda bir bölüm etkiledi beni 'Adliye önünde beklerken oradan geçen vatandaşların çoğu boşuna beklemeyin ‘adalet yok’ diyor.' Evet, bunun farkındayız. Biz bunu direnerek geri getireceğiz. Çok doğru bir bakış açısı. Hayatta bedel ödemeden yani emek ve çaba verilmeden bir mücadele var mı? İşgal edilen bir ülkede, bedel verilmeden kovulan bir düşman var mı? Mücadele edilmeden kazanılan hak var mı? Tarihte bütün yaşananlar sizi kanıtlıyor. Halklar, küçük olanaklarla büyük gelişmeler yarattılar. Bu uzun soluklu bir mücadele fakat eninde sonunda Şenyaşar ailesinden aldıkları her bir canın tek tek hesabını soracağız. Yüreğiniz bu inancın gücüyle dolsun. 27 Ağustos yaklaşıyor. O gün Av. Ebru Timtik şehit düştü. Anadolu’daki bütün analar için, adalet için ömrünü verdi. Ebru, Emine ana gibi birçok gözü yaşlı ananın acısını, hıncını taşıyordu yüreğinde. Bunun gücüyle yüreğini zalimlerin suratına fırlattı. Sembol oldu. Asla unutulmayacak.

Sevgili Ferit yoğunluğunuz vardır biliyorum ama bana arada birkaç fotoğrafınızı gönderebilirsen çok mutlu olurum. Tabi mümkünse.

Burada bir kardeşiniz, oğlunuz, adalet yoldaşınız, avukatınız var. Ve sizi çok seviyor. Kendinize çok iyi bakın. Değerli avukatlarınıza da selamlarımı gönderiyorum. Görüşmek üzere, umutla.

Av. Aytaç Ünsal."

Ünsal’ın 11 Ağustos'ta kaleme aldığı mektup, Şenyaşar ailesine 24 Eylül'de Adalet Nöbeti’nin 200’üncü gününde ulaştı.

AVUKAT AYTAÇ ÜNSAL
Avukatların yargılandığı davada, "örgüt üyeliği" iddiasıyla hakkında 10 yıl 6 ay hapis cezası verilen Aytaç Ünsal, birçok avukatla birlikte ceza kararının ardından, "adil yargılanma" talebiyle 3 Şubat 2020’de açlık grevine başladı. Açlık grevini ölüm orucuna çeviren Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için Adli Tıp Kurumu, "cezaevinde kalamaz" raporu verdi. Hapis cezası kararına yapılan itiraz üzerine dosya Yargıtay’a gönderildi. Timtik ve Ünsal’ın sağlık durumlarının kötüleşmesi nedeniyle tahliye talepleri reddedilen avukatlar 30 Temmuz’da hastaneye sevk edildi. Timtik, ölüm orucunun 238’inci gününde, 27 Ağustos 2020’de yaşamını yitirdi.

Aytaç Ünsal, hastanede tedavi gördüğü sırada 3 Eylül 2020’de tahliyesine karar verilmesi üzerine, 4 Eylül'de ölüm orucu eylemine son verdi. Halkın Hukuk Bürosu (HHB) 9 Aralık 2020 tarihinde Edirne'den yurt dışına çıkmaya çalışırken Ünsal’ın ‘işkenceyle gözaltına alındığını’ ve adliyeye çıkarılmadan tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevi'ne götürüldüğünü duyurdu.

Öne Çıkanlar