Eşine şiddet uygulayıp oğluna işkence yapan erkek serbest bırakıldı: 'Can güvenliğimiz yok, yardım istiyoruz'

URFA - Urfa'nın Birecik ilçesinde yaşayan Z.Ş., 20 yıldır evli olduğu İzzet Ş. tarafından yıllarca sistematik şiddete maruz bırakıldı. Daha önce darp raporu alarak İzzet Ş., hakkında uzaklaştırma kararı aldıran Z.Ş. ailesi tarafından barıştırıldı. Sürekli ailesiyle tehdit edilen Z.Ş., geçen ay İzzet Ş. tarafından silahla kovalanınca ailesinin evine gitti.

Z.Ş.'nin anlatımına göre 15 yaşındaki oğlu M.Ş., eşi İzzet Ş. ve kayınbiraderi Mahmut Ş. tarafından 14 Ağustos'ta Suruç’un kırsal Karaca Mahallesi'ndeki bir evde alıkonuldu ve zincirle bağlanarak işkenceye maruz bırakıldı. İşkence görüntüleri ise İzzet Ş. ve Mahmut Ş. tarafından Z.Ş.'nin cep telefonuna gönderildi.

'BEN VE ÇOCUKLARIM 20 YILDIR ŞİDDET GÖRÜYORUZ'

Artı Gerçek’e konuşan Z.Ş., 20 yıllık evliliği boyunca kendisi ve çocuklarının sürekli şiddete maruz bırakıldığını, İzzet Ş.'nin kendisini babası ve abilerini öldürmekle tehdit ettiğini belirterek, şöyle dedi:

“Ben 20 yıldır evliyim, yedi çocuğum var. M., benim ikinci oğlum. Ben ve çocuklarım yıllardır bu adamdan hep şiddet gördük. İki yıl önce darp raporu alarak uzaklaştırma kararı aldırdık. Büyük oğlum babasından şikayetçi oldu ama aile büyükleri araya girince barıştık. Bu iki yıl içinde gördüğümüz şiddet daha da arttı. Kocam İzzet Ş. ve kayınbiraderim Mahmut Ş., sürekli babam ve abilerimi öldürmekle tehdit ediyordu. İki yaşındaki kızım bile darbedildi. İzzet Ş. en sonunda beni silahla kovaladı ve 23 Temmuz'da babamın evine geldim. Ertesi gün babama kaleşnikof silahla saldırdılar. Babam da karakola giderek şikayetçi oldu.”

'ACI ÇEKMEM İÇİN İŞKENCE VİDEOSUNU BANA ATTILAR'

Eşi İzzet Ş.ve kayınbiraderi Mahmut Ş.'nin 15 yaşındaki oğlu M.'ye 14 Ağustos'ta işkence yaptığını ve çektikleri görüntüleri kendisine gönderdiklerini anlatan Z.Ş, şöyle devam etti:

"Ben babamın evindeyim ama çocuklarım onların elinde. Babama silahla saldırdıktan 20 gün sonra oğlum M.'yi sıkıştırmışlar, 'Dedenle dayılarını öldür' diye. Çocuk da korkmuş, evden kaçmış. Yakalayıp zincirle bağlayarak işkence yapmışlar, aç ve susuz bırakmışlar. İşkence yaptıkları sırada çektikleri videoyu bana attılar, sırf acı çekmem için. Ben de o videoyu jandarmaya gönderdim ve oğlumu onların elinden aldım. Çocuk bir gece karakolda kaldı. Sonra devlet korumasına alındı benim imzamla ve güvenli bir yere gitti. Oğluma işkence yapanlar serbest bırakıldı. Beni ve oğlumu halen tehdit ediyorlar. Şu an can güvenliğimiz yok. Bu konuda yardım istiyoruz. Oğlumun sağlık durumu iyi değil ve psikolojisi bozuldu."

'BİZİ ÖLDÜRMEKLE TEHDİT EDİYORLAR'

Z.Ş.'nin babası M.C. de şunları söyledi:

"Şiddet gören kızımı evime getirdim. Bize iki kez silah sıktılar. Sonra torunumun eline silahı vermişler ve 'Git dedenle dayılarını öldür' demişler. Torumun korkmuş ve Nizip'e kaçmış. Peşinden giderek yakalamışlar ve üzerine araba sürmüşler. Ondan sonra götürüp ahırda darp ederek zincire bağlamışlar. Jandarma olaydan haberdar olunca gidip çocuğu kurtardı. Çocuğu önce hastaneye götürüp darp raporu aldılar, sonra karakolda ifadesini aldılar. Baba ve amca mahkemeye çağrıldı ama gitmedi. Daha sonra bir şekilde mahkemeye gittiler ama serbest kaldılar. Şu an serbest dolaşıyorlar ve bizi tehdit ediyorlar."

URFA BAROSU KADIN HAKLARI MERKEZİ: TAKİPÇİSİOLACAĞIZ

Haberimizin ardından Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi harekete geçti. Artı Gerçek aracılığıyla Z.Ş. ve ailesiyle irtibata geçen Kadın Hakları Merkezi, olayın takipçisi olacağını duyurdu.

Merkezden yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Urfa'nın Birecik ilçesinde 20 yıldır evli olduğu İzzet Ş. tarafından yıllarca şiddete ve işkenceye maruz kalan Z.Ş. ve çocukları İzzet Ş. hakkında uzaklaştırma kararı almış ve bu şahıs hakkında şikayetçi olmuşlardır. Uzaklaştırma kararını ihlal eden İzzet Ş., oğluna işkence edip işkence sırasında yaptıklarını da videoya alarak bu eylemlerini rahatlıkla gerçekleştirebildiğini göstermiştir. İzzet Ş., tekrar şikayet edilmiş fakat yaptığı işkencelere rağmen serbest bırakılmıştır. Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak olayın takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna bildiririz."