Ozan Güven: Abajurun sapını elinden almaya çalışırken çenesine çarptı

Deniz Bulutsuz'un şiddete maruz kaldığı yönündeki beyanın ardından hakkında 13,5 yıla kadar hapis cezası istenen Ozan Güven'in yargılandığı davada duruşma bir sonraki tarihe ertelendi. Güven, "Ben kendisine vurmadım. Abajurun sapını elinden almaya çalışırken çenesine çarptı, yaralandı. Ben de aşağı inip yara bandı getirdim" ifadeleriyle kendisini savundu.

Deniz Bulutsuz'la birlikte olduğu dönem Bulutsuz'u fiziksel şiddete maruz bıraktığı suçlamasıyla hakkında dava açılan Ozan Güven, bugün İstanbul Adalet Sarayı'nda görülecek davada hakaret, kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan hâkim karşısına çıktı.

Sanık Güven, oyunculuk yaptığını ve aylık 5 bin lira geliri olduğunu söyledi. Deniz Bulutsuz ise eğitim danışmanı olduğunu ve aylık 20 bin TL geliri olduğunu belirtti.

Mahkemeye yazılı savunma sunan Güven, hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmediğini ve Bulutsuz'dan şikayetçi olduğunu yineledi.

'ABAJURUN SAPINI ELİNDEN ALMAYA ÇALIŞIRKEN ÇENESİNE ÇARPTI'

Yazılı savunmayı okuyan hakimin "Sadece abajur yüzünden olduğu yazıyor. Diğer yaralanmalar nasıl oldu?" diye sorması üzerine Güven, "Ben kendisine vurmadım. Abajurun sapını elinden almaya çalışırken çenesine çarptı, yaralandı. Ben de aşağı inip yara bandı getirdim. Sonrasında bana, 'Sen bana vurdun. Seni Türkiye'ye rezil edeceğim' dedi. Abajurun kırıldığı iddiası yalandır. Gerekirse abajuru getirebilirim" dedi.

HAKİM, ÇENEDEKİ İZİ KAYDA GEÇTİ

İfadenin ardından hakim Deniz Bulutsuz'a çenesinde iz kalıp kalmadığını sordu. Bulutsuz'un "Kaldı" demesi üzerine izi görmek isteyen hakim, Bulutsuz'u yanına çağırdı. Deniz Bulutsuz'un çenesine bakan hakim, tutanağa, "Diyalog mesafesinden çok dikkatli bakıldığında izin farkedildiği görüldü" şeklinde yazdırdı.

Deniz Bulutsuz'un avukatı Ozan Güven'in el yazısı olan bir kağıdı göstererek, "Deniz'den sürekli ayrılmak istediğini söylüyor. Ancak burada özür diliyor" dedi. Bunun üzerine önce gülen Ozan Güven, "Bunu ben yazdım. Olay gecesinden beş ay önce yazdım. Ona bağırdığım için, sadece bağırdığım için utandığım için yazdım. Sadece bağırdığım için bu kadar utanmışken bu suçlamadan sonra ben yaşayamam. Bu ilişkide dört defa kendisinden ayrılmak istedim. Olaydan önce de kendisinden ayrıldım" dedi.

'SADECE BAĞIRDIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLEDİM'

Kâğıdı yazdığı gün Bulutsuz'un bayılma numarası yaptığını söyleyen Güven, "Kendisine 'hiçbir şey yapmadan sen bunları yapıyorsan, bir şey yapsam Allah korusun sen bana kim bilir ne yaparsın?' dedim. Sadece bağırdığım için özür diledim. Çünkü o gece de bayılma numarası yapmıştı. İlişkiden beş ay önce yazdığım notun şimdi gündeme gelmesi niyeti ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.

Bulutsuz'un avukatının bu kez Whatsaap mesajlarını sorması üzerine gerilen Güven, "Olayla alakası olmayan çok önce yapılan bu konuşmaların davayla alakası yoktur. Cevap vermek istemiyorum" dedi. Deniz Bulutsuz'u en son ne zaman gördüğü sorulan Güven, "Son gördüğümde çenesinde benim taktığım bant dışında bir şey yoktu. Kendi rızasıyla evden çıktı. Ve çıkınca benim şoförümü bekliyordu" şeklinde konuştu.

BULUTSUZ'UN İFADESİ

Deniz Bulutsuz, mahkemede verdiği ifadede, savcılık ifadelerini tekrar ettiğini söyledi. Hakimin "Olayın bir özetini geçmek ister misiniz?" demesi üzerine, "Anlatmak zorunda kalmazsam çok sevinirim. Yaşananlar çok ağırdı. Müşteki sanığın suçlamalarını kabul etmiyorum. Belki canımı kurtarmaya çalışırken olmuştur. Bana gelen darbelere engel olmaya çalışırken olmuştur" ifadelerini kullandı.

Hakim, Deniz Bulutsuz'a, "Evde alıkoyulduğunuzu söylediniz. Sonrasında nasıl çıktınız evden?" diye sordu. Bulutsuz, "Ev iki katlıydı. Darbe almaya, Ozan'dan dayak yemeye yukarıda başladım. Evin anahtarı bende yoktu. Telefonumu da yukarıda elimden aldı. Abajurun cam kısmı çenemi kesti. Merdivenlerden hemen sonra çıkış kapısı var. Yatak odasından çıktıktan sonra bana vurdu ve merdivenlerden aşağı yuvarladım. Düştüğüm yer kapıya çok yakındı. İlk yaptığım şey evden çıkmaya çalışmak oldu. Beni çekip tekrar vurup kapıyı kilitledi. Önce tekmeledi. Kapıdan çıkamayacağımı anlayınca salon camından sesimi duyurmak için salona koştum. 'Biri sesimi duyarsa gelip müdahale eder' diye düşündüm. Pencerede de aynı şeyi yaşadık. Kapatıp seslenmeme engel oldu. En son kapının olduğu yerde bilincimi kaybettim. Üzerime su dökerek ayılttı. Vurmaya devam etti. Sonra vurmaktan vazgeçip arkasını döndüğünde kapının kilidini açıp dışarı çıktım" dedi.

Dışarı çıktığında Ozan Güven'in şoförünü gördüğünü anlatan Bulutsuz, "Ana caddeye çıkma cesareti gösteremedim. Sokakta Hasan Bey'i gördüm. Arabayı tanıdım. Arabanın önüne çıkıp durdurdum. 'Beni mümkün olduğu kadar uzak yere götür' dedim. Beni benzinliğe götürdü, su aldı" dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Alınan beyanların ardından olayı gören kişilerin tanık olarak dinlenmesine karar veren mahkeme, taraflara delillerini bildirmesi için süre verdi. Mahkeme ayrıca Deniz Bulutsuz'un çenesindeki yara izinin kalıcı olup olmadığı konusunda rapor alınmasına hükmetti. Suç aleti sayılan abajurun silahtan sayılıp sayılamayacağının tespiti için bir sonraki çelse getirilmesine karar veren mahkeme, Ozan Güven'in duruşmalardan vareste (duruşmalara gelme zorunluluğu kalktı) tutulmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

NE OLMUŞTU?

Yaşanan şiddet olayıyla ilgili Deniz Bulutsuz'un şikâyeti üzerine Ozan Güven hakkında, Ozan Güven'in şikâyeti üzerine de Deniz Bulutsuz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı.

Ozan Güven aleyhine yürütülen soruşturmayı tamamlayan ve iddianame hazırlayan başsavcılık, Güven'in, "hakaret, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama" suçlarından 13 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti.

Deniz Bulutsuz'un "şüpheli", Ozan Güven'in de "müşteki" olduğu "basit yaralama" dosyası ise uzlaştırma bürosuna gönderilmişti.

Ozan Güven aleyhindeki iddianameyi kabul eden İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi, ilk duruşmanın 21 Ocak 2021'de yapılmasını kararlaştırmıştı.

Deniz Bulutsuz, yaptığı açıklamada, "Bir saatten fazla süren ağır fiziksel şiddete maruz kaldım. Hukuki haklarımı sonuna kadar savunacağım" demişti.