Temmuz ayında 36 kadın öldürüldü

Temmuz ayında 36 kadın öldürüldü
Temmuz ayı kadın cinayetleri raporunu açıklayan KCDP, 'Kadın cinayetleri münferit birer olay olarak ele alınmamalı, yürütülen politikalarla birlikte değerlendirilmelidir.' dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), Temmuz ayında 36 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 11 kadının da şüpheli şekilde ölü bulunduğunu açıkladı. Öldürülen 36 kadından 18’inin neden öldürüldüğünün tespit edilemediği belirtilen raporda, "5’i ekonomik bahaneyle, 13’ü de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. 18 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor" denildi. 
 
YÜZDE 17'Sİ SOKAKTA ÖLDÜRÜLDÜ

 
Raporda, "Temmuz ayında öldürülen 36 kadından 3’ünün kim tarafından öldürüldüğü tespit edilememiştir. 11’i evli oldukları erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 5’i tanıdığı biri, 4’ü eskiden evli olduğu erkek, 2’si akrabası, 2’si babası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek ve 2’si de oğlu tarafından öldürülmüştür. Kadınların 18’i evinde, 6’sı sokak ortasında, 2’si arabada, 2’si arazide, 2’si otelde, 1’i ıssız bir yerde ve 1’i de iş yerinde öldürülmüştür. 4 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 50’si evlerinde, yüzde 17’si sokakta öldürüldü" verilerine yer verildi. 
 
Kadınların 24’ü ateşli silahlarla, 5’i kesici aletle, 3’ü de boğularak, 1’i darp edilerek ve 1’i de yüksekten atılarak öldürüldüğü belirtilen raporda, 2 kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilemediğine yer verildi. 
 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE DİKKAT ÇEKİLDİ
 
Raporda, İstanbul Sözleşmesi’ne değinilerek, şunlar kaydedildi: "Bugün gelinen noktada toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden rahatsız olanlar, aile kurumunu yok ettiği ve kadına yönelik şiddetin sorumlusunun sözleşme olduğunu iddia ediyorlar. Buna ek olarak da kadın cinayetlerinin 2011 yılından sonra yaşadığı artışı İstanbul Sözleşmesi’ne bağlıyorlar. Halbuki 2011 yılındaki kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine yönelik kararlı duruş bile kadın cinayetlerinde o yıl için ciddi bir azalmaya sebep olmuştur. Sonrasında gözlemlenen bütün bu artışların sebebi her ay hatırlattığımız ve önemle üzerinde durduğumuz gibi, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün tüm kurum ve kuruluşlar tarafından etkin ve bütünlüklü olarak uygulanmaması, kadın ve çocuk düşmanı söylem ve uygulamaların tüm hızıyla devam etmesidir. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri münferit birer olay olarak ele alınmamalıdır, yürütülen politikalarla birlikte değerlendirilmelidir. Sözleşme’nin 6284’ün (maddesinin) uygulanmadığı her durumda Türkiye’de kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet artmaya devam edecektir." 
 
Raporda, İstanbul Sözleşmesi hakkındaki tartışmaların derhal bırakılması ve sözleşme ile 6284’ün etkin ve bütünlüklü olarak uygulanması için bütün kurumların seferber olması çağrısı yapıldı. (MA)

 

Öne Çıkanlar