Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü: Çatlayın, patlayın kadın cinayetleri azaldı
Kadın cinayetlerinin azaldığını savunan Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü, İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı'na teşekkür edilmesi gerektiğini öne sürerek, Soylu'nun açıklamalarına sahip çıktı.
Kadın cinayetlerine ses çıkaranları suçlayan Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, "Yalan söyleyerek, sayıyı artırıp, cinayetleri sıradanlaştıranlar. 'Aaa.. Baksana, bir günde 6 kadın öldürülüyormuş. Ben de bir tane öldüreyim o zaman' algısı oluşturuyorlar" iddiasında bulundu.
İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Akit Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, "Çatlayın, patlayın: Kadın cinayetleri azaldı, azalacak!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Erkek şiddeti ve kadın cinayetlerine tepki gösterenleri hedef alan Karahasanoğlu, Kadın cinayetlerinden adeta sevinç duyuyor gibiler. 'Bir günde 6 kadın cinayeti' diye söze girip. Nerede, ne zaman, hangi kadın açıklanmadan. Bir cinayeti üç defa işlenmiş gibi göstererek. Aslında kadın cinayetlerini normalleştiriyorlar" iddiasında bulundu.
SOYLU'YA SAHİP ÇIKTI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararından sonra 'daha az kadının öldürüldüğü' yönündeki paylaşımını savunan Karahasanoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Şöyle diyor İçişleri Bakanı: 'Biz, onlar gibi yalanlarla değil, doğrularla milletimizin karşısındayız: 13 Şubat - 19 Mart tarihleri arasında 34 kadın hayatını kaybetti. 19 Mart - 22 Nisan tarihleri arasında ise 25 kadın hayatını kaybetti. Yüzde 26 azalış. CHP’nin gün yüzü görmemesinin bir sebebi de, yalancıların ağına düşmesidir.' İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile geri çekildiğimiz tarihi baz almış. 20 Mart’ta sözleşmeden çıkılmıştı. 20 Mart’tan 22 Nisan’a kadar olan gün sayısı kadar, 19 Mart’tan geriye 35 günde işlenen kadın cinayetlerinin rakamlarını almış.
İstanbul Sözleşmesi yürürlükte iken, 35 günlük dilimde, 34 kadın öldürülüyor.. O tarihlerde bile, öyle bir günde altı cinayet falan söz konusu bile değil.. Ama sonraki rakam daha önemli.. Sözleşmeden geri çıkıldıktan sonraki 34 günde..25 kadın cinayeti işleniyor.. Kadın cinayeti sayısında %26 azalış yaşanıyor.
Evet, bir kadın da değerli.. Bir insan da değerli.. Ama.. Cinayetleri sıfırlarken, sorunları, çözümleri de konuşmamız gerekir.. Sayıları değerlendirmemiz gerekir..
Şahsen ben.. Bir avuç feministin söylediği üzere, İstanbul Sözleşmesi’nin kadın cinayetlerini önlediğine inanmadığım gibi.. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile birlikte.. Sadece ve sadece fesih ile, kadın cinayetlerinin biteceğine de inanmıyorum.. Ama.."Kadın cinayetlerinin, sözleşme yürürlükte iken 35 gün ile, sözleşme yürürlükten kalktıktan sonraki 35 gün kıyaslamasında azalmasının arkasındaki esas sebep nedir?" diye soracak olursanız.. "Toplumumuzun manevi dinamikleri" derim..
'AZALDIKTAN SONRA TEŞEKKÜR ETMEK YERİNE...'
'Ramazan ayının öncesinde, bu mübarek aya hazırlık yapıldığından.. Şu an itibari ile de, Ramazan ayının ilk onunu bitirmiş olmamız hasebi ile.. Yani, halkımızın dini hassasiyetleri sayesinde, şiddet azaldı' derim.. Şu sebeple.. Bu sebeple.. Sonuçta kadın cinayetleri azalmış..Kadın cinayetlerinden şikayet edenlerin de, böyle bir azalış sonrasında.. "Cumhurbaşkanı’mıza, İçişleri Bakanı’mıza teşekkür ediyoruz" demeleri gerekir iken.. "Allah’ımıza hamdolsun ki, bize Ramazan ayını vermiş. Allah’ımıza teşekkür edelim ki, bize ‘barış’ı tavsiye etmiş. Allah’a yaraşır kul olmak için, bu şiddeti tümü ile ortadan kaldırma noktasında haydin elbirliği ile çalışalım" demeleri gerekir iken.. İçişleri Bakanı’nın açıklamasını dillerine dolamışlar.."