'Devletin politikaları kadın erkek arasındaki eşitsizliğin derinleşmesine yol açtı'

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK- Kadına yönelik şiddet artarak devam ediyor. Her gün farklı kentlerden kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri haberi geliyor. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında basın açıklaması yapmak için adliye önünde bir araya geldi.

POLİS LGBTİ+ BAYRAĞINI ALMAK İSTEDİ

Açıklama için "Erkek Adalet Değil, Gerçek Adalet", "Bijî 8’ê Adarê" sloganlarının yazılı olduğu pankartı taşıyan kadınlar LGBTİ+ bayrağını açmak istedi. Polisin gökkuşağı renklerinin bulunduğu bayrağı alma girişimi kadınların tepkisi ile karşılaştı. Bayrağı vermeyen kadınlar bayrağı da pankartın önüne koyarak açıklama yaptı. Kürtçe metni Avukat Elif Birkili, Türkçe metni ise Avukat Rozerin Arslan okudu.

PANDEMİ DÖNEMİNDE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde evlerden, işyerlerinden, sokaklardan, meydanlardan seslerini yükselttiklerini belirten Rozerin Arslan, pandemi döneminde kadına yönelik şiddetin daha da arttığına dikkat çekti. Bu süreçte kadınların ev içi emeği ve iş yükünün daha da arttığını belirten Arslan, "Bu süreçte sosyal devlet ilkesi gereğince kadını koruyan ve güçlendiren politikaları geliştirmesi beklenen devletin bu konuda duyarsız kalarak sorumluluğunu yerine getirmemesi, kadın erkek arasındaki eşitsizliğin derinleşmesine yol açtı" dedi.

ADLİ VE İDARİ MERCİLERİN TUTUMU ŞİDDETİN SON BULMASINI OLUMSUZ ETKİLEDİ

Kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiği bu dönemde kadın kurumlarının yargı eliyle kapatılmasını eleştiren Arslan, şunları söyledi: "Kadın mücadelesi sonucunda yürürlüğe konan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun varlığına rağmen, adli ve idari mercilerin bu konudaki yetersizliği ve pasifliği, şiddetin son bulmasına yönelik çalışmaları olumsuz yönde etkilemiştir.

'TÜM EŞİTSİZLİKLERE KARŞI MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

"Kadının en doğal haklarından biri olan insanca yaşama hakkı, soyut eşitlik değil kadın lehine pozitif ayrımcılık, özgür, eşit, adil yaşam için hep beraber her daim birlikte yürüyeceğiz. Bizler, artık 8 Mart’larda kadın cinayetlerini bunlara dair verileri bildirmek, nafakaya dair olumsuz eleştirilerin yanlışlığını, fiili kürtaj yasaklarını, hayatımızı muhafazakâr politikalarla şekillendirme girişimlerini, yaşam biçimimize ve tercihlerimize yönelik saldırıları konuşmak istemiyoruz. Bu sebeple, tüm bu eşitsizliklere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz ile her yerde vardık, varız, var olacağız!"