Ankara'da feminist kadın yürüyüşü: Devletin koruduğu şiddet sarmalında yaşıyoruz

Ankara'da kadınlar 18. Feminist Gece Yürüyüşü'nü gerçekleştirdi. Yoğun yağmur yağışına rağmen yürüyüşe büyük katılım oldu.

Seda TAŞKIN


ANKARA - 18. Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar ve LGBTİ+’lar Sakarya Caddesi’nde buluştu. "Asla yanlız yürümeyeksin", “Feminizmin yaktığı ateş sokakta, karartamaz geceleri patriyarka” pankartıyla yürümek isteyen kadınlar ve LGBTİ+’ların önüne polis barikat kurdu. Her sene yapılan yürüyüş polisler tarafından engellendi. Kadınların Sakarya Caddesi'nde yürüyüş yapılmasına izin verildi.

YÜRÜYÜŞTEN ÖNE ÇIKANLAR

Kadınlar, "Kadın Yaşam Özgürlük", "Baskı ve gericiliğe son", "Eşitlik varsa gelecek var" dövizleri taşıdı.

Yürüyüşte DEM Parti'nin tutuklu bulunan Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Gültan Kışanak'ın fotoğrafları taşındı.

Yürüyüşün ardından kadınlar Sakarya Caddesi'nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Özak'tan Ergobay'a sendikal mücadele, Rojava'dan Filistin'e halkların direnişi unutulmadı. Açıklamayı Ankara Kadın Platformu adına İlke Kumartaşlıoğlu okudu.

Ankara Kadın Platformu'nun yaptığı açıklama şu şekilde:

"Yoksulluğa, savaşa, erkek-devlet şiddetine karşı kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak için her yıl olduğu gibi bu 8 Mart'ta da sokaklarda olacağız.

AKP-MHP ittifakı kadın düşmanı politikalarla en temel haklarımıza saldırmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesinden imza çekilmesinden sonra şimdi de Medeni Kanunu erkekler lehine değiştirecek düzenlemeye hazırlık yapılıyor.

İstanbul Sözleşmesi için kazanılmış haklarımız ve hayatlarımız için 8 Mart'ta bir araya geliyoruz. Yoksulluğun giderek derinleştiği, kadınların güvencesiz, esnek ve ucuz işlere mahkum edildiği bu
dönemde emeğimizin sömürüsüne karşı sesimizi yükseltiyoruz. Özak'tan Agrobay'a Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar eşit işe eşit ücret ve sendikal hakları için mücadele ediyor. Bizler de dayanışmamız ile bu mücadeleyi büyütüyoruz.

Dünyanın dört bir yanında emperyalist savaşlar ve işgaller devam ederken barış isteyenlerin sesi susturulmaya çalışılıyor. Ancak biz kadınlar barıştan yana ısrarcıyız. Rojava'da direnen kadınları ve
Filistin halkının mücadelesini selamlıyoruz. Savaşa karşı barışın sesini yükseltmek için 8 Mart'ta alanlardayız.

Afeti felakete çeviren AKP-MHP ittifakı deprem bölgesinde hala barınma, beslenme, hijyen gibi en temel ihtiyaçları karşılamıyor. Deprem bölgesinde yaşam mücadelesi veren kadınlar erkek şiddetine karşı en temel hukuki haklarına bile ulaşmakta zorlanıyor. Depremden etkilenen kadınların taleplerini büyütmeye,
seslerini duyurmaya devam edeceğiz.

Devlet bugün kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı ile varoluşlarımıza saldırıyor. Bayram Sokak’ın sahibi trans kadınların evlerinden çıkarılıyor. Barınma ve yaşam haklarına saldırılan trans kadınların mücadelesine sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Kadınlar ve LGBTİ+ların eşit, özgür yaşayacağı, güvenli bir kenti birlikte oluşturacağız. Bize dünyayı dar etmeye çalışan erkek egemen sistemin karşısında direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışmamız demek için tüm Ankaralı kadınları 8 Mart saat 18.00'de Kolej meydanında
buluşmaya çağırıyoruz."

Açıklama Kürtçe olarak da okundu.

