TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi: Meclis’in imza atmak üzere olduğu büyük bir skandal var

Dijital hizmet, konaklama ve değerli konut vergisi getiren yeni kanun teklifi aynı zamanda 1980’li yılların sonunda kurulan ve sonrasında Bera adını alan Kombassan gibi çok ortaklı şirketler için de yeni düzenleme getiriyor. Değişiklikle alacaklılara şirketlerde ortaklık verilerek açılmış binlerce dava düşürülecek.

AKP tarafından sunulan 45 maddelik yasa teklifi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Yeni vergiler getiren düzenlemenin bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaşması bekleniyor. Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre teklife muhalefet şerhi düşecek olan Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, tartışmalı düzenlemeye ilişkin, "İnsanlardan 90’lı yıllarda özellikle yurt dışından para topladılar. Bu insanların paraları sonrasında batırıldı ve şirketler büyük bir zorluk yaşadı. Ortaklardan bazıları Anayasa Mahkemesi’nin bir kararına dayanarak dava açtılar ve kazanmaya başladılar. Ortakların AYM kararına istinaden kazandıkları dava açma hakları gasp ediliyor ve hakları engellenmek isteniyor" dedi.

‘HERHANGİ BİR GÜVENCE YOK’

Teklifin komisyon görüşmelerinde yaşanan tartışmaların ardından çok sayıda kişinin kendisine ulaştığını ve mağduriyetini anlattığını aktaran Paylan, yapılacak düzenlemenin de mağduriyetleri gidermeyeceği görüşünde. Teklifle, mağdur olanların ortak olarak tanımlanacağını fakat haklarını hukuki anlamda aramalarının engelleneceğini ifade eden Paylan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu düzenleme, ‘yönetim kurulu eğer ki iyi çalışırsa size de belki paralarınızı kurtarma şansını verir’ diyor. Burada herhangi bir güvence yok. Esas olan tüm vatandaşların kanun yoluyla haklarını arama hakkının engellenmemesidir. Binlerce kişi beni arayıp komisyondaki muhalefetim için teşekkür ediyor ve hak gaspının Meclis tarafından yapılmaması için çağrıda bulunuyor. İnsanlar bu düzenlemeye güvenmiyorlar. Zaten bu insanlar bundan yirmi yıl önce tüm tasarruflarını kaptırmışlar ve mağdur edilmişler. 20 yıldır da mağduriyetleri bir şekilde giderilmemiş. Bu insanların tamamı Avrupa’da, hukuk güvencesinin olduğu ülkelerde yaşıyorlar. Dava açma hakkının gasp edildiği düzenlemeye nasıl güvenebilirler? Bu şirketin yönetim kurulu üyeleri tarafından bu teklif getiriliyor ve Meclis’teki bazı ilişkilerle veya hükümetle olan ilişkilerle bu yasa Meclis’ten geçirilmeye çalışılıyor."

ŞİRKET YÖNETİCİSİ ‘TEKLİFLE HİSSELERİMİZ TAVAN YAPTI’ DEDİ

Kombassan ismini Bera olarak değiştiren şirketin yönetim kurulu başkanı ve daha önce milletvekilliği ve bakanlık görevlerinde de bulunan Ali Rıza Alaboyun, teklifin komisyondaki görüşmelerine de katılmıştı. Teklif gündeme geldikten sonra borsadaki hisselerinde artış olduğunu anlatan Alaboyun’un sözleri tutanaklara, "Mesela, hissemizin komisyonda görüşüleceği duyulur duyulmaz, dün borsa yüzde 1 civarında değer kaybederken bizim hissemiz tavan yaptı, bir beklenti var özellikle yabancı yatırımcılar tarafından" şeklinde geçti.

