Altın Portakal'a ödül konuşmaları damga vurdu

Altın Portakal'a ödül konuşmaları damga vurdu
59. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin kapanış töreninde ödül alan filmler kadar, törende yapılan konuşmalar da ön plana çıktı. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük temalı konuşmalar ülkenin içinde bulunduğu siyasi gündemin sanat alanına yansıması..

Artı Gerçek - Altın Portakal bu yıl yalnızca sinema çevrelerini ilgilendiren bir temaşa olmaktan çıkıp memleket meselesi haline geldi. Ülkenin içinde bulunduğu politik atmosfer hem ödül alan filmlerin içeriğine hem de ödül gecesinde yapılan konuşmalara yansıdı. Geçtiğimiz senelerde yapılan ve sadece teşekkürlerin sunulduğu klasik konuşmalar, yerini Çiğdem Mater'e özgürlük haykırışından, İran'da sokağa taşan isyan dalgasına, Cumartesi Anneleri'nden Boğaziçi Direnişi'ne, Gezi'den Ukrayna'ya, anadilde eğitimden ekoloji mücadelesine, hemen her konudaki özgürlük ve demokrasi mücadelesi çağrısına bıraktı.

BELEDİYE BAŞKANI ULUSAL YARIŞMAYI KALDIRAN HÜKÜMETİ ELEŞTİRDİ

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek'in açılış konuşmasında 'AKP döneminde Ulusal Yarışma’nın kaldırıldığını hatırlatmasıyla başlayan politik konuşmalar, sahneye çıkıp ödül alan hemen herkes tarafından sürdürüldü.

Bu yılki ödül töreninde politik konuşmaların sayıca fazla olmasında Yönetmen Çiğdem Mater’in Gezi Direnişi nedeniyle tutuklu bulunmasının etkisi oldukça fazla. Bir diğer etkense salonda bulunan pek çok ismin yolunun Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nden geçmesi...

Ulusal Belgesel Film Yarışması jüri üyelerinden yönetmen Ceylan Özgün Özçelik sahnede, “Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Mithat Alam Film Merkezi’nin iki yöneticisi Zeynep Ünal ve Elif Ergezen görevlerinden alındı ve kampüse sokulmadılar. Film merkezi için mücadelemiz devam edecek” derken, Cahide Sonku Ödülü’nü kazanan Çiğdem Mater adına ödülü Zümrüt Burul ise Mater’in şu mesajını sahneden okudu: “Sevgili Cahide Sonku! Çok teşekkürler! Rol ezberliyorum diyerek cumhurbaşkanına gitmeyi reddettiğin için, seni ayağına çağıran milletvekillerini ‘Ben Cahide Sonku’yum’ diye terslediğin için, hiç kimseye eyvallahın olmadığı için. Yolun, yolumuzdur!”

1027816-1005158548-001.jpg

'BU ÖDÜL İRAN'DA SOKAKLARI ÖZGÜRLÜK ÇIĞLIKLARIYLA DOLDURAN KADINLARIN'

En İyi Yardımcı Erkek Ödülü'nü alan Erol Babaoğlu ise çok alkışlanan şu konuşmaya imza attı: “Filmimiz, coğrafyamızın erkek egemen dünyasına, adalet temsilcisinin çakallar sofrasına oturuşuna ve sonrasına kamerasını çeviren bir film. Bize kurtulmamız, iyileştirmemiz gereken zihniyeti gösteriyor hikâyesiyle. O yüzden bu ödülü, bu zihniyete karşı mücadele veren herkesle paylaşmak istiyorum... Özellikle kadınlarla; İran’da özgürlük çığlıklarıyla sokakları dolduran, canlarını ortaya koyan, tarih yazan kadınlarla. Ve son olarak kent, kültür ve ekoloji mücadelelerinde her zaman en ön saflarda yer almış ekmek kadar temiz, su gibi aydın Mücella Yapıcı ile ve tüm Gezi tutsaklarıyla paylaşıyorum. Özgürlük için mücadeleye devam!” dedi.

6341e96242645a3f9e8c5a0b.jpg

EMİN ALPER: ZORBALIĞA DİRENEN HERKES KAZANACAK

En İyi Yönetmen Ödülü'nü alan Emin Alper ise konuşmasında "Ben sinema mezunu değilim. Yönetmen olmamda Boğaziçi Üniversitesi'nin büyük bir katkısı vardır. Ülkesinin en güzide eğitim kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında. Utanıyorum. Bu ülkenin bu nadide kurumuna yapılan saldırıdan gerçekten utanıyorum. Ama Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Kazanacak. Sadece Boğaziçi Üniversitesi değil, zorbalığa karşı direnen herkes kazanacak. Gezi direnişçileri kazanacak. Hemen yanı başımızda diktatöre karşı direnen Ukrayna halkı kazanacak. Zalim mollalara direnen kadınlar kazanacak. Bütün bu direnişçiler tiranlara, zorbalara şunları söylüyor: Kazanamayacaksınız. Tarih sizin yanınızda değil. Yıllar sonra hatıranızın önünde eğilecek kimseyi bulamayacaksınız." ifadelerini kullandı.

6341e96442645a3f9e8c5a15.jpg

CUMARTESİ ANNELERİ VE ANADİLDE EĞİTİM DE UNUTULMADI

“Karanlık Gece” filminin senaristlerinden Murat Uyurkulak ve Özcan Alper’in konuşmaları da gecede dikkat çekti. Ödülü alan Uyurkulak, “Bu ödülü on yıllardır devletin kaybettiği evlatlarına, çocuklarına bir mezar arayan Cumartesi Anneleri’ne ithaf ediyorum” diye konuştu. Özcan Alper ise, "Bu zor senaryo sürecinde benimle çalışan Murat Uyurkulak'a teşekkür etmek istiyorum. Onun dışında belki daha aydınlık senaryolar yazacağımız, sadece birileri için değil herkes için eşit yurttaşlık, kimsenin anadil hakkı için hâlâ konuşmak zorunda kalmadığı bir ülke diliyorum." dedi.

'BU KARANLIK İÇİNDE ALDIĞIMIZ SON ÖDÜL OLSUN'

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü Kurak Günler"deki rolüyle Selahattin Paşalı ile paylaşan "LCV (Lütfen Cevap Veriniz)" filminin başrolü Cem Yiğit Üzümoğlu ise yaptığı ödül konuşmasında "Bu zamana kadar bizi karanlıklar içerisinde hapseden, kuraklık, geceler içerisine hapseden herkese inat, bu, karanlık içerisine aldığımız son ödül olsun. Gelecek sene aydınlıklarla beraber buluşmak dileğiyle..." dedi.

MURAT ÖZER'İN ANISI FESTİVALDE YAŞAYACAK

Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) En İyi Film Ödülü bu yıl kaybettiğimiz sinema yazarı Murat Özer anısına, Film Yönetmenleri Derneği (FİLM-YÖN) En İyi Yönetmen Ödülü ise usta yönetmen Erden Kıral anısına verildi.

murat-ozer-kimdir-neden-oldu-h37009-c93d3.jpg

Murat Özer’in en yakın arkadaşlarından sinema eleştirmenleri Murat Erşahin, Olkan Özyurt ve Uğur Vardan'dan oluşan jüri ödülü Emin Alper'in Kurak Günler adlı filmine verdi.

Emin Alper ödülü, gazeteci ve sinema eleştirmeni Olkan Özyurt'un oğlu ve Murat Özer'in yakın arkadaşı Ali Güney Özyurt'un elinden aldı. (KÜLTÜR SANAT)

Öne Çıkanlar