Ayasofya'nın 1500 yıllık İmparator Kapısı tahribattan bir yıl sonra korumaya alındı
Artı Gerçek - Müze statüsü kaldırılarak camiye dönüştürülen Ayasofya'nın 1500 yılık 'İmparator Kapısı’nda meydana gelen hasarın tepki çekmesinden yaklaşık bir yıl sonra 'cam bölmeli koruma' kararı alındı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, ahşap kapının çevresine cam bölmeler yerleştirildiği görüldü.
Görüntüler sosyal medyada, "Ayasofya'nın kapısını yemesinler diye cam ile korumaya almışlar" mesajını yazan bir kişi tarafından paylaşıldı. Ayasofya'nın tarihi kapısında bulunan madalyondaki hasar ilk ortaya çıktığında, Sanat Tarihi Derneği Başkanı Şerif Yaşar bir görevlinin "İnsanlar burayı kutsal sayıyor, bazıları parça koparıp ağızlarına atıyor" dediğini söylemişti.
NE OLMUŞTU?
2020 yılında müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya'nın 'İmparator Kapısı’ndaki tahribat, Nisan 2022'de kamuoyunun gündemine gelmişti. Haberi duyuran Sanat Tarihi Derneği kapıdaki hasarın fotoğrafını paylaşırken, nöbetçi müdürün de 'kamera kayıtlarının olmadığını ve zaten büyütülecek bir şey olmadığını, kendilerinin orayı tamir edeceklerini söylediğini' aktarmıştı.
Sanat tarihçilerinden yapının korunamamasına tepki yükselirken, CHP konuyu Meclis gündemine taşımıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ise kapıdaki madalyonun, "ahşabın olağan sürecinden yıprandığını ve ufak bir dokunma ile tahrip olduğunu" savunmuş, kapının hızla "onarıldığı" belirtilmişti.
İMPARATOR KAPISI NEDEN ÖNEMLİ?
6'ncı yüzyıla tarihlenen kapı, Bizans İmparatorluğu döneminde sadece imparatorlar ve üst düzey din adamları tarafından kullanılıyordu. İmparator elinde büyük bir mumla yapıya buradan giriyor, koro ayine başlarken üç kez eğilerek selam verip geçiyordu.
'İmparator Kapısı’, Ayasofya'nın dış narteksinde 'Kutsal Üçleme'yi temsil eden üç ana kapıdan en büyüğü. Ayasofya’da iç narteksten ana mekana geçişi sağlıyor. 7 metre yüksekliğinde; meşe ağacından yapılmış ve bronz bir çerçevesi var. Kanatlarının üzeri de tunç levhalarla kaplı. Doğu Roma kaynaklarına göre, kapının kendisi de Bizans döneminde altın ve gümüş plakalarla kaplıydı.
Doğu Roma kaynaklarında, kapının Nuh’un Gemisi’nden elde edilen tahtalardan yapılmış olduğu da rivayet ediliyor. Bir diğer rivayete göreyse, kapının üzerindeki metal kutunun bir 'tabut' olduğu iddia ediliyor. Rivayet o ki, yılanlardan korkan bir Bizans imparatoriçesi metal bir tabuta gömülmek istemiş...
Kapının üzerindeyse, 1930'lu yılların başındaki restorasyon çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan ilk mozaik bulunuyor. Bu mozaik, iki yıl önce verilen cami statüsü sonrası 'perdeleme sistemi' ile örtülmüştü. (HABER MERKEZİ)