ÖHD'nin Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne ilişkin raporu: Çıplak arama, işkence sıradan sayılıyor

ÖHD'nin Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne ilişkin raporu: Çıplak arama, işkence sıradan sayılıyor
Kadınların yaşadığı hak ihlallerine yer verilen raporda, "Tutsak edilen tüm kadınlara dönük bu erkek egemen saldırıların sorumlularının yargılanması için sürecin takipçisi olacağız" denildi.

Artı Gerçek- Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi Kadın Komisyonu, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi ile ilgili raporunu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası (SES) Genel Merkezi'nde yaptıkları basın toplantısı ile açıkladı.

Toplantıda "Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi Tematik Rapor" pankartı asılırken, basın metnini hukukçular adına ÖHD avukatı Sevda Aydın okudu.

İktidarın kadın katliamını önlemeyi aklından geçirmediğini söyleyen Aydın, şöyle konuştu:

"İktidar, tüm toplumu baskı altına almaya kadınlardan başlamaktadır. Bunun için de kesintisiz bir şekilde kadınların ağır bedellerle kazandığı haklarını gasp etmektedir. Başta Kürt kadınları olmak üzere zerreyi miskal kadar kadın kazanımının olduğu her alana sert bir şekilde saldırmaktan bir an olsun geri durmamaktadır. Toki gibi her yere cezaevi yükselten iktidar, kadınlara baş eğdiremeyeceğini anlayınca kadınları cezaevlerine hapsetmeyi birincil politika haline getirdi. Başta eşbaşkanlık ve kadın mücadelesi kriminalize edilerek yargılama konusu yapıldı."

'CİNSİYETE DAYALI AYRIMCILIK'

Binlerce kadının eşitlik ve özgürlük mücadelesi verdiği için tutuklandığını ve cezaevlerinde başta çıplak arama olmak üzere insanlık dışı uygulamaların devreye konulduğuna vurgu yapan Aydın, şöyle devam etti:

“Raporumuzdan da anlaşılacağı üzere, erkek infaz rejiminin çıplak arama, hücre tecridi, süngerli oda, darp, işkence, infaz yakma uygulamaları artık hapishanelerde vaka-i adliyeden sayılmakta. İnfaz yasaları yine erkek bakış açısı ile hazırlanıp kadınlara özel ve onların gereksinimlerini karşılayacak hükümler içermemektedir. Erkek aklı türlü düzenlemeler ile cezaevindeki şiddet faili ve tecavüzcüleri serbest bırakmak için inanılmaz efor sarf etmekte ama cezaevlerindeki kadınların; cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğramamaları, bu tür ayrımcılığa karşı korunmaları ve ayrımcılığın önlenmesi konusunda herhangi bir düzenleme yapmaktan uzak durmaktadır."

'İHLAL, GİRİŞTE ÇIPLAK ARAMAYLA BAŞLIYOR'

Cezaevlerindeki genel sorunlara maruz kalan kadınların aynı zamanda özgün sorunlara da maruz kaldığını belirten Aydın, şöyle konuştu:

"Kadınlar için ilk ihlal cezaevine girişte yapılan çıplak arama ile başlamakta ve çoğu kez ziyaretçileri dahi kapsayacak şekilde sürdürülmekte olduğunu vurgulayan Aydın, Basına her gün cezaevindeki kadınların darp edildiği, işkenceye uğradığı haberleri yansımaktadır. Aynı şekilde benzer iddialarla derneğimize de sık sık başvuru yapılmaktadır. Tüm bu sorunların yanında cezaevleriyle ilgili en büyük sıkıntılar hasta tutsaklar konusunda yaşanmakta. Tutukluların cezaevlerinde tedavilerinin mümkün olmadığı gerçeği bilinmesine rağmen, Adalet Bakanlığı ve cezaevi idaresi tarafından hasta tutukluların hastanelerde tedavi edilmeleri için yapılan başvurular reddedilmekte ve hasta kadın tutsaklar ölüme terkedilmektedir. Özellikle siyasi tutsakların tedavi istekleri sürece yayılmakta, mahpusun sağlık kurumlarına sevki esnasın da kelepçeli bir şekilde götürülerek sağlığa erişim hakkı adeta işkenceye dönüşmektedir.”

'SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Aydın konuşmasına şöyle devam etti:

“ÖHD’li kadınlar olarak, yetkililere başta rapora konu olan Sincan Kadın Cezaevi olmak üzere, cezaevinde bulunan bütün kadınların uğradığı insanlık dışı muamelelere derhaL son verip raporda sunduğumuz önerileri hayata geçirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca tüm kadınları, sokakta,işyerinde evde yaşatılan şiddet ve baskının en ağır halinin yaşatıldığı cezaevlerine karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Biz kadınlar cezaevlerindeki kadınların bu baskı uygulamalarına karşı direnişlerini sahipleniyor, tutsak edilen tüm kadınlara dönük bu erkek egemen saldırıların sorumlularının yargılanması için sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.” (MA)

Öne Çıkanlar