Ardından ise Gültan Kışanak'ın mesajı okundu. Kışanak'ın mesajında şu ifadeler yer aldı:

'ACI EKTİLER, DİRENİŞ OLARAK YENİDEN DOĞDUK'

Tarih yapan, tarih yazan, zafer ruhuyla kuşanan sevgili kadınlar. Sizleri, kadın yoldaşlığının derin sevgisiyle selamlıyorum. 8 mart dünya kadınlar günümüz kutlu olsun.

Silav jinen delal û berxwedêr... We hemûyan germahiya roja 8ê Adarê hembêz dikim.
Biji 8'ê Aderê, biji berxwedana jinan.

Sevgili kadınlar;
Ezilenlerin kutlamalar, bayramları hep ezenlerin zulmünden, şiddetinden doğmuştur. Tarihimiz acı doludur. Ama bu topraga düşen bir tohum misalidir. Acı ektiler, direniş olarak yeniden doğduk. Bundan tam 167 yıl önce New York'ta yakılan kız kardeşlerimizin küllerinden, küresel kadın kurtuluş mücadelesi doğdu.

Tarihte hep vardık, varız, var olacağız... tarih yazdık tarih yazmaya devam edeceğiz...
Diyarbakır'dan Ankara' ya, Ankara' dan dört bir yana toplumsal barış köprüleri kurulmasına öncülük edeceğiz.

Gazze' deki kız kardeşlerimizi de Şengal'deki, Kobane deki kız kardeşlerimizi de unutmayacağız. Jina Mahsa Emini'nin Jin Jiyan Azadi çığlığını dört bir yanda haykıracağız.

Barış mücadelesi biz kadınlar açısından ilkesel bir konudur. Her yerde ve her zaman, barışı savunacağız, barışın inşası için mücadele edeceğiz.

Biz kadınlar eşbaşkanlık sistemiyle, yerel yönetimleri demokratik temelde yeniden kurma iddiamızı Ankara' ya taşıdık. Özgürlüğümüzü kazanmak için, "kendimizi de kentlerimize de biz yöneteceğiz" diyeceğiz.

Sevgili kadınlar;
Kadın bakış açısıyla, kadın politikalarıyla ve kadın iradesiyle, erkek egemen sisteme müdahale etmek için yola çıktık. Bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Kadın örgütlülüğünü, kadın dayanışmasını ve kadın mücadelesini büyüterek yürüyeceğiz ve kazanacağız.
Sizleri bir kez daha özlemle ve mücadele ruhuyla selamlıyor, başarılar diliyorum.

Gültan Kışanak"

YAĞMURA RAĞMEN HALAY ÇEKTİLER

Ardından yoğun yağmura rağmen kadınlar Sakarya Caddesi'nde halaya durdu.

YÜRÜYÜŞ BAŞLADI

Polis kadınların yürümek istediği istikamete izin vermedi. Polis ile yürütülen görüşmenin ardından yürüyüş başladı.

Ankaralı kadınlar da Filistin mücadelesini unutmadı, Filistin direnişinin sembol isimlerinden Leyla Hadid'in fotoğraflarını taşıyarak destek verdi.

Yürüyüşün ardından kadınlar Sakarya Caddesi'nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklama şu şekilde:

"Biz neşesini mücadelesine katan, sesini öfkesinde ve kahkahasında yükselten kadınlarız. Yakamadığınız cadıların torunları burada!
Bütün yüzlerini çok iyi bildiğimiz patriyarkadan beslenen, devletlerin, iktidarların, erkeklerin özgürlük mücadelemizi engelleyemediği kadınlarız!

'KALIPLARA SIĞMAYAN FEMİNİSTLERİZ'

Evde, işte, sokakta, kampüste, fabrikada emeğimizi sömürenlere karşı isyanı ve direnişi yükseltenleriz!
İnadından ve umudundan vazgeçmeyen, hayatı ilmek ilmek örenleriz! Patriyarkanın biçtiği rolleri reddeden kalıplara sığmayan feministleriz!

Dilimize, etnik kimliğimize, cinsel yönelimimize, cinsiyet kimliğimize, inancımıza, inançsızlığımıza, varoluşumuza, bedenimize düşman olan patriyarkal kapitalizme karşı inatla yürüyenleriz evlerden sokaklara taşan sokaklardan caddelere isyanı taşıyan feministleriz!

İkili cinsiyet rejimiyle yaşamlarımızı kuşatan Heteropatrarkaya karşı duran kadın+larız! İsyanımız da arzumuz da bizim!

'JİN JİYAN AZADİ'

Örgütlenme hakkına saldırılan, dernekleri, örgütleri kapatılan, siyaset yapması engellenerek haksız yere hapishanelerde tutulan Kürt kadınlarız. jin jiyan azadi diye haykıranlarız!

Dünyanın bütün dillerinde, dünyanın bütün sokaklarında isyan ediyoruz! Gökkuşağının altında tüm renkleriyle birleşenleriz! Patriyarkaya karşı oyunbozan feministleriz!
Feminizmin yaktığı ateş sokaklarda, karartamaz geceleri patriyarka!

Biz feministler patriyarkaya, hayatlarımızı karartmaya yeltenen her türlü iktidara karşıyız! “Kutsal” diyerek hapsetmeye çalıştığınız ailenize, yaşamlarımızı kısıtlayan genel ahlak kurallarınıza isyandayız!

Her gün erkeklerin öldürdüğü, devletin koruduğu şiddet sarmalında yaşıyoruz, yaşamlarımızı kabusa çeviren kadın cinayetlerine isyan ediyoruz. Erkek- devlet şiddetine, kadın cinayetlerine, trans cinayetlerine nefret cinayetlerine, katilleri cezasız bırakan erkek adalete karşı sokaklardayız!

Bizi yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden, bakım yükünü ve ev işlerini kadınların üstüne yıkan emeğimize el koyan patriarkal kapitalizme karşıyız!!

'GÖRÜLMEYEN EMEK SESİNİ YÜKSELT'

Biz feministler, sağlık, barınma, ulaşım gibi en temel haklarımıza el koyan neoliberal kent politikalarına karşıyız!!
Biz feministler, ırkçılığı, ayrımcılığı, sömürgeciliği, mülteci düşmanlığını ve dünyanın tüm coğrafyalarında devletlerin savaş politikalarını reddediyoruz!

Biz feministler, bedenlerimiz üstünde, tahakküm kurmaya çalışan tüm patriyarkal politikalar karşısındayız! Kürtaj hakkımız! Bu beden bizim!

Biz feministler seçimlere sıkıştırdığınız temsili siyaset anlayışınızı reddediyoruz! Bu sokaklar bizim!

Mücadelemiz bitmedi, bitmeyecek, kadın+ları, LGBTİ+ları görmezden gelen afet politikalarına karşıyız! Biz feministler, şiddete karşı sığınaksız, afete karşı barınaksız bırakan kamu politikalarının karşısındayız!

Erkeklerden, ailelerden, devletlerden, patriyarkadan hesap soruyoruz! Bu beden bizim! Bu emek bizim! Bu hayat bizim! Bu hayat bizim!

'PATRİYARKANIN DUVARLARINI YIKACAĞIZ'

Kadın politik tutsakların maruz bırakıldığı ağır hak gasplarına isyandayız! İçeride, dışarıda, mücadele eden tüm kadınlar için ses çıkarıyoruz! Patriyarkanın bütün duvarlarını yıkacağız!

Biz feministler; erkek şiddetinin, devlet şiddetinin, sermaye boyunduruğunun olmadığı özgür, eşit bir yaşam istiyoruz! Türkiye'de, Polonya'da, Arjantin'de, İran’da, Filistin’de, Rojava’da ve dünyanın her bir coğrafyasında patriarkaya, sömürgeciliğe ve soykırıma başkaldırıyoruz!

Bedenlerimizin, aşklarımızın, cinsiyet kimliğimizin, cinsel yönelimimizin, yaşımızın sorgulanmadığı eşit ve özgür bir dünya istiyoruz!

Günün her saatinde özgürce yürüdüğümüz sokaklar istiyoruz! Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmedik, terk etmiyoruz!

O patriyarkayı yıkacağımızı söylemiştik! Şiddetin ve iktidarın olmadığı bir dünya kuracağız. Feminizmin yaktığı ateşle sokakları aydınlatacağız!

Biz feministler; arzularımıza, tutkularımıza, umudumuza, neşemize, dayanışmamıza sımsıkı sarılıyoruz. Feminist bir yaşamı bugünden yarına mücadeleyle, birlikte kuruyoruz!

Feminist bir dünya için buradayız! Yaşasın feminist mücadelemiz!" (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar