Yargıtay Başsavcılığı Pınar Gültekin davası hakkında görüş bildirdi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı hakkındaki kararın onanmasını isterken kardeşi Mertcan Avcı hakkında verilen 4 yıl hapis cezasının ise bozulmasını istedi.

Artı Gerçek - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Pınar Gültekin davası hakkında görüş bildirdi. Başsavcılık, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı hakkındaki “canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasının onanması, kardeşi Mertcan Avcı hakkında verilen 4 yıl hapis cezasının ise yeterince gerekçelendirilmemesi gerekçesiyle bozulmasını istedi.
Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre, 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyarak yakan ve ardından üzerine beton döken Cemal Metin Avcı hakkında verilen müebbet hapis cezası "haksız tahrik indirimi" uygulanarak 23 yıla düşürülmüştü. Kardeşi Mertcan Avcı ise beraat ettirilmişti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nde görülen duruşmada, Avcı’ya verilen haksız tahrik kararı kaldırılmış ve Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı ise “suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme” suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
MERTCAN AVCI'NIN CEZASINA BOZMA İSTEMİ
Yargıtay’a taşınan dosyada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görüşünü sundu. Buna göre Cemal Metin Avcı hakkındaki temyiz itirazlarının reddedilmesi, verilen cezanın usul ve yasaya uygun olduğu ve onanması gerektiği kaydedildi. Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın “canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme” suçundan beraatına yönelik itiraz reddedilmesi yönünde görüş bildirilirken, “suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek” suçundan verilen cezanın ise bozulması istendi. Görüşte, Mertcan Avcı’nın “gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi olarak ne surette nitelendirildiğinin hüküm yerinde yeterince açıklanmadığı” belirtildi. (Kaynak)