PAYLAN: BU ÇOK CİDDİ BİR BORSA MANİPÜLASYONU, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ

Veriler de Alaboyun’u doğruluyor. Şirketin hisse senedi fiyatları eylül başında 1.85 TL iken kasım başı itibariyle 3.18 TL’ye çıktı. Şirketin hisselerinin son üç ay içerisinde yüzde 90, son bir ay içerisinde ise yüzde 70 oranında yükseldiğini belirten Garo Paylan, "Bu çok ciddi borsa manipülasyonunu gösterir ve bir skandaldır, suçtur. Şu an hazırlık yapıyoruz ve Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) bir suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

‘400 MİLYON TL’NİN KİMİN CEBİNE GİRDİĞİNİN ORTAYA KONMASI GEREKİYOR?’

Bera Holding’in yönetim kurulu başkanının komisyondaki sözlerini eleştiren Paylan, "Borsada hisselerimiz yükselecek dediği anda yanı başında SPK temsilcisi oturuyordu. Normalde demokratik ülkelerde borsa manipülasyonu büyük suçtur. Bu da Meclis tutanaklarına yansımış bir suç olarak değerlendiriyorum. SPK soruşturma başlatmalı ve hangi ellerde bu hisselerin toplandığını ortaya çıkarmalı. Şirketin hissesinin değeri iki ay içerisinde 400 milyon TL’den 800 milyon TL’ye çıkmış. 400 milyon TL’nin kimlerin cebine girdiğinin ortaya konması gerekiyor. Meclis’in imza atmak üzere olduğu büyük bir skandal var ve bu büyük bir borsa manipülasyonudur" diye konuştu.

‘YASA KOYUCU HİSSELERİ ELİNDE TOPLAMIŞ KİŞİLERE AVANTAJ SAĞLIYOR’

Söz konusu düzenlemenin tek bir şirkete yönelik yapıldığını savunan Paylan düzenlemeye ilişkin iddiasını şu sözlerle aktardı:

"Tek bir şirkete dair bir düzenleme yapılıyor. Benim iddiam şu: Bir iki ay önce bu şirketin hisseleri belli kimseler tarafından toplandı ve bunun ardından düzenleme yapıldı. Hisseler belli ellerde toplanmış, bu yasanın çıkması bekleniyormuş ve sonucunda hisse değerleri neredeyse ikiye katlanmış. Bu sayede de çok ciddi bir borsa manipülasyonu yapılmış. Bu da Meclis’in eliyle yapılıyor. Burada büyük bir skandal var. Hem de ortakların kanun yoluyla haklarını arama hakları gasp edilerek bu yapılıyor. Yasa koyucu vatandaşlarının dava açma hakkını gasp ederek belli hisseleri elinde toplamış kişilere avantaj sağlıyor. Halkın yanında olması gereken Meclis belli çıkar gruplarının yanında yer alan bir yasa maddesi çıkarıyor."

‘VATANDAŞLARIN KAZANILMIŞ HAKLARI VARSA HUKUKUN İŞLEMESİ GEREKİYORDU’

Devletin bu düzenleme yerine hukuk aracılığıyla mağdurların haklarını sağlaması gerektiğini ifade eden Paylan sözlerini şu şekilde noktaladı:

"Bu düzenleme yerine hukukun işlemesi gerekiyordu. Şirket sonuç olarak insanları mağdur etmiş ve bu mağduriyet 20 yıldır devam ediyor. Eğer vatandaşların kazanılmış hakları varsa hukukun işlemesi gerekiyordu. Bundan sonra alınacak tedbirleri devlet düşünmeli. Zamanında da bu paralar toplanırken dönemin hükümeti buna teşvik etti, yol verdi, sesiz kaldı. Bu vatandaşlar dolandırılırken ciddi bir devlet sorumluluğu var ortada. Madem ortada bir devlet sorumluluğu var devlet bu mağduriyeti gidermek zorunda."
 

37’İNCİ MADDE NE DİYOR?

AKP’nin Meclis’e taşıdığı 45 maddelik yasa teklifinde yer alan söz konusu düzenlemeyi içeren 37’inci madde şu şekilde:

"25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 5422 Sayıl Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 4- 31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle paylar halka arz olunmuş sayılan ve paylan borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.

Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